Elleri soğuk , dudakları pembe , gözlerinde yorğunluk bakışları vardı.
Kamyonete binecek birine benzemiyordu aslında .
Dikkatlice olanları izliyordum .
Herkes mecburiyetten burdaydı fakat o çok mutluydu , özgürlüğe yeni kavuşan bir kafes kuşu gibiydi fikrimce.
Bal rengi saçları , yeşil gözleri , bembeyaz teniyle tüm herkesin gözü ondaydı.
Fakat bu amerika güzelinin işi neydiki bu kamyonette.
Keşke kaçsa da kurtulsa diye geçirdim içimden .
Onun dayanamayacağını anlamıştım, aslında gidip uyarmak istedim ama yapamazdım.
Ellerini yere koydu incecik vücüdunu yardım alarak kaldırdı .
Ayağa kalktı , derin bir nefes aldı .
Ayağa kalkmamıza izin yoktu nerden bu cesaret derken, adamlardan biri geldi kolundan tutup götürdüler.
Onu bir daha göremeyeceğimi düşünmüştüm ama.......
YOU ARE READING
Kamyonet'
FantasyThomson; Bu dünyada sadece intikam için varsan , dünyada olmanın anlamı ne ? Ava; Burayı terk etmeden önce intikamımı almalıyım thomson , eğer almazsam işte o zaman dünyada olmanın anlamı kalmaz.