2.Bölüm

115K 3.5K 1.9K
                                    


Bana destek olmak için profilimi takip edebilirsiz.

Keyifli okumalar...

"Ne?" Ağzımdan çıkan kelimelere mani olamadım.

Ne borcu? Ne çalışması? Soru dolu bakışlarımı amcamın üzerinde durdurdum.

"Sen ne diyorsun amca? Ne borcu?" Diye   konuştum. Sesimin yüksek çıkmasına engel olamamıştım. Amcamının tehditkar bakışları hızla bana çevrilmişti.

Kolumu tutup sıkmaya başladı "Sen bana hesap mı soruyorsun?" diye kısık bir sesle beni tehdit ediyordu. Sanki ben susmassam evde sana gösyeririm diyordu. Korkuyla yüzüne bakıp kolumu elinden kurtarmaya çalıştım.

Odanın içinde gür bir ses yankılandı "Bırak kızı." Sesin sahibine baktığımda Asaf denilen adamdı. Oturduğu koltukta sinirli bir yüz ifadesiyle amcama bakıyordu. Amcam eli ateşe değmişçesine hemen kolumdan, elini çekti. Korkuyordu bu adamdan.

"Pardon efendim." Sandığımdanda  fazla korkuyordu. Benden bir iki adım uzaklaştı. Bakışlarımı tekrar Asaf denilen adama çevirdim. Tipine, olduğu konuma ve korkutuculuğuna bakılırsa hiçte normal bir insana benzemiyordu.

"Bundan sonra burada çalışacaksın Aymira . Sadece bana içki servisinde bulunacaksın." Bu adam ne diyordu,  aklını mı yitirmişti? Ben ona içki servisinde bulunacakmışım. Ben buraya özel garsonluk yapmaya gelmemiştim.
Ayrıca benim ismimi nereden biliyordu.

"Bakın ben bu işi yapamam. Ne borcu? Neyden bahsediyorsunuz? Anlamıyorum sizi." Dedim bir şey anlamadığımı ifade ederek.

O sert ve sarsılmaz bakışlarını yüzümde gezdirip. "Amcanın kumar borcu. Yani sen de bu borcu burda çalışarak ödeyeceksin." Kumar borcu mu? Bir bunu yapmadığı kalmıştı. Niye şaşırıyordum ki? Bu pislikten herşey beklenirdi. Demek  ki arabasınıda borçlarını ödemek için satmıştı. Benim maaşımıda kumara yatırıyordu. Bende o kadar paraya ne yapıyor diye soruyordum.

Dehşet içinde Amcama dönüp yüksek sesle konuşmaya başladım. "Ya sen nasıl böyle bir şey yaparsın? Üstelik benim maaşımıda benden zorla alıyordun. Nefret ediyorum senden. Allah belanı versin." Ne zaman ağladığımıda bilmiyordum? Taki dudağımın üstünde hissettiğim tuzlu göz yaşlarına kadar.

Yanımıza gelen Asaf'la Amcam korkudan geriye kaçıştı. Başımı kaldırıp Asaf'a baktığımda çok kötü bir yüz ifadesiyle Amcama bakıyordu. Ben niye ona hala Amca diyordum ki onun bir pislikten farkı yoktu.

"Bekir bu iti depoya al. Özel olarak ben ilgileneceğim." Birden bağırmasıyla yerimden sıçradım. Bakışlarımı Tarık pisliğine çevirdiğimde korkudan titriyordu.

Birden Asaf'ın bacağına sarılarak " Ne olur yapmayın efendim. Ben ettim siz etmeyin. Bir daha yaklaşmayacağım yanına." Ben doğrumu görüyordum Asaf'ın bacağına sarılmış ağlayarak yalvarıyordu. Asaf onu bir hamlede yakalarından tutarak kaldırdı. Başını sertçe Tarık pisliğinin yüzüne geçirdi. Kırılma sesinin gelmesiyle. Çığlık atıp geriledim. Sanırım burnu kırılmıştı.

Ardından bir yumrukta yüzüne geçirip onu odanın içine fırlattı. Yere düşmesiyle zeminden tok bir ses çıktı. Bir gözü morarmış dudağı ve burnu kanıyordu.

"Ben kimseye acımam. Hele hiç affetmem. Benim olduğum yerde hataya asla yer yok. Bekir al şunu yerden."  Dudaklarının arasından dökülen her kelime o kadar zehirli ve korkutucuydu ki. Yerimde korkudan titrediğimin farkında bile değildim.

Bekir denilen adam Tarığ'ı yerden kaldırıp ensesinden tutarak ardında sürüklemeye başladı. Dehşet içinde benden bir hayli uzun olan adama baktım.

AKREP (YERALTI KRALI)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin