Silah Taciri

Kızım

Kumsal'dan

Kapının çalmasıyla koşarak gidip açtım. Gelen Işıl Teyzeydi. Onu beklemiyordum.

"Hoş geldiniz. İçeri geçmez misiniz?" diye sordum.

Hiçbir şey demeden içeri geçen Işıl Teyzenin yüzü bembeyazdı.

"Biraz kötü görünüyorsunuz. Bir şey ister misiniz?" diye sordum.

Bir anda bana sarılmasıyla "Yanlış bir şey mi dedim?" diye sordum.

Benden ayrılmazken dediği bir kelime ile elim ayağım boşaldı.

"Kızım."

Bir dergide okumuştum. İnsan annesinden kaç sene uzak kalırsa kalsın kokusunu tanırmış.

Ve bana sarılan bu kadının kokusu oldukça annemdi.

"Anne?" dedim titreyen sesimle.

"Bir yere oturalım. Olan her şeyi anlatacağım." demesiyle "Salona geçelim." dedim.

Kalbim öyle hızlı atıyordu ki anlatamam. Dünya sanki dileklerimi gerçekleştirmeye başladı.

Salona geçip oturunca annem derin bir nefes aldı ve "Babanla evliydik." dedi.

"Sonra ne oldu?" diye sordum merakla.

"Beni aldattı." demesiyle şok oldum. "Bir yanlışın olmasın. Babam asla öyle bir şey yapmaz. Hem bana hep sizden bahsederken aşık aşıktı." dedim.

"Bende öyle demiştim ilk ama sonra o konuştuğu kadın onu ararken telefonu ben açtım ve kadın Poyraz olduğumu sanıp uygunsuz şeyler söylemeye başladı." dedi.

"Bu çok kötü." dedim. Babamın böyle bir şey yapması, hiç yakıştıramadım.

"Bende ayrılmak istedim. Onu çok seviyordum ama benim de bir gururum vardı." demesiyle "Sizi aldattığını bildiğinizi demediniz mi?" diye sordum.

"Dilim varmadı. Soramadım. Onu bu kadar severken bana bunu yapması çok ağır gelmişti. Bir de bu konuyu onla konuşacak gücüm yoktu." dedi.

"Ne diye boşandınız o zaman?" diye sordum.

"Başkasını seviyorum dedim." demesiyle "Helin'in babasını." demiştim ki kafama gelen şey ile "Helin ile ben kardeş miyim!" diye bağırdım.

"İkizsiniz." demesiyle gülümsedim. Hep bir kardeşim olsun isterdim.

"Peki neden Helin ile beni ayırdınız?" diye sordum.

"Mahkeme sonucuyla ben Helin'i Poyraz seni almıştı. İkimizde sizi görüyorduk. Ama ben Poyraz'a o kadar çok aşıktım ki beni sevdiği için evlendiğim adamı üzecektim.
Evlendiğim kişi o kadar iyi kalpliydi ve beni o denli seviyordu ki onu üzmek istemiyordum.
Bu yüzden seni de alıp buralardan gitmek istedim ama Poyraz seni bana vermedi ve bende sadece Helin'i alıp gittim." demesiyle yüzüm düştü. Ama bir yandan da haklıydı ona kızamıyordum.

"Evlendiğim adam o kadar iyiydi ki Poyraz'a aşık olduğumı bildiği halde buna katlandı, çocuk istemesine rağmen dillendirmedi ve Helin'i öz kızı gibi sevdi.
Bende evlendiğim adamı sevdim ama aşık olamadım." demesiyle hızla ona sarıldım.

Şuan yanımdaydı ve tek istediğim şey mutlu bir aile tablosu oluşturabilmek.