27| Daha Yeni Başlıyoruz

Start from the beginning
                                    

Ahsen kaşlarını çatarak sordu. "Sayılır mı? O ne demek?"

"Yani, az önce bana evlenme teklifi etti. Şu anda da tahminimce yarın için nikah hazırlıklarını tamamlamaya gitmiştir."

Kızların ikisi de kendisine kocaman açtığı gözleriyle bakarken biraz utanmıştı Feride. Boğazını rahatsızca temizleyince yüzlerine doğru el salladı.

"Hey!"

İrem ilk önce toparlanan oldu. "Yanlış anlamadım değil mi Feride? Bugün evlenme teklifi aldın, yarın evleniyorsunuz?"

Başını hevesle salladı.

"Ama nasıl yetişecek onca şey? Aileler, davetliler,"

"Imm, ufak bir detay vermeyi unuttum. Sadece biz bize oluruz diye düşünüyorum. Çünkü ben bu sabah bir başkasıyla olan düğünümden kaçtım."

Karşısındakiler ona deliymiş gibi bakerken hak vermiyor değildi Feride. Gülerek babaannesinin ona dayattığı nişanı ve neden bu düğüne ortak olduğunu anlattı onlara. Kızlar yeri geldiğinde sinirlenerek, yeri geldiğinde onun adına mutlu olarak hevesle dinlediler onu. Bir saatin sonunda anlatmayı bitirdiğinde kaçıncı olduğunu bilmediği bardağını da masaya koydu.

"İşte böyle."

"Ben hala senin Saraçoğlu olman kısmındayım. Daha resmi olmalı mıyım onu düşünüyorum."

Ahsen'in söylediğine hep beraber gülerlerken İrem durdurdu onları. "Bir saniye, bu hikayedeki asıl bomba yarın evleneceğin adamın asistanı olarak seni çalışmaya başlatmaları. Babaannen öğrenince çok komik olacak bence!"

Feride dudaklarını büzerken başını iki yana salladı. "Komik mi olacak korkunç mu bilmiyorum."

"Keşke söyleseydiniz Feride. Evlendikten sonra öğrenmesi hoş olmayacak gibi."

"Öyle." diye mırıldandı. "Arslan hep söylemek istedi, ben cesaret edemedim."

İki kız da sanki yıllardır dostlarmış gibi Feride'nin haline üzülüp elini sıkıca tutarlarken o birden evlerine doğru ilerleyen Arslan'ı görünce bağırdı.

"Arslan, buradayım!"

Arslan yeni arkadaşlar edinmiş Feride'nin yanına giderek başının üzerine bir öpücük kondurdu.

"Hayatım, İrem ve Ahsen, kızlar bu da, malumunuz Arslan işte." dedi biraz utanarak. Arslan da onlarla tanışınca ortaya söyledikleri yemeği yemeye başladılar.

"Yarın akşam beşte nikahımız var." dedi Arslan artık söylememeye daha fazla dayanamayıp. Resmi işleri halletmek biraz zor olmuştu ama, çok iyi bildiği bir şey varsa o da paranın bu tarz işleri çok iyi hallettiğiydi.

Feride'nin içtiği su boğazına takılırken kıpkırmızı oldu. Arslan sırtını endişeyle sıvazlarken onun kendisine gülmesine karşılık verdi.

"Hayırlı olsun." dediler kızlar bir ağızdan. Fakat ne Arslan duymuştu onları ne de Feride. İkisi de tarifi zor bir mutluluk ve heyecanla birbirlerinin gözlerinde kaybolurkarken zaman boyutu anlamsızdı artık onlar için.

"Duyuyor musun Feride? Kına gecesiz düğün olmaz. E Arslan'cığım, tahmin edersin ki beyler davetli değil." dedi İrem gülerek. Feride heyecanlandı.

"Kına gecesi mi?"

"Tabii, her şey usulüne uygun olacak. Gece bizimle kalırsın, zaten evlenmeden aynı evde kalmayı düşünmüyordunuz, değil mi?"

TENİ TENİME |Yeni Özel Bölüm|Where stories live. Discover now