1.2 | Astoria ve NE?

1.4K 119 180
                                    

Harry mal olmuş bir şekilde evin kapısına kadar gelebilmişti. Ne düşünmesi gerektiğini bile bilmiyordu ve başı gerçekten çok fazla dönüyordu.

Anahtarla kapıyı açtığı sırada evden bir kadın sesi geldiğini fark etti ve içeri girdiğinde merdivenlerde yine onu gördü, Poine'yi. Şubat ayının ortalarında olmalarına rağmen kız bir şort ve askılı bir atlet içeren pijama takımı giyiyordu.

Dişlerini fırçalarken Draco onunla uğraşmaya başlamış gibi duruyordu. Çünkü bir yandan ağzındaki diş fırçasını sabit tutmaya çalışıyor bir yandan da Draco'u kendisinden uzak tutmaya çalışıyordu.

Kapının girişinde onlara bakıp, dikilen bir Harry gördükleri zaman ikisi de durgunlaşmıştı hemen. Zaten Draco bir aydır falan yani bu kız tekrar ortaya çıktığı ilk andan beri kendisine çok soğuk davranıyordu. Hatta dün gece odaya bile gelmemiş salonda, televizyonun karşısında yatmıştı ama Harry kurcalamak istemiyordu, üzülecekti çünkü farkındaydı. Narcissa kendisini istemediğini açık açık söyledikten sonra çok çok iyi anlaştığı bir kızı tekrar Draco'nun hayatına sokmuştu, bu açıkla verilen ama Harry tarafından alınmak istemeyen bir mesajdı.

Harry yaşadığı bu ikinci şoka rağmen hiç bir şey demedi ve yavaşça merdivenden inmelerini bekledi, kendisi yukarı doğru çıkmak zorundaydı çünkü.

İkili onu gördükten sonra zaten aşağıya doğru sessiz sedasız bir şekilde inmişti ve Harry hemen ardından odasına doğru çıkmaya başlamıştı. Kimseyle uğraşacak dermanı yoktu. Hem bedenen hem ruhem hem de zihnen o kadar yorgundu ki...

Odaya girdikten sonra anında paltosunu çıkarttı ve dolabın kapağını açtı. Üstündekiler bile resmen kendisine ağırlık yapıyorlardı. Pijamalarını çıkarttı ve giymek için yatağın üstüne bıraktı. Kravatını çıkartmaya başladığı sırada ise kapı tekrar açıldı ve Draco'nun kafası göründü.

"İyi misin?" Harry buna açıkça şaşırdı çünkü son bir aydır falan, üzerinde görünmezlik pelerini unutulduğunu düşünüyordu. Draco o kadar ilgisizdi ki Harry'nin kendi varlığını bile sorguladığı zamanlar olmuştu. Tam ağzını açtığı zaman ise telefonu çalmaya başladı ve buna ister istemez gözlerini devirdi Harry.

"Afedersin" dedi Draco'ya bakarak ve telefonu cevapladı.

"Harry nasılsın?" Harry ister istemez gülümsediğinde, Draco kim dercesine göz kırptı. Hala kapının arkasından bakıyordu.

"İyiyim Ginny sen nasılsın?" bunu Draco'nun sorusunu cevaplamak için söylemişti ama Draco derin bir nefes aldı.

"Aslına bakarsan bir sorunumuz var" dedi genç kadın biraz endişeli bir şekilde ve tabi bu Harry'nin gözlerinin büyümesine sebep olmuştu.

"Çocuklardan birine bir şey mi oldu?!" dedi korkuyla ve duyduğu cümleyle Draco'nun kaşları da çatıldı.

"Albus" ama kadın başka bir şey demedi, Harry duraksadı.

"Albus ne?" Harry'nin kalbi o kadar hızlı atıyordu ki duracak gibiydi. Bir şey mi olmuştu? Ne olmuştu? Ne olmuştu da bu saatte Ginny arayıp bir sorun var diyordu? Harry nefesinin kesildiğini hissetmeye başlamıştı ve Draco da duyduğu cümleden sonra o kadar endişeli bakıyordu ki bu da hiç yardımcı olmuyordu.

"Bugün bir kaç Slytherin öğrencisi Scorpius'un üzerine yürümüş, Gryffindor olduğu için." dedi genç kadın nefes alarak. Cümleleri toparlamaya çalışıyordu aslında.

"Ne? Scorpius iyi mi?!" Harry'nin ani tepkisiyle Draco'nun kaşları daha da çatıldı. Scorpius'a mı bir şey olmuştu da Albus bir sıkıntı yaşıyordu?

Show Me What I'm Looking For || DrarryOnde histórias criam vida. Descubra agora