Final

472 29 5
                                    




Karol sabahın yedisinde uyanmıştı ve doğal olarak Ruggero hala uyuyordu. Karol sabah erken saatlerde kalkıp antreman yapardı bu yüzden bu saatlerde kalkmaya alışmıştı. Yavaşça ve zorlu yollarla Ruggero'nun sıkı kolları arasından çıktı ve telefonuyla patenini alıp evden çıktı.

Telefonuna cebindeki kulaklığı takıp şarkı karıştıra bastı. Yürürken bir sokak, iki sokak, üç sokak derken bir sürü şarkı bitmişti ama Karol'a şuan ne dinlediğini sorsa cevap veremezdi.

Düşünmekten hiç bir şarkıyı dinleyememişti hatta şarkı dinlediğini dahi unutmuştu. Piste geldiğinde kapının önünde annesini görmesiyle morali daha da alt üst olmuş dönüp gitmek istemişti ama annesi onu görmüştü bile.

"Karol?! Tanrı'm, neredesin sen?! Neden aramalarıma çıkmıyorsun?!" Karol olduğu yerde durup arkasını döndü ve annesine doğru bir kaç adım attı.

"Yoruldum." Annesi kaşlarını çatıp kızını süzdü. Bu onun kurduğu 'Mükemmel Karol' profili değildi. "Saçmalama Karol! Yürü eve gidiyoruz, ilk uçakla da New york'a döneceksin!"

"İs-te-mi-yo-rum! Daha kaç defa söyleyeceğim bunu, bıktım. Ben mükemmel değilim! Güzel yanlarım vardır, güzelimdir, yeteneğim vardır belki de bilmiyorum ama mükemmel değilim. Olmak için çabalamak da istemiyorum artık." Gözlerinden de belli oluyordu yorgunluğu, kırgınlığı, bıkmışlığı.

"Karol tek kelime daha etme! Kim değiştirdi bu bir kaç günde seni, ha?! O Ruggero mu?! Yoksa Valentina mı!?"

"Yeter artık rahat bırak beni! Ben senin oyuncağın değilim! Eğer Mükemmel olmak çok umurundaysa kendin olmaya çalış." Annesi dikkatle onu dinliyordu. " İstediğin konu da mükemmel ol tamam mı?! İstediğin konu da! Sende bu annelik olduktan sonra diğer şeylerin hiç bir anlamı kalmıyor."

Başını iki yana salladı Karol. "Beni anlamak ne zamandan beri bu kadar zor anne? Ruggero'ya aşığım, Valentina'yı, Carolina'yı, Agustin'i, Michael'i seviyorum, onlar benim arkadaşlarım. Sırf seni, babamı gururlandırayım diye her şeyimi feda ettim ben ama yeter. Siz bunda bile daha fazlasını istediniz. Yoldan geçen insanlar beni videoya alıp haberlere atıyor anne, attığım her adımdan haberleri var bundan daha fazlası ne?"

"Sen benim kızımsın Karol, insanlar ne der sonra!? Saçmalamayı kes ve gel hadi!" Karol dolmak üzere olan gözlerini umursamadan sert bir şekilde annesinin gözlerine bakmayı sürdürdü. "İnsanlar ne düşünür, o benim kızım mükemmel olmalı diye diye kızını mahvettin anne. Ben artık senin kızın değilim." Karol annesinin bir şey demesine izin vermeden içeri girdi ve dolapların olduğu kısma girdi.

Girdiği gibi kapının önüne çöktü ve hıçkırarak ağlamaya başladı. Kimse girmesin diye kapının önüne çökmüştü ama içeride olup onu izleyen Valentina dan habersizdi. "Karol?"

Karol anında gözlerini açıp Valentinaya baktı. Sesinden tanımıştı zaten. Yutkunup göz yaşlarını sildi ve yavaşça yerinden kalktı. Valentinayı biraz inceledikten sonra onun da ağladığını anladı. "Valentina sen iyi misin?" Diye sordu panikle.

"Asıl sen iyi misin? Anlat hadi sorun ne?" "Valentina benim size bir şey anlatmam lazım." Valentina afallamasıyla beraber oturaklardan birine oturdu ve Karolun gelmesini işaret etti. Karolla Valentina eskiden hep buraya oturup dedikodu yaparlardı. İkisi de bunu hatırlamasıyla gülümsediler. Karol oturdu.

"Ben ailemi gururlandırmak için yaptım her şeyi." Valentina kaşlarını çattı. "Ne?"

"Benim ailem çok mükemmelliyetçi insanlar Valentina, hep diğer insanların ne dediğini düşünürler. Benden hiç bir zaman gurur duymadılar. Gurur duymaları için yaptım. Sizi mesajla terk etmek zorunda kaldım çünkü yüzünüze bakarak yapamazdım bunu. Bir sürü şey yaptım, her yetenek, güzellik konusu açıldı mı elbet benim konum açılıyordu. Bilmiyorum belki de gerçekten mükemmel bile olmuşumdur. Ama ailem buna rağmen gurur duymadılar benimle." Valentina dolan gözleriyle Karolun elini tuttu.

"Çok özür dilerim Valentina, sizi bırakmak istememiştim. Ama bir kez olsun ailem benimle gurur duysun istemiştim." Valentina gülümsedi. "Sen neden ağladın peki?"

"Önemli değil aslında Mike'la kavga ettik bende bu sıralar biraz duygusalım." Lafını bitirdiği anda Valentina, hızlıca Karola sarıldı. Karol da karşılık verdi. "Beni affedebilir misin?"

"Çoktan affettim bile, biz ne olursa olsun küs kalamayız Karolita." Karol gülüp daha da sıkı sarıldı, o sırada Carolina da içeri girdi. Karolla konuşmalarının başında gelmişti ve özür dilemeye gelince de dinlemişti.

"A-a, bana yok mu?" Valentina gülüp onu da eliyle çağırınca Carolina yanlarına oturup ikisine de sarıldı. "Özür dilerim Carolina." "Şhhh, hepsini duydum zaten, geçti artık geleceğe bakalım.

Biraz konuşarak hasret giderdikten sonra Valentina odadan çıktı ve Carolinayla Karol konuşmaya devam ettiler. Valentina gidip Agustinle Michaela da olayları açıkladı. O sırada Ruggero panikle kapıdan girip etrafa bakındı. "Bir şey mi arıyorsun Rugge?" Dedi Valentina.

"Karol, Karol burada mı? Annesi falan filan bir konu var, onu götürmek istiyor. Karol sabah kalktığımda yanımda yoktu, telefonu da sessiz-" Valentina Rugeronun lafını kesti.

"Ruggero bir sakin ol, burada Karol." Ruggero derin bir nefes alıp kafasını nerede dercesine salladı. Valentina da dolapları işaret edince Ruggero hızla oraya girdi. Carolina onun girmesiyle yavaşçana yerinden kalktı ve odadan çıktı.

Karol kaşlarını çatmış ona bakıyordu, bu kadar paniklemiş olmasına anlam verememişti. "Neler oluyor? Bir problem mi var?"

"Yok sadece, sabah seni yanımda göremeyince." Karol gülümseyip ona doğru bir adım attı ve sarıldı. Ruggero da direk sarılışına karşılık verdi. "İyiyim ben, ve buradayım korkma."

"Annen konusunu hallettin mi?" Hüzünle başını salladı Karol. "Hı hı."

"Aranız nasıl şuan?" Ruggero bu soruyu hafif korkuyla sormuştu çünkü ailesi hakkında çoğu şeyi yeni öğrenmiş olsa da ailesine çok değer verdiğini biliyordu. "Artık annem değil."

Ruggero kurduğu cümleyle bir kaç saniye şaşırmaktan konuşamadı. Yutkunup Karolun başını ellerinin arasına aldı. Karol kesinlikle iyi değildi şuan. "Ne demek bu?"

"Kavga ettik, hala aynı kafayla devam edince içimdeki bütün her şeyi söyledim. Ama o yine takmadı, 'saçmalama Karol gel hadi' dedi. Bende mükemmel olmaya çok meraklıysa kendisinin olmasını ve senin kızın mükemmelse artık o olmak istemediğimi söyledim."

Ruggero başını iki yana sallayıp Karola sımsıkı sarıldı. "Ben yanındayım."

"Biliyorum, o yüzden ayakta durabiliyorum zaten." Ruggero böyle düşünmesine gülümsedi. "Sen ben olmadan da ayakta durabilirsin, çok güçlüsün."

"Bu kadar güçlü olmamın sebebi sensin ama." Ruggero gülümsemesini sırıtmaya çevirip tekrar yüzünü ellerinin arasına aldı. "Ne biliyor musun?"

Karol burukça gülümseyerek ne anlamında başını salladı. "Sen mükemmelsin." Karolun gülümsemesi daha da büyürken Ruggero dudaklarını birleştirdi ve birlikte her zaman ki gibi zamanı durdurdular.

Bir sürü hata yapmışlardı belki de ama şuan ilk hallerinden daha güçlüydüler.

__________________________________________________________________________

__________________________________________________________________________

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.


Hikayeyi beğendiniz mi?

Bye

PerfectWhere stories live. Discover now