"Anlamıyorum."

Feride iyice yaklaşıp anlatmaya başladı.

"Babaanneme nişanı bozduğumu söylemeye gittiğim gece, yağmur yağıyordu. Biz bahçedeydik. Beni bekler misin deyip gittim, saatler sonra döndüğümde tek adım dahi kıpırdamamıştı Rüya, beklemişti beni."

Rüya dudaklarını büzdü üzüntüyle. "Galiba anlıyorum."

"O bana bekle dedi, evlenme teklifi için olsun veya olmasın, bekle dedi. Ben ne yaptım peki? İlk isteğinde kırdım onu."

"Ama haklı sebeplerin vardı?"

Feride ayağa kalkarak ellerini balkon demirine yasladı. Başını iki yana sallıyordu konuşurken.

"Haklı bir sebep değil. Haberi bile yoktu neden gittiğimden. Anlıyor musun, haberi bile yok Erkan'ın beni tehdit edişinden."

"Sana olan güveni-"

"Şu an haberi yok, ama öğrenirse ne olacak? Tabii ki de bana olan güveni kırılacak."

"Ah Feride ya."

"Bir de ne var biliyor musun? Yaptığımı sandığı şey, çok, ama çok korkunç. Buna rağmen bana hiç kıyamaması, döndüğümüz gece, kim bilir belki de kendine olan saygısını yerle bir edip beni affetmesi, o kadar çok mu seviyor sahiden beni?"

Rüya da kalkarak yanında dikilmeye başladı.

"Hem kendi hatalarının farkındalığı, hem onun seni ne yaparsan yap affedeceğinin gerçeği, sen aslında içten içe sana böyle bir şey yakıştırdığı için onu affedemezken, seni buna mecbur bıraktı diyorsun."

"Daha iyi özetlenemezdi."

Bir müddet ikisi de sessiz kaldı. Sonra Feride aslında içini kemiriyormuş hissi veren endişesini getirdi dile.

"O beni, benim onu sevdiğimden daha mı çok seviyor?"

Rüya duyduğuyla gözleri dolu dolu olan kuzenine baktı hemen. Bu haline dayanamayıp ona sıkıca sarılırken bir yandan da inanamayarak gülüyordu.

"Sevgini yetirememekten mi korkuyorsun Feride?"

Feride burnunu çekerek onaylarcasına mırıldandı. Rüya geri çekilirken onu da kendisiyle birlikte oturtup ellerini tuttu sıkıca.

"Feride, bu öyle bir şey değil. Sevgiyle affetmek biraz doğru orantılı olabilir, tamam, ama bir yere kadar. Bir sınırı var bunun. Bazen ne kadar seviyor olursan ol, affedemeyeceğin şeyler olur. Bu yüzden senin içindeki bu kırgınlık, onu seni sevdiğinden daha az seviyor olduğun anlamına gelmiyor. Kimse bilemez zaten bunu. Sevmenin, aşık olmanın karşılıklı oldukça bir ölçeği yok bence."

"Öyle mi?"

Rüya başını onaylarcasına salladı eli cebindeki çalan telefonuna giderken. Ekrandaki ismi görünce gözleri kocaman açıldı. Feride'ye belli etmemeye çalışsa da o çoktan anlamıştı bile.

"Gördüm Rüya, saklama boşuna." dedi kuzeninin elinden kaçırdığı telefonu kapmaya çalışırken Feride.

"Yine içeri girmek için arıyor değil mi? Bir gün birine yakalanırsak görürüm ben sizi. Rüya ver dedim!"

Sinirle aldığı telefonu açtı hemen. Konuşmasına izin vermeden Arslan hemen lafa atladı.

"Sokağın başındayım Rüya. Niye açmıyor Feride telefonunu?"

TENİ TENİME |Yeni Özel Bölüm|Where stories live. Discover now