2. Bőlűm {Özür}

654 156 93
                                    

Multimedya;Yağmur'un görebildiği tek şey...

* * *

Sessiz adımlarla hocanın kolumu tutmasıyla birlikte ilerliyorduk. Korkuyorum çok korkuyorum. Neden korkuyorum bilmiyorum ama çok korkuyorum.

Kapı tıkladı ve yavaşça açıldı. Hoca naif sesiyle "İsmin neydi?" Dedi. "Yağmur." Diyiverdim sadece... "Yağmur,ne?"

Aptal Yağmur! Soyadını neden söylemeyi unuttun? Bacaklarımın titrediğini hissettim. Demek ki ben göremediğim yüzlerden korkuyordum. Nasıl bakıyorlardı bana korkusu vardı üzerimde. Ses tonuyla da olsa bana nasıl baktıklarını görmek isterdim. Düşünsenize sesi hoş geliyor ama size iğrenir gibi bakıyor. Ben...bundan korkuyor olmalıydım.

Ağzımı açtım tam soyadımı söyleyeceğim kahkaha sesleri böldü. Bildiğiniz şu kahkaha sesi aynen şey gibiydi... Çizgi filmlerdeki çatlak profesör kahkaha sesi.

Bir insan bu kadar çirkin gülebilir mi? Demek ki gülebilirmiş. "Kız kendini ünlü sanıyor galiba."

Bu ses... çarptığım kişinin sesiydi. Kendini ne sanıyordu bu? Ukala! Denilen söze herkes gülmeye başladı. Yerin altına girmek istiyordum. Gerçi yerin dibine girmiştim alayıyla. Başımı yere eğdim utançtan.

"Kapa çeneni Bulut! Siz de gülmeyin! Komik değil!" Bu ses... Ece'nin sesi. Görmeyi bırakın artık insanları sadece ses olarak tanıyorum. Sadece sesleri görüyorum...

Acıklı bir sesle "Yağmur ya... Affet beni zil çalınca gelemedim. Panik..." Sözünü kesti yumuşak sesli bir kadın.
"Sessiz olun! Yağmur soyadın ne?" Dedi. Utanarak "Kara. Yağmur Kara." Dedim. "Hocam,kızı bu kadar zorlamayın şimdi koyverecek."

Yeter ama ya! Bu ne cüret! Dalga geçmeninde bir sınırı var ve o,sınırı çoktan geçti.

Ağzımı açtım bağıracak,kızacak,haykıracağım müdüre benden önce konuştu.

"Bulut arkadaşınla böyle
konuşmazsın!"

* * *

"Yağmur Kara...Yağmur Kara... İşte buradaymış. Gel bakalım sen bu sınıftasın." Dedi içerideki ince sesli öğretmen. Kafamı salladım yavaşça. "Ne yani bi körle aynı sınıfta mı okuyacağım? Rezalet!" Bu sefer farklı bir kızın sesiydi.

Ya anlamıyorum,sanki ben senin gibi bir geri zekalı ile aynı sınıfta olmaya bayılıyorum.

Elimde olsa... Sadece beş dakika görememesini diler beni anlamasını beklerdim. Gerçi...ne anlardı bunlar empatiden. Varsa yoksa alay,büyüksülenme ve boş çeneleri...

"Merak etme aşkım. O kör bu sınıftan gidecek."


'O kör bu sınıftan gidecek' te ne demekti? Niye bu kadar emin konuşuyordu?

İçimi bi korku sardı. Aldığım nefesim bile titredi ciğerlerime işlerken.
"Bulut Uysal." Dedi yanımdaki müdüre. "Yağmur'la bir daha böyle konuşursan..."

"Ne olur?" Dedi sertçe. Bu adamın öz güveninin azıcığı ben de olsa şu an şu halde korkmazdım.

Sessizlik galip geldi sınıfta. Hoca tek kelime edemedi sustu. Sadece sinirle alıp verdiği nefes seslerini duydum. "Bulut hemen odama." Kadıncağız tek bunu diyebildi. Ben olsam,onun yerine okuldan atardım ama para vardı işte işin sonunda. En kalifiyeli,en zengin öğrencilerden olmalı ki hoca bile ona tek bir söz bile söyleyemiyor.

KAZA Where stories live. Discover now