Uslanmaz Aşk

1

Medya : Bihter

'Bihter, müsait olduğun bir akşam yemek yiyelim mi?'

Hamburgerimden koca bir ısırık aldım. 'Şimdi yiyoruz ya?'

Doruk gözlerini devirip mahcupla gülümsedi. 'Baş başa?'

Göz devirme sırası bendeydi. Sadece seni becermek istiyorum deseydi olmaz mıydı?

Bakışlarıyla beni soyarken, nelerden hoşlandığım gibi önemsiz bilgileri merak ediyor gibi davranıyordu.

Ereksiyon halinde olduğunu fark etmediğimi mi düşünmüştü acaba?

Bana ısmarladığı pahalı yemek ve boş sohbetten sonra üstüme çıkmasından hoşlanacağımı?

E r k e k l e r !

Hamburgerimden bir lokma daha alıp yavaşça çiğnedikten sonra dudaklarımı yaladım.

Doruk her hareketimi dikkatle izlerken, birazdan üzerime veya pervasızca etrafa boşalabileceğini fark ettim.

Bu yüzden fazla uzatmadan eğilip kulağına fısıldadım.

'Çok istiyorsan beni becerebilirsin ama aynı iş yerinde çalışıyoruz.' Başımı geriye atıp gözlerine baktım. 'Bence buna değmez, tamam mı?'

Ondan uzaklaşıp ceketimi üzerime geçirirken tüylerinin diken diken olduğunu fark ettim.

Bir baş selamıyla masanın ucundaki patronuma, aynı zamanda dostumdu, baş selamı verdikten sonra tekrardan Doruk'a dönüp 'Lavabo ilerde, solda.' Dedim.

Sonra da çıkıp gittim.

İş arkadaşımı reddetmiş olmam, geceyi yalnız geçirmek istediğim anlamına gelmiyordu.

Hiçkimseye dönüşüp rahatlamak istiyordum. Bir fahişe muamelesi görmekten rahatsız olmazdım, çünkü bitip gidecekti, bir daha hiç görmeyeceğim bir adamın düşünceleri beni ancak güldürür, eğlendirirdi.

Bu yüzden şehrin yaşamadığım, en uzak yerlerinden bir bar bulup oraya gittim.

Kendime bir içecek sipariş ettikten sonra gözlerimi yavaşça etrafta gezdirdim.

Üzerimde dolaşan gözleri hissedebiliyordum.

Acaba hangisini seçmeliydim? Köşedeki sarışın, sivri çeneli olanı mı? Yoksa duvara yaslanmış sporcu görünümlü...ah hayır, yaşı küçük görünüyordu, elenmişti.

Barmen göz kırparak siparişimi uzattığında gülümseyerek bir yudum aldım, tekrardan dönüp bakmayacaktım. Gölgeler arasındaki geniş omuzlu olanı seçmiştim. Bakışları tüm vücudumda dolanıyordu.

O da beni seçmişti.

Fakat ne kadar?

Köşedeki tuvalete gidip onu tatmin etmemi mi istiyordu? Yoksa köşedeki tuvalette beni becermeyi mi?

Yutkundum.

Yoksa tüm gece beni becermeyi mi?

Öğrenmenin tek yolu vardı. Başımı  yavaşça çevirip ölçmek istedim fakat karşımdaki barmen benden önce davrandı. 'Uzun bir geceye benziyor.'

Güzel.

Bardağımı tepeme dikip barmene uzatırken gülümsedim.

İkinci bardağımı içerken biraz oyalandım ama asla dönüp bir daha o tarafa bakmadım. Fakat bakışlarının yoğunluğunu her hücremde hissedebiliyordum.

Dudağımı ısırdım.
Uzun bir geceye ihtiyacım vardı.

Hemen.

Bardağımı tepeme dikip bekledim. İçimden ona kadar sayacak, gelmezse çıkıp gidecektim.