1.Bölüm "Uyanış"

Start from the beginning
                                    

Kafamı hafifçe salladığımda bana üzünce baktı. 1 yılı mı hatırlamıyordum!

Hiç bir şey demeden doktora bakarken konuşmasını devam ettirdi.

"Korkma güzelim, geçici bir hafıza kaybı bu kısa bir zaman sonra hatırlayacaksın. Senden tek ricam sakın kendini zorlama olur mu? Yoksa bu durum sana zarar verebilir." ama ben her şeyi hatırlıyordum.

Annemi, ablamı...
Yetmez miydi?

"Sana bir kaç ilaç yazdım kendini iyi hissettiğin zaman taburcu edeceğiz. Lütfen dediklerimi unutma ve kendini zorlama! Geçmiş olsun." kapıdan çıkan Kadınla beraber annemler yanıma geldi.

Ablam başımın üzerine öpücükler kondururken annemde yüzümü öpüyordu.
" Anne ne oldu bana? " dememle ablam gözünde ki yaşı sildi ve yanıma oturdu.

" Ablacım az önce ne dedi doktor? Yavaş yavaş hatırlayacaksın yorma kendini lütfen." ablamın titreyen sesiyle kafamı salladım.

Kafamın ağrısını unuttuğum aklıma gelirken acıyla inleyip kafamı tuttum.
Kaç gündür hastanedeyim ben?

"Anne gidelim buradan. Evimize gidelim burası beni daha çok daraltıyor, bunaltıyor." zar zor konuştuğumda ablamın yataktan kalktığını hissettim ardından gelen kapı sesiyle gittiğini anladım.

Beynimin içinde ki boşluk bana nefes aldırmazken ne olduğunu anlamaya çalışıyordum.

" Tamam annecim ablam konuşmaya gitti birazdan evimize gideriz. Sen daha iyi misin?" annemin sıcacık eli, elimi tutarken gözümü açtım.

"İyiyim. Ben kaç gündür burdayım?" annem gözlerini kaçırdı.
Hadi ama bu kadarını bilmek hakkım!

"1 Hafta." Bir şey demeden öylece durdum.
Bir hafta burada kalacak derece ne olmuştu?
Bu kadar mı durum vahimdi?

Lise 3 te yaptığım kazanın üzerinden bir yıl geçmişti. Kocaman 1 yılı ben hatırlamıyordum. Haksızlık değil miydi bu?
Onca unutmam gereken şeyler varken bir yılı unutmak ne kadar mantıklıydı?

Şuan 18 yaşında bir genç kızdım.
Peki ne kadar değişmiştim?
İnsan kendi görüntüsünü bile hatırlamıyordu. En son 11 sınıftaydım ne kadar değişmiş olabilirdim ki?

Kapı açıldığında bakışlarım Ablama döndü. Bana gülümseyerek baktı.
"Çıkış işlemlerini hallettim. Reçeteyi de aldım artık çıkabiliriz." bana yavaşça yattığım yerden kalktığımda annem eşyalarımızı topluyordu.

Ablam üzerime giydirdiği çeketle beraber ayakkabılarımı da giydirmeye başlamıştı.
"Esma nerede?" aklıma gelen arkadaşımla ablama sorumu yönelttim.

Ablamın bakışları bana kaydıpında saçımı toplamaya başladı.
Hareketleri yavaş ve acıtmayacak şekildeydi.
"Dün buradaydı. Okul başlayınca gelemedi." Beni yavaşça ayağa kaldırırken sendelenmem ile annem koluma girdi.

Annem ve ablama tutunup zar zor yürürken o odadan sonunda çıkmıştık.
"Okul mu başladı?" sorduğum soru ile annem ve ablam bana döndü.

"Yok artık Aleda gitmeyi düşünmüyorsun heralde? Anne sakın gönderme daha yeni yataktan kalktı." ablam sinirli ve ciddi sesiyle annemle konuştuğunda annem konuşmaya başladı.

"Olur mu kızım öyle şey? Yavrum daha yeni kalktı hemen gidilir mi öyle? Ben rapor alırım, konuşurum hocalarıyla sorun olmaz." Benim yerime karar verilirken konuşmadan dinledim.

Okul değişmiş miydi peki?

Merak etmeden geri kalamıyorken okulda ki arkadaşlarımı, hocalarımı özlediğimi hissettim. Onlar arkadaştan çok ailemdi. 3 yıl ne kadar hatırlamasamda her beraber aynı sınıfın içinde büyümüştük.

Beraber kahkaha atıp beraber üzülmüştük.
Yediğimiz içtiğimiz ayrı gitmezken hepsinin yeri bende çok ayrıydı.
Ağrıyan bacaklarımı hissettiğimde çoktan araba binmiştik.

Eniştem bizi almaya geldiğini farkettiğimde aynadan bana bakıp "Geçmiş olsun baldız." demesiyle hafifçe kafamı sallayarak onayladım. Ablam öne geçerken annemde yanıma oturmuştu.

Öylece eve giderken ablam arkaya sürekli bakıp beni kontrol ediyordu. Annem yanımda saçlarımı severken ses çıkarmadan öylece dışarıyı izliyordum.

Ablamlar benim için buraya gelmiş olmalıydılar. Normalde Antalya da yaşıyorlardı bizde annemle beraber İzmirdeydik.

Her ne kadar güzel şehirlerde yaşasakta ben ablamı çok özlüyordum.
Eskiden hep beraber yaşarken o aramızdan bir kuş olup uçup gitmişti.

Evleneli 2 yıl olmuştu galiba.
Hatırlamıyordum ki ne diyebilirdim?

Eve geldiğimizi anladığımda kapıyı açtım. Ablam ve Annem hemen dışarıya çıkıp beni tutarken yavaş yavaş yürüyerek eve girdik.

Allahtan evimiz müstakildi.
Bu yüzden zorluk çekmeden eve giriş yapmıştık. Evime bakarken hiç bir şeyin değişmediğini gördüm.

Ayakkabılarımı çıkaran ablam yanağıma bir öpücük kondurdu.
"Anna ben gideyim artık kendinize iyi bakın. Beni mutlaka her gün her zaman arayın olur mu?" annem üzünce ablamın elinden tuttu.

"Kızım ne bu acele kardeşin daha yeni çıktı hastaneden kalsaydın yanında." ablam suratını asıp bir bana birde anneme baktı. O ne kadar kalmak istese de kalamazdı biliyordum. Sebebi çok net açıktı!

"Anne biliyorsun kalamam artık. Hadi görüşürüz." ikimize sarılıp kapıdan çıktığında kornaya basan eniştem bize doğru baktı. Annem kapıyı kapattığında içeriye doğru yürüdük.

Koltuğa oturduğum an aklıma gelen telefonumla anneme döndüm.
"Anne telefonum?" annem cebinden çıkardığı telefonu önüme koydu.

Ama bu telefon benim değildi ki?
Yeni bir telefona benziyordu.

"Öte ki paramparça oldu bende sana bunu aldım. Ben bilmem öyle yeni telefon seçmeyi bilirsin, ablan yardım etti." arkasını dönüp salondan çıktığında telefonu elime alıp incelemeye başladım.

Rehberimde bir kaç numara eklenmişti.
Tabii ki bunlardan biri annem ve ablamdı.
Diğerleri sınıftaki arkadaşlarımdı.

Annem salona girdiğinde kolumdan kaldırıp odaya götürmeye başladı.
"Biraz dinlen ben sana güzel sıcak bir çorba yapayım. Olur mu güzel kızım?" gülümseyip annemin yanağına bir öpücük kondurdum.

Zar zor çıktığımız merdivenlerden sonra odama girdik.
Çatı katında bulunan sevimli odam bir kaç değişiklik ile değiştiğini gördüm.
Annem beni hemen yatağıma yaptırırken alnıma bir öpücük kondurup odadan çıktı.

Başımın ağrısı devam ederken gözlerimi kapatıp düşünmemeye çalıştım.

Eninde sonunda hatırlayacaktım.

Bölüm sonu.

Hikaye hakkında yorum ve fikirleriniz nelerdir?

KOYU PIRLANTA (TAMAMLANDI.) Where stories live. Discover now