|•DOS•|

1.8K 53 3
                                    

Esen rüzgarın soğukluğu tüylerimi havaya kaldırdı ve gözlerimi açmama yardımcı oldu. Balkonu açık unutmam tam bi' ahmaklık, vücudumu hissedemeyecek derecede uyuşmuştum. Kollarımı aheste aheste başıma götürmeye çalıştığımda, saçlarımın nemini avuçlarımda hissettim.
Yavaş hareketlerle kalkmaya yeltendiğim sırada gözlerim telefonu aramaya koyuldu. Baldırım ile koltuğun arasına sıkışan telefonu bulduğumda saate baktım. Beşe on vardı. Bünyem alışmıştı artık alarmsız uyanmaya, oyalanmadan koltuktan kalktım ve dün geceden kalan çamaşırları yerden toplamaya başladım. Odama geçip nemli saçlarımı kurutup taradım. Dışarı bu şekilde çıkarsam başımın ağrısı daha çok şiddetleneceğini biliyordum. Banyoya kendimi attığım gibi yüzümü yıkadım. Bakışlarımı aynaya çevirdiğimde gözlerimin şişkinliğiyle karşı karşıya geldim. Dün gecenin izleriydi. Daha fazla kendime bakmak istemedim ve dişlerimi fırçaladığım gibi banyodan çıktım. Spor kıyafetlerimi giydim ve mutfakta kendime sebze püresi hazırlayıp yemeğe başladım, bitirdikten sonra portmantodan spor çantamı elime aldım dış kapıyı kilitleyip, binadan dışarıya çıktım. Hava soğuk olduğu için yürüyüş yerine hafif tempoyla koşmaya başladım.

On üçüncü turdan sonra, telefondan saate baktım yedi olmuştu. İşe yetişmem için bir saatim vardı. Eve doğru hızımı arttırdım. Kapıyı açtım ve mutfağa geçtim ketıla su koyup dolaptan yumurta, peynir, jambon salam, zeytin, maydonoz ve son olarak domates çıkartıp kahvaltı tabağı hazırladım. Su kaynağana kadar hızlı bir duş aldım ve bornozumla masaya geçip kahvaltımı yapmaya başladım. Bugün önemli bir sunumum vardı, şirketin yeni ürününün sponsoruna tanıtım yapacaktım. Aylardır çalıştığımız sunumdu umarım her şey yolunda gider. Kahvemden son yudum alarak sofrayı toparladım. Odama geçip bugün için giyeceğim kıyafetleri seçmeye başladım. Dizlerimde biten kumaş etekle üstüne oversize gömlek geçirdim. Senelerdir fitness ile uğraştığımdan vücuduma denediğim her şey güzel otururdu. Üstümü incelediğimde sade bir görünüm olmuştu. Takılarla hareketlendirirsem daha şık olanacağını düşündüm. Kalın zincirli altın sarısı kolyeyi takarak gömleğin önden iki düğmesini açtım daha estetik durması için kollarıma saatimi ve yüzüklerimi taktım. Kulağımdaki küpeleri değiştirmeye gerek görmedim ve kıvırcık uzun saçlarıma kremle şekil vermeye başladım. Yüzüme fazla makyaj yapmayı sevmediğimden ilk olarak göz altlarımı kapatıcıyla kapadım. Rimel ve allıkla da renk verip son olarak dudaklarıma parlatıcı sürüp kendime son kez baktım. Eteğin altına çorap geçirip çantamı aldım. Çizmelerimle kabanımı da giydikten sonra, kapıyı kilitleyip kendimi sokağın başına attım ve taksiyi beklemeye başladım.

20 dakika sonra iş yerine geldim. Asansöre binip kendi katımda indim.

-" Günaydın Azem hanım."

-" Günaydın Merve, herkesi 15 dakika sonra toplantı odasında bekliyorum. Son kez üstünden geçelim."

-" Tamadır Azem hanım."

~• ~ • ~ • ~ • ~

-"Evet arkadaşlar herkes yerlerine geçebilir."
İçeriye şirketimizin sahibi, Ata bey girdi. Toplantı masasına gelerek yaptıklarımıza gözünün ucuyla bakıp, benim olduğum yere doğru yürüdü.

-"Azem her şeyi kontrol ettin son kez değil mi? Bugünün bizim için ne kadar önemli olduğunu biliyorsun. Her şeyin kusursuz olmasını istiyorum. "

-" Her şey yolunda Ata bey. Aylardır çalışıyoruz emeğimizin karşılığını alacağız. Endişelenmeyin ve bize güvenin." Hafif tebessüm ederek Ata beyi sakinleştirmeye çalıştım. Kendisi işkolik ve düzen hastası bir adamdı. Üniversite staj zamanında tanışmıştım. Çalışmamı beğendiğini ve diplomamı aldığım gibi buraya geleceğimi söylemişti ve öylede oldu. Kendisinden çok şey öğrendim, iyi bir insandı Ata bey. İşine sarılan sahip çıkan herkese karşı anlayışlı bir patron oluyordu. Odanın kapısından Ece seslendi.

-" Azem hanım misafirlerimiz geldi."

Kapıdan dışarı çıkarak asansörün önüne geçtim ve misafirleri karşılayarak toplantı odasına doğru yol aldık..

Üç saatin sonunda Ekrem bey sunum taslağımızı beğendiğini ve bir ay sonra demo çekimlerini başlatmak istediğini belirtti. Her şey ayarlandığında saat ikiye geliyordu. Misafirleri geçirip öğle arasına çıktık. Yemekhaneye indiğimde kendimi aşırı yorgun hissediyordum. Belli etmemeye çalışsamda sunumda çok stresli ve gergindim başımın ağrısı tekrardan kendini göstermeye başladı. Sıra bana geldiğinde tableti elime aldım.

-" Azem." Kafamı kaldırdığımda Ata beyle karşı karşıya geldik. " Yemeğini al ve bizim masaya gel." Dedi ve cevabımı beklemeden ilerlemeye başladı. Yemeğimi alıp masasına gittim. Ekibin hepsini toplamıştı. Ata bey -" Evet arkadaşlar herkesin emeğine sağlık çok güzel bir sunum oldu. Sizlere akşam iş çıkışı tatlı ısmarlıyorum." Diyerek gülmeye başladı keyfi yerindeydi babacan adamdı. Herkes Ata beye eşlik ederek güldü ve kabul etti. Yemeklerimizi sohbet eşliğinde yedik ve işlerimizin başına döndük. Bilgisayara odaklanmaktan gözlerim yaşarmaya başlamıştı. Kapı çaldı ve Merve başını çıkardı, tebessüm ederek "Azem hanım sizi bekliyorum herkes aşağıya indi." Başımı sallayarak toparlanmaya başladım.

Güzel geçen iki saatlik eğlenceden sonra evlere dağıldık. Bugün mutluyum çünkü günlerden cuma. Bol bol dinlenerek keyif alacağım iki günüm vardı. Taksiden indim ve demir kapıyı açtım. İçeriye girdiğim gibi üstüme rahat şeyler giydim, makyajımı temizledim ve balkona doğru ilerledim hava biraz serindi gök yüzü koyu lacivert rengine bürünmüş, küçük nokta kadar yıldızlar çil yavrusu gibi etrafa dağılmıştı. Telefonumun sesiyle irkildim, odaya geçip çantamın içinden telefonu aldım. Kayıtlı olmayan bir numara arıyordu. Kimdi ki bu saatte beni arayan?


-Bölüm sonu-
Sevgiyle kalın.

 |KAMÛS+۱۸|Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin