Ay'ın yokluğu seni bana getirdi

133 13 9
                                    


16.09.2020
Kim Jungeun

Güneş ufukta kendini hafif hafif yüzümü aydınlatan bir turunculukla, senin hayranı olduğun o manzarayı yanaklarımın pembesine yansıtarak kaybettirirken, ben yine bekliyorum sevgilim. Belki bir umut görürüm tanrının en zarif çizgileriyle yarattığı tapılası yüzünü. Bir umut buluşur alacakaranlığın süslediği güzel gözlerin, benim çaresizce tamamlanmayı bekleyen ince gözlerimle. Şafak tekrardan sökene dek her anı titrek bir ümitle geçen saatlerim başladı işte. Ellerim arasındaki terle birlikte her an kaymaya meyilli tuttuğum kalem ve önümde sanki hüznümü yansıtan bir teslimiyetle kendini bana bırakmış kağıt.  Ara ara sabırsız göz pınarlarımdan firar eden birkaç damla buğulasa da görüşümü, gelecek güzel günlerimizi düşleyerek yapıyorum bunu. İçimde ince bir tohumken filizlenmeye başlayan ümitsizliğin inadına, her geçen gün biraz daha solsa da hâlâ sana olan sevgimle ayakta durmayı beceren sevgimizin hayat suyu bu titrek umutlarla yazılmış satırlar.  Birlikte geçirdiğimiz kahkahalarla süslenen onca günün sanki sevgimizi sınayan keskin bir viraja girdiğinin farkında bu suskun mahalle de. Yan taraftaki harabe evde her gece birbirine çarpan şişelerin melodik sesleriyle sabahlayan sermest genç bile farkında bu kederli suskunluğumuzun.

İçindeki sönmez umutla gözlerini ayıramadığı küçük balkonda gördüğü hareketlilikle kalbi tekledi Jungeun'ın. Ölüm kadar sessiz ve yavaş geçen onca günün ardından muhtaç olduğu sureti görebilmenin verdiği akıl almaz heyecan ve mutlulukla anlamaya çalıştı Heejin'in anlattıklarını. Ne diyeceğini veya nasıl davranması gerektiğini kestiremedi o an. Ancak öyle kısaydı ki o süre, her ne kadar ruhunu okşasa da sarışın kızın, doyamadı sevdiğini görmeye. Sessizce veda edip hızlı hareketlerle tekrardan içeriye giren sevgilisinin arkasından baktı bir süre. Ardından tekrar oturduğu yere dönüp devam etti yazmaya.

Tanrı bugün sessiz göz yaşlarımla ettiğim duaya kulak misafiri oldu sonunda sevgilim. Benim göz yaşlarıyla bulanmış zihnime Ay'ın yokluğunda imkansız gibi gelen o minik mucize, güzel suretinin yansımasına dahi razı olarak ettiğim sessiz dua. Kabul oldu bir defalığına da olsa. Karanlıkta bana anlaşılması için uğraşarak abartılı dudak hareketlerinle anlatılan zihnimin her köşesine kazıdığım sözlerin imza oldu  bu ağırlaşmış geceye. Belki de anladı Tanrı, bu gecenin Ay yokken benim için ne denli çekilmez olacağını. Seni gönderdi kızıl Ay'ım yerine. Tanrı belki bu gece ikinci defa duyar sesimi, çok şey istiyorum belki sensiz geçen onca geceye nazaran bu geceden. Ancak seni görmenin verdiği heyecan doyumsuzluğumu körüklüyor sonsuz bir istekle. Şimdi gideceğim, ilk defa bu puslu geceden yüzümdeki tebessümle ayrılıyorum. Umarım, umarım ki bu son olmaz. Hoşçakal sevgilim, binlerce kez iyi geceler sana...

Binlerce kez iyi geceler sana | heelipWhere stories live. Discover now