üçünc3 bölüm

Start from the beginning
                                    

Agustin yüzünden bir numara sallayıp ona nude atmam gerekiyordu çünkü doğruluk mu cesaretlilik mi oynuyorduk ve yapmayan kişi ceza olarak sütyenini çıkartıp barda erkeklerin arasında dolaşmak zorundaydı. Kendimi siktirtmek istemediğim için rastgele bir numaraya nude atmıştım.

Karol: hey :)

Karol:

+054-: ne suçum vardı da bunu attın?

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

+054-: ne suçum vardı da bunu attın?

Karol: ne!?

Karol: beğenmedin mi?

+054-: evet beğenmedim

+054-: yüzünü göstermemişsin

Karol: yüzüm neden bu kadar önemli?

+054-: çünkü elmacık kemiği bölgesine fetişim var

Karol: Tanrım! ciddi misin? benimde fetişim var oraya!

Derken her gün konuşmaya başlamıştık. O bazen beni sinir etsede sonrasında ses kaydı atıyordu ve kendisini affettiriyordu. Evet, sesini çok seviyordum. Şimdiden özlemiştim onu, ah birde sevgili olabilseydik...

Birden telefonuma mesaj gelince elimdeki bardağı aceleyle bıraktım ve mesaj atan kişiye baktım. Bu beklentimin aksine Ruggero değil Agustin'di ve bir konum atıp oraya gelmemi istemişti. Dudaklarımı memnun olmamış bir ifade ile büzdüm ve geleceğimi söyledim. Sonra yukarı çıkıp bir kıyafet aldım elime.

Çizgili kiremit rengi uzun tişörtümü giydikten sonra tişörtün bel kısmına bir kemer bağladım

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

Çizgili kiremit rengi uzun tişörtümü giydikten sonra tişörtün bel kısmına bir kemer bağladım. Zaten konumdan anlaşıldığı gibi iskeleye gidecektik. Ağırlık taşımayı sevmediğim için çantamı almaktan vazgeçtim ve mutfağa inip varlığı ile yokluğu belirsiz olan kedimin mama kabını doldurdum. Unuttuğum bir şey var mı diye evi son bir kez kontrol ettikten sonra dolaptan çikolata alıp evden çıktım ve Agustin'in attığı konuma doğru elimdeki leziz çikolata ile yürümeye başladım.

°•♡•°

Yolda gelirken Caro ile karşılaşmamın sonucu sahile birlikte gelmiştik. Agustin'de gelince ikisi birden bana bir sürprizleri olduğunu söylemişlerdi ve sürprizlerden kesinlikle nefret ederdim bu yüzden onlara trip atıyordum. "Ya kızım bırak şu tribi! Birazdan göreceksin sürprizi ama önce biraz sohbet edelim." deyince ve Agustin'de Carolina'yı onaylayınca ofladım ve iskelenin ucundaki taşa oturup onlarında oturmasını ister gibi elimi zemine vurdum. "Ee, anlat bakalım prenses. Şu nude attığın çocuk ile nasıl gidiyor?"

"Size defalarca onun bir adı olduğunu söyledim. Rug-ge-ro. Anladınız mı?" dedim bende Ruggero'nun ismini heceleyerek. "Çocuk çok yakışıklıydı Karu, ben olsam bu çocuğu kaçırmazdım."

"Sana kaçırıp kaçırmayacağını soran olmadı."

"Ne? Bana onunla flört etmediğini söyleme!"

"Çocuklar, siz iyi misin? Neden bir anda konumuz o oldu? Zaten sabahtan beri ulaşamıyorum, kafam dağılsın diye sizinle dışarı çıkıyorum ama siz burada ondan bahsediyorsunuz!"

"Beni unutmak mı? Aman Tanrım, beni unutacak mıydın?" diyen sese Carolina ile Agustin gülümseyerek bakarken ben o tarafa bakamıyordum bile. O buradaydı, Ruggero buradaydı! Girdiğim şoktan kurtulur kurtulmaz omzumun üstünden ona baktım ve Carolina'ya baktım. Carolina'da bana her zamanki sinir bozucu gülümsemesi ile bakıyordu ama bu umurumda olmadı çünkü o sırada ayağa kalkıp Ruggero'nun karşısına geçmekle meşguldüm. Ah, o gerçekte çok daha yakışıklıydı! "Ağzını kapat güzelim, sinek girecek." diye dalgasına devam ederken daha fazla durmadan üzerine atlayıp sarıldım ona. Örümcek gibi bedenini sarmıştım ve bunun çok komik göründüğüne emindim. Beline doladığım bacaklarımı düşmemem için tutarken dokunuşunun nasıl bu kadar hoşuma gittiğini anlamaya çalışmıştım. Gözlerimi açmadan başımı omzundan kaldırmıyordum ve günlerce hayalini kurduğum kokusunu içime çekmeden edemiyordum. Yürümeye başladığında nereye gittiğini dahi umursamadım çünkü ona çok güveniyordum. Beni nereye götürürse götürsün, ne yaparsa yapsın bu asla değişmeyecekti.

°•♡•°

"Karol, artık bana sarılmayı bırakta yüzünü göreyim." dedi Ruggero sesinden anladığım kadarıyla gülerek. Şimdi benim odama girmişti ve ben ona sarılarak yatıyordum. Dolaylı olarak o da yatıyordu. Bu pozisyona ne ara geldiğimizi bile bilmiyordum, tek bildiğim şey saatlerdir görmediğim ve konuşmadığım için onu deli gibi özlemiştim. Sonunda onu rahat bırakıp vücudunu vücudumdan uzaklaştırıp. O benim gerçekten her şeyim olmuştu. "Neden geleceğini söylemedin?" diye sorunca omuz silkti ve elini yüzüme koydu. Hiçbir zaman bir erkeğin dokunuşuna aşık olmamıştım. "Söylemek istemedim." dediğinde gözlerimi kapattım ve yüzüme koyduğu elini tuttum. Gülümsediğini duyduğum zaman bende gülümsedim. Sonra birden dudaklarımda sıcacık bir baskı hissettim. Beni öpmüş müydü? Bu hissi sevmiştim. Hemde çok sevmiştim.

Alt dudağını kendime doğru çektim ve yavaş hareketlerle üstüne çıktım. Onu her şeyiyle istiyordum ki sonunda bu isteğime kavuşmuştum. Öpücüğümüz daha da derinleşirken belimdeki kemeri sabırsızca çıkardıktan sonra dudaklarımı dudaklarından ayırıp elmacık kemiğimi öpüp emmeye başladı. Bende o anda tişörtünü çıkarmakla meşguldüm. Tişörtünü çıkardıktan sonra dudaklarımı boynuna bastırdım. Emmeye başladığımda ağzından neredeyse hiç duyamadığım bir inilti koptu ve bende tekrar dudağına çıktım. Dudaklarımız birbirinde can bulurken Ruggero elini tişörtümün içine sokup iç çamaşırıma getirdi. Çıkarmaya çalıştığını anladığımda karnımı hafifçe yukarı kaldırdım ve sonunda onuda çıkarttı. Vücudumu altına aldıktan sonra tişörtümü aceleyle çıkardı. "Ne bu hız?" dedikten sonra üst dudağını dilimle destek vererek yalayıp emmeye başladım. O da bana delicesine karşılık verirken cevap veriyordu. "Sekiz ay yirmi bir gün. Tüm bu ayların ve günlerin acısını çıkartıyorum." dedikten sonra sütyenimide çıkardı. Bende o sırada pantolonu ile iç çamaşırını çıkarmıştım. Kendini yavaş ama sert hareketler ile bana sürtüyordu ve kendimden geçiyordum. Çıplak vücutlarımızı birbirine kavuşturmadan önce onu yeniden altıma alıp dudaklarını öpmeye devam ettim. İçime aldığımda artık hiçbir şey beni ya da onu durduramazdı. Gidip geldikçe dudaklarımdan aşağılara doğru kayıyor ve göğüslerimi ağzına alıyordu. Sonunda ikimizde durduk ve kendimizi bıraktık.

Baya dolmuştuk ve bu yüzden Ruggero durmak istemediğini belli ederek devam etti hareketlerine.

°•♡•°

Saçma oldu ama boş verin

Üç güne bir bölüm yetiştireceğiz diye böyle saçma bir bölüm yazdık, kusura bakmayın dediğim gibi şowlsgirjfi

Günün sorusu; bizim gibi Ruggarol'un müstehcen sahnelerini yazsaydınız, değişik fanteziler ekler miydiniz?

Ben bazen bu bölümleri yazarken çarpılmaktan korkuyorum, inş çarpılmam

-Ravza

Ruggarol Müstehcen SahnelerWhere stories live. Discover now