♾3♾

35 12 29
                                    

Ne de güzeldir sonbahar, şu sarı ve turuncu renkli yapraklara bakın. Bir şairin şiirinden bir mısra gibi dökülür yere usulca, nede nayıf, kırılgan ve neşe verir gözlere.
Ah be Ömer ne diye doğdun sen bu konağa? Bilmezmiydin çekeceğin yükleri, ağa olmanın zorluğunu, ne zorun vardı da geldin?

1935

Seneler gelmiş geçmiş, zaman hep acımasız davranmış insanlara. Ömûrden ömür hayattan sevgiyi alıp götürmüş.
Küçük Ömer büyümüş, 15 yaşında bir genç olmuş, bir Kuran okuyuşu var ki dinleyen oturup ağlıyormuş, bir bakışı var ki gözlerine bakmaya kıyılmaz olmuş, bir kuvveti varmış ki kimse yanında böbürlenemez olmuş. Ömerin namı tüm Ağrıya yayılmış, ne yiğit bir delikanlı olduğu dillerden dillere destan olmuş.

Eyy Allahım sen ki milyonlarca evrenin, milyarlarca yaratılanın  içinden nasıl da koydun bu aşkı gariban Sehyanın kalbine.
Ne kadar yüce ve güzelsin ki sen, bu güzel kalpli kızın yüreğine görmediği bir adamı tutuşturdun...

Seyhan büyük Alim Şeyh Mustafa nın göz bebeği, ay yüzlü kızı. Babsının en iyi öğrencisi Ömere kalbi düşmüş. Peki ne diye düşmüş bu oğlan bu kızın yüreğine, kaç kere görmüş bu oğlanın yüzünü.
Ah Seyhan nasıl da gönül verdin görmediğin bir oğlana, sadece namını duyguğun bu oğlanı neden yüreğine yara ettin be güzel kalpli Seyhan?

****

Seyhan
- Ana ben dereye giderim kızlarla.

Anne: Tamam kızım, geç kalmayasın.

-Geldim kızlar gidelim saat geç olmadan.

Fatma: Hayde gidelim o zaman.

Nuriye: Seyhan baban bugün talebeleriyle beraber nehir civarladında kuran ders edecekmiş, doğrumudur?

-He babam nehirin sesinde huzur bulsunlar diye talebelerini de aldı yanına.

Fatma: Seyhan bizde dereye gidiyoz ya.

-He ne oldu ki?

Fatma: Baban Ömere de ders verir bilirsin. Yani o da dere civarında bir yerdedir. Belki bu sefer görürsün Ömerin yüzünü

-Öylemi dersin, görürmüyüm sizce onu bugûn?

Nuriye: Neden olmasın, güzel kalpli arkadaşım. Belki Allah seni sadece imtihan ediyordur, belki bugün biter o imtihan.

-İnşallah

****

Nuriye haklıydı Seyhanın ki imtihandı ama bu imtihan bu gûn bitmeyecekti, ne bu gün ne de Ömer ölünce.
Seyhan Ömerinin ölüsünü de dirisini de göremedi ömrü boyunca.

Kızlar dua ederek dere kenarına kadar inidiler. Bir gözleri çevreyi kolaçan eder, bir gözleri de umutla bakar.  Tüm çamaşırlar yıkamır biter ama ne gelen var ne de giden.

-Kızlar çamaşırlar bitti ama Ömer halen yok.

Fatma: Üzülme başak bir zaman nasiptir belki onu görmene.

Nuriye: Üzülme, hadi gitme vakti gelmiştir.

Hep beraber yola çıkarlar Fatma son bir kez bakar arrkasına belki Seyhana güzel haber verebilir ve işte evet orada Ömer derenin kenarına usulca yaklaşır lakin kızların orada olduğunu görmez, Ömerin arkadaşları Ömerin yanına yaklaşır.

Fatma: Seyhan gardeşim, çabuk dön arkanı Ömer burada göreceksin onu hade.

-Hani nerede Ömerim

Seyhan arkasını döner dönmez Ömerin bir arkadaşı farkında olmadan Ömerin önüne geçer ve durup nehire bakar, ne çocuk kayar kenara ne de Ömer kayar kenara. Oysa bir adım kenara gitse Seyhan görecek Ömerini.

Daha da bekler Seyhan belki görürüm diye geçirir yüreğinden. Lakin babası çarpar göze talebelerin arkasından usulca gelir gülümseyerek. Seyhan babasını utandıracak birşey yapmadı yapmaz, onun için sessizce döner arkasını.

Tüm yolu ağlayarak yürür Seyhan, bir Seyhan ağlar bir arkadaşları, bugün nasip olmadı Ömer Seyhana, belki yarın olur...

Yazarken kötü oldum cidden, ağlamamak için zir tutuyorum kendimi.
SEVİLİYORSUNUZ 💙💜❤

You've reached the end of published parts.

⏰ Last updated: Oct 11, 2020 ⏰

Add this story to your Library to get notified about new parts!

SEYHANIN AŞKIWhere stories live. Discover now