Ne yapmaya çalışıyor bu aptal?

Şaşkın bakışlarımı tekrar Lucius'a çevirdiğimde kaygısız bir şekilde yüzüme baktığı için tekrar Evan'a döndüm. Mantıklı bir şeyler aramaya başladım.

Tam ağzımı açmıştım ki "Narcissa'nın gereksiz alınganlığından dolayı." diyen beyaz kafaya öyle bir baktım ki.

Benim gereksiz alınganlığım mı? Bu kadar yüzsüz olunmaz!

Meydan okumasını kabul ederek gözlerimi devirdim "Lucy'nin patavatsız ve küstah tavırlarından dolayı desek daha doğru olur." dedim ve tek kaşımı kaldırarak ona baktım.

Gözlerini sinirle kısılırken "Sana kaç kere bana öyle seslenmemeni söyleyeceğim?" diye tısladığında boş boş yüzüne bakarken "Bir de alıngan diye bana diyorsun." dedim dalga geçer gibi.

"Seninle uğraşmak istemiyorum." deyip donuk bakışlarını bana dikti "Dengesizliklerinden sıkıldım artık." dediğinde kalbimde hissettiğim sızlamaya lanet ettim.

Dün başıma gelenlerden dolayı gelip benimle konuşmadığı için ona zaten kırgın hissediyordum. Ayrıca şimdi söyledikleriyle anlıyordum ki bu numaramıza bir son vermek istiyordu.

Pekala, sanırım halka açık ayrılma numarası yapmamız gerekiyor.

"Seni bu kadar bıktırdığımı bilmiyordum." dedikten sonra gözlerimi doldurdum, zaten ağlamak istediğimden pek zor olmadı "Bundan sonraki ilişkilerinde karşındakine anlatmayı dene çünkü kimse kahin değil." dedikten sonra hızlıca az önce çıkamadığım bahçeye ilerledim.

Göle doğru yürüdüğüm sırada gözlerimi kırpıştırarak yaşları geri ittim. Evan'ın aptallığı yüzünden onunla insan içinde ayrılmamız gerekmişti ve kendimi rezil durumuna düşürmüştüm.

Bundan öncesinde ondan ayrılan taraf benken şimdi tam tersi gibi görünüyordu.

Umursadığın şeye bak, sen gerçekten kibirli bir aptalsın Cissy.

İç sesime gözlerimi devirdim, gururum incinmişti. Kibrimden değil gururumdan dolayı kalbim kırıldı zaten. Sonunda gölün kenarına geldiğimde ders kitabımı ağacım altına atıp üzerine oturdum.

Dün çenemi tutamadığım için bunları hak ettim sanırım. Kendi aptallığım yüzünden cezalandırıldım işte.

"Neymiş? dengesizliklerimden bıkmışmış. Aptal!"

"Daha kötülerini duymuşluğum var." diyen sesle irkildim, soluma doğru döndüm. Güzel mavi gözlerle karşılaştığımda biraz şaşırsamda tepkisiz bir şekilde önüme döndüm.

"Az önce yalan bir kavga için ağlayacaktın farkında mısın?" dediğinde ona doğru dönmeden gözlerimi devirdim. Yalan kavgaymış. Gayette içinden gelen şeyleri söylemiş gibiydi.

Gelip yanıma oturduğunda ona doğru dönüp ifadesiz bir yüzle ona bakmaya başladım.

Hiç beklemediğim bir anda yanağımı avuçladığında kaşlarımı çatmadan edemedim. Baş parmağıyla yavaşça yanağımı okşamaya başladığında aynı şekilde gözlerimde kısıldı. Ne yapıyor bu?

"Sen iyi misin, Lucy?" diye sorduğumda gözlerini devirip elini kendine doğru çekti "Sana kaç kere bana öyle seslenme diyeceğim." diyerek önüne döndüğünde sırıttım.

"Sen benimle konuşurken ne dediğine dikkat etmediğine göre bende dikkat etmeyeceğim." dedim ve kollarımı kendime sarıp bende önüme doğru döndüm.

"Ben seninle ilgili her konuda dikkatliyim Black. Aksi için örnek verebilir misin?" dediğinde geçen Andy hakkında söylediklerini ortaya atmak için tam ağzımı açmıştım ki o konu aslında direkt benimle ilgili olmadığı için ağzımı geri kapattım.

Blonde BlackWhere stories live. Discover now