Kış

6 3 0
                                    


Yürüdüğüm bu boş sokakları söylediği şarkılarla dolduran rüzgara eşlik ediyorum yine bir kış akşamı, yine bir hüzünlerdeyim, sanki mevsim hüzün mevsimi, içim hep kış sanki..

Yoğun bir soğuk içinde aldığım her nefes, biraz titresem de umursamıyorum, seviyorum işte iliklerime kadar geçen soğuğu.

Kelebeğimin kanatları ıslaktı, artık donmuşlar, titreyişini izliyorum, acımasızda vuran soğuk rüzgarı. Ardından belli, yüklenmiş yine bulutlar belli, bekliyorum yalnızca, yağmurlar kalbimi temizlesin diye bekliyorum...

Şimşekler çakıyor içimde, fırtınalar kopuyor. Merak ediyorum, eğer her gece dertleştiğim ay beni duyuyor olsaydı ağlar mıydı halime? Beni ağlarken gören yıldızlar üzülüyor mudur bana? Acıyor mudur bulutlar halime? Ben acıyorum, utanıyorum halimden...

Küçüğüm, tutunamıyorum hiçbir dala, her yer buz kaplı, her yer çok soğuk küçüğüm,
küçüğüm özür dilerim, tutamadım seni, sarıp saramadım...
Küçüğüm, neden ağlıyorsun durmadan? Sen, içimdeki küçük çocuk... bu denli çok mu acıyor?
Hiç susmaz mısın sen? Diğer çocuklar gibi gülmez misin hiç? Bir oyuncak alsam oynamaz mısın onunla?
Küçüğüm kimi bekliyorsun hala? Gelmeyecek kimse, burada sen ve benden başka kimse yok...
Küçüğüm biliyorum, saramadı kimse seni yeterince. Silmediler gözyaşlarını... ah be küçüğüm... gerçekten özür dilerim senden.

Damarlarımdan akan kan bile donmuş sanki, ben hala soğuk geceye karşı olabildiğince sıcak kahvemden yudumluyorum, bir rüzgar çarpıyor yüzüme fakat sanki hoşuma gidiyor. Soğuk hava, soğuk kalpler, kimse eritemiyor kalbimi...

Yine soğuk bir kış akşamı,
yine yürüyorum boş kaldırımlarda,
Yine aynı acıyor kalbim,
Yine aynı titriyor bedenim
Yine donuyor kelebeğim,
Yine kayıp ruhum,
Yine ölüyorum yine...

Tanrım, bu kadar basit miydi?
Yaşamak ve ölmek, bu denli basit mi?
Yaşayamazken yaşıyor sayılıyoruz şimdi,
Ölürken yaşıyoruz gayretle,
Ay ışığından güç alıyorum, sanki ay ışığı dolu tüm vitaminlerle.

Bir kitap açıp okumaya başlıyorum,
Kendimi uzaklaştırıyorum dünyadan,
Soğuk, bir ceket alıyorum,
Ayrılıp biraz da gökyüzünü seyrediyorum buğulu penceremden,
Gelip geçen insanlara bakıyorum,
Gülüşerek, suratsızca, hızlıca, yavaşça, hüzünle, heyecanla, korkuyla, tedirgince havayı delip geçerek geçen insanlara..
Düşünüyorum o an, herkes kendi hayatında kavrulup gidiyor,
Hem her insanın hayatı çok değerli, hem de çok değersiz sanki...
Düşüncelere dalmış giderken bir müzik açıyorum,
Bir bakıyorum yine damla damla yağmurlar düşüyor gözlerimden,
Hissetmiş gibi gökyüzü da ağlamaya başlıyor, gülümsüyorum...

Eğer gözyaşları şişelenebilseydi, tam şu an yapar ve bir denize yollardım yağmurlarımızı..

You've reached the end of published parts.

⏰ Last updated: Jan 12, 2021 ⏰

Add this story to your Library to get notified about new parts!

SOMBRE Where stories live. Discover now