1. Bőlűm {Başlangıç}

Start from the beginning
                                    

Anneme söylemeyin ama yüzünü bile unuttum. Yaşlanmış mıdır? Kırışmış mıdır yüzü? Yoksa eskisi gibi mi? Hatırlamıyorum. Annemin,babamın hatta kendi yüzümü bile hatırlamıyorum.

"Tamam anneciğim. Giyin ve kahvaltıya gel." Dedi zorla konuşuyor gibiydi.

Sanki ağlıyordu da belli etmek istemiyor gibiydi. Çünkü o ağlarsa benim de ağlayacağımı biliyordu.
"Baban seni okula bırakır. Ha unutmadan..." Dedi ve iki eliyle omuzlarımı yavaşça sıktı.

"Yeni okulundaki zenginler seninle alay edecek ama sen sakın onlara aldırma. Sen benim biricik zeki kızımsın." Dedi ve yanaklarımdan öperek kapıya ilerledi hızlı adımlarla. Kısık sesimle "Teşekkür ederim anne." Diye mırıldandım. Annem dediğim şeyle beraber durakladı ve ben konuşmaya devam ettim.

"Gözlerim olduğun için,her şartta yanımda olduğun için ve benden vazgeçmediğin için...teşekkür ederim."

Bi hıçkırma sesiyle birlikte kapının kapanma sesini duydum. Acaba anneme böyle şeyler söylemese miydim? Onu bu sözlerle üzdün Yağmur. Aferin Yağmur. Aptal Yağmur...

Görmeyen gözlerimden yaşlar teker teker dökülürken formayı alarak üstüme geçirdim.

O an kendimi bir aynaya bakıyor gibi hissettim. Hayal ettim kendimi aynada. Acaba güzel miydim? Kıyafet yakışmış mıydı?

Kafamdaki bütün düşünceleri bir kenara bırakarak gözlerimi sildim.

Güçlü olacaksın Yağmur. Sen yaz yağmuru değilsin! Sen sel oluşturacak kadar güçlü bir yağmursun. Sana bu adı boşuna vermedi ailen. Şimdi duygusal olamazsın.

Kendimi motive etmem çok işime yaramış olacak ki sehpada duran siyah gözlükleri gözlerime geçirdim. Kendinden emin adımlarımla mutfağa ilerledim ve yerime oturdum.

Sevinçle "Günaydın baba!" Dedim. Babamın orada olduğunu bilmemem imkansızdı. Her sabah kalkar herkesten önce burada olur ve gazete okurdu.
"Günaydın güzel kızım!" Dedi babam da enerjik bir sesle.

Gülmeli insan böyle. Her ne kadar onu üzecek sebep varsa gülmeli. Sen mesela,gül şimdi. Çünkü sen şimdi etrafına bakabiliyorsun. Gül şimdi. Çünkü sen siyahın dışındaki diğer renkleri de görebiliyorsun. O yüzden şimdi kısa da olsa gül benim için.

Ocaktan gelen cız seslerine gülümsedim ve hiçbir şey olmamış gibi anneme seslendim.
"Anne ne güzel kokuyor,daha pişmedi mi?" Dedim kıkırdayarak.
Kokunun daha fazla yaklaştığını ve yoğunlaştığını hissettim burnumla. "Afiyet olsun." Dedi annem. Annemin üzgün sesine hiç aldırmadım. Çatalı elime aldığım gibi yemeğe başladım.

* * *

Yemeğin ardından dünden hazırlamış olduğum küçük çantayı ve sopamı elime alarak evden çıktım. Sopayı yere vura vura arabayı buldum ve hemen biniverdim.

Bir süre sonra...

Okula gelmiş birkaç dakikadır öylece bekliyorduk babamla. İnmek istemiyordum açıkçası çünkü korkuyorum. Saç telimden ayak parmağıma kadar korkuyor,ürperiyorum.

Ama arabadaki sessizliği de hiç sevmedim. Daha fazla geriliyor,strese giriyordum.

Hadi ama Yağmur yapabilirsin. Sen Yağmur Kara'sın. Sen onları sularınla boğarsın. Şimdi çık ve yeni okuluna merhaba de.

Kendimi de motive etmesem kesinlikle bir şey yapamazdım. Günler boyu battaniyemin altında ağlar ağlar susmazdım.

Kapı kolunu tuttuğum gibi açtım. Derin bir nefes aldığım sırada "Seni çıkışta almaya gelirim Yağmur. " Dedi babam tereddütlü bir sesle. Sol tarafa dönerek gülümsedi ve korktuğumu belli etmeyen bir sesle "Tamam baba." Dedim ve kendimi dışarıya attım.

KAZA Where stories live. Discover now