10 | nerede olursak olalım, asla kaybolmayacağız

En başından başla
                                    

etimle süslensin ardıç gözlerin

"benim tatlı bakir bebeğim, daha fazla sabırlı olamıyor mu?" diye alayla söylendi taehyung, jimin'in pantolonunu çıkarıp odanın bir köşesine fırlatırken. beyaz ve pürüzsüz bacaklar gözlerinin önüne serilince onlara yakışacak olan parmak izlerini düşündü - ısırıklar ve morluklarla süsleyecekti onun tenini, aidiyetinin en güzel sembollerini onun tenine bırakacaktı ama o anda jimin'in aklından geçen planları başkaydı anlaşılan. taehyung'u kendine doğru çekiştirmiş ve yatakta üzerine çıkmıştı.

akşam olup da delikanlılar siyah giydiler mi

(dışavurumcu zifir ve seni seviyorum)

"bu haksızlık." diye söylendi minik parmakları taehyung'un eşofmanının iplikleriyle oynarken. "sen hala giyiniksin aşkım." kalçalarını altındaki sertliğe sürerken taehyung, nefes alamadığını hissederek dudaklarını araladı ve kafasını geriye yasladı. dışarıda gök korkunç bir gürlemeyle yarılırken bu loş odada kucağındaki adamın yaptığı her şey; onun ve kendisinin kim olduğunu unutmasına yetiyordu. jimin'in yardımıyla önce üzerindeki tişörtü odanın bir köşesine fırlattı ve sonra eşofmanını. şimdi ikisinin üzerinde yalnızca iç çamaşırları vardı ve jimin yüzündeki şeytani gülümsemesiyle ona sürtünürken elleri onun kalçalarını buldu; dolgunlukları sertçe kavradı, ona ilk izlerini armağan ederken kendisine biraz daha bastırdı ve sevgilisinin teninin çıplaklığına ulaşmıyor oluşunun rahatsızlığıyla inildedi.

"çok giyinik..." diye fısıldadı, "seni hissetmem gerek jimin."

turuncu soyundu mu orospu karılar ve dönmeler

jimin onu ikiletmeden üzerinden kalktı ve önce kendi iç çamaşırını çıkardı, sonra da taehyung'a yardım etti. şimdi ikisi de anadan üryan birbirlerine temas ederken taehyung sanki daha da olabilirmiş gibi onun güzelliğine vurulmuştu. jimin, tekrar hareketlendi ve taehyung'un kucağından inerek yatağın önünde dizleri üzerine çöktü. yüzündeki tehlikeli bir gülümsemeyle taehyung'un erkekliğine parmaklarını doladı, ufak avuçlarına sığmayan sertleşmiş organının görüntüsü bile taehyung'u azdırmaya yetmişti - jimin onun haline güldü ve uzanarak dolgun dudaklarının arasına sertleşmiş aleti kabul etti. hissettiği sıcaklık ve yumuşak hisle bayılacak gibi olduğunu sandı taehyung, istemsizce kendini jimin'in ağzına doğru itti ama jimin daha fazlasını boğazının derinliklerine kabul etmeden önce sevgilisinin bacaklarına sertçe bastırarak onu yatağa sabitledi. dilini yavaşça damarlar üzerinde gezdiren jimin'le kendini kaybedecek gibi oldu.

bir şelale çalarım en yakın vitrin camını kırıp

taehyung artık yüksek sesli iniltilerini durduramıyordu, elleri sevgilisinin saçlarını kavramıştı ve onları çekiştirirken minik sevgilisi ona hayatındaki en iyi bir oral seksi yaşatırken kendinde değil gibiydi. jimin'in boğazı onun etrafında mükemmel bir şekilde daralmıştı, bu oldukça ıslak ve sıcak hissettiriyordu.

"jimin.... ah - yakınım, bırak..." diye iniltilerinin arasında konuştu ve jimin minik bir sesle onun aletini dudaklarından ayırdı,

"hayır, sevgilim. şimdi gelemezsin." diye konuştu ve taehyung biraz sakinleşince onu kucakladı ve geniş yatağının ortasına yastıklarının üzerine yatırdı. yatakta dizleri üzerinde dikildi, jimin'in koyu renkli çarşaflarının içinde çırılçıplak duruşunu seyretti. dudakları az önceki çabasından dolayı ıslak ve şişmişti, siyah saçları taehyung'un çekiştirmelerinden dolayı dağınıktı - kızarmış ereksiyonu ve aralanmış bacakları arasında görünen pembe deliğiyle hayatı boyunca görüp görebileceği en güzel manzaraydı.

telepathic hearts; vminHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin