Diyelim ki sen balık ol..
Çok yaramaz bir balık ol ama . Bir gün canın sıkılsın ve suyun yüzeyine çok yaklaş . O kadar çok yaklaş ki, elle tutulabilecek kadar , bulutları seçebilecek kadar..
Sonra bir buluta aşık ol. Öyle, aniden , saçma sapan . Seni görecek, hayta halini beğenmeyecek diye hemen suyun en dibine kaç.
Havalar yağmurluymuş o sıra. Her gün gör o bulutu. Yağmur damlalarını yakalamaya çalış ondan sana gelen birer hediyeymiş gibi. Diğer bulutlardan ve şimşeklerden kıskan onu.
O da seni seviyordur belki..
Yoksa bu kadar yağmur yağamazdı. O kadar çok yağamaz ki . Bir gün yüzeye çıkarken sıcak bassın yüzgeçlerini.
Sanki , mesela heycandan , mesela onu göreceksin diye bastı. Bir de bak ki o gitmiş..
Güneş gelmiş. Güneş ne ki?
O kötü bir şey olmasa bulut gitmezdi . Bu sefer sen yağmur yağdır bütün denize Bir daha görmeyeceğin için değil..
Çünkü sevse ,o ufacık beyaz bulut kalırdı orda..
Uğraşırdı denize inebilmek için.
Sis olurdu, siz olurdunuz..🎡
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Zer ve Düş
Poetryİşte böyle başladım ona. Tozlu bir rafta duruyordu. Kimsenin anlamadığı bir dilde yazılmış bir kitap gibiydi. Bütün kaynakların kaynakçasıydı ve ben, onu ana dilimde okuyordum.. Hirai'