22

3.3K 302 110
                                    

Perdenin ardındakiler |Kendime...

Konser günü...

  Konser 'in başlamasına on dakika vardı. Birazdan sahneye çıkıp açılış yapacaktık. Anka hariç herkes benim grupta gitarist olduğumu biliyordu. O anki yüz ifadesini görmek için can atıyordum.  Yerlerimize yerleşip son kontrolleri yaptık. Biz sahnede çoktan yerimizi almıştık. Tek eksik Ankaydi. Bir kaç dakika sonra sahneye çıktı. Melek gibi görülüyordu. Etrafa bir göz atıp mikrofona eğildi. Ekibe göz gezdirdinde göz göze geldik. Ben onun şaşırmasın beklerken o sadece umursamayıp omzunu silkti.

" Giriş yapmadan önce burada olan çok değerli birisine bir kaç şey söylemek istiyorum" Deyince tüm sesler dindi. İlgi ve merakla diyeceklerine odaklandım.

"Küçükken geçirdiğim bir kaza yüzünden hafızamı kaybettim ve benim için çok değerli olan birisini tekrardan hiç hatırlayamadım. Belki de o zamana dönüp açılarımı tazelememek için hatırlamak istemedim. Ama şunu bilmeni istiyorum sevgili A seni unutmayı asla istemedim ve her zaman bir yanım eksik oldu. Ta ki o mesajı atana kadar. " Nefes almak için biraz durdu. ' Sevgili A ' derken neyi kast ettiğini bilmiyordum. Her soruşumda beni cevapsız bırakmıştı.

"Röntgenci burada olduğunu biliyordum. Senden bir ricam var konser sonunda  benim yanıma gelir misin? Merak etme gözüm kapalı olacak" Dinleyicilere baktıktan sonra "Tamam dediğini duyar gibiyim çok teşekkür ederim" diye devam etti. Büyük çaplı bir alkış tufanı koptu. Daha sonra bir bateri sesi. Elimi gitarın tellerine dolaştırdım.  Anka 'nın sesi duyuldu sonra.' Perdenin ardındakiler |kendime ' şarkısının ilk dizlerini söylemeye başladı..

Seni öpmeden ölürsem şehrimin yağmurları
Adına kazınır, yine sana yazarım
Seni öpmeden gidersem tutmaz ayaklarım
Seni bulmalıyım kalbine dokunmalıyım

* Şarkı bittiğinde yerimizi guruba bırakıp dinleyicilerin arasına karıştık. Yaklaşık üç buçuk - dört saat süren konser sonrası herkes yavaş yavaş dağılmaya başlamıltı. Telefonuma gelen bildirim ile  yerimden doğruldum. Anka "On  dakika sonra bankın önünde olurum" Diye mesaj atmıştı. Paule gitmem gerektiğini söyleyip meydana gittim. Anka çoktan gelmiş bankın üzerinde oturuyordu. Yavaşça yanına gidip oturdum. İkimiz de konuşmadan önümüzde yanıp sönen ışıkları izliyorduk.

MarVüs 'ün  meydanında bulunan bu bankın hikayesini annem anlatmıştı. Yıllar önce festival için tam burada karşılaşan iki genç ilk görüşte aşık olmuşlar. Fakat ikisi de farklı şehirlede yaşadıkları için bir daha görüşememişler ta ki yıllar sonra  kaderin oynadığı oyun ile tekrardan burada karşılaşana kadar. Bu iki aşığın hikayesini duyan halk buranın aşıkları kavuşturduğuna inandığı için buraya ışıklar ile süslenmiş bir bank yapmışlar.

İçimden bizim de tekrardan kavuşabilmemiz için dua ettim. Işıklar ile aydınlanmış tarihi sokakları izlemeye dalmışken Anka 'nın sesi ile  bakışlarım onu buldu.

"Altemur, Röntgenci' nin  sen olduğunu biliyorum. Başta hatırlamak için bekledim ama artık eskiye dair görüntüler yavaş yavaş gözümün önüne geldiği için daha fazla saklamak istemedim" dediği zaman ufak çaplı bir şok geçirdim. Benim kim olduğumu biliyordu ve ben boşuna Röntgenci kimliğimin arkasına saklanmak zorunda kalmıştım. Şu an çok mutluydum. Bu bizim bir şansımız olacağı anlamına geliyordu ama ne yapmam gerektiğini bilmiyordum. İçimden kaburgalarımın içine hapsetmek ister gibi sarılmak geliyordu. Bunu daha sonra yapmayı aklımın bir köşesinde not alıp

"Ne zamandan beri biliyorsun?" diye sordum. Bir müddet gözlerimin içine baktı. O zaman uçsuz bucaksız bir okyanusta boğuluyor gibi hissettim. O okyanusun en derinlerine inmek ister gibi gözlerini içine baktım. Yanakları hafif kızlarınca göz temasını kesti.

" Deri ceketini bana verdiğin günden beri biliyorum" dedi. Zeki kızdı vesselam. Ufak şeyleri birleştirip olayı çözmede çok iyiydi. Daha fazla soru sormadan sıkıca sarıldım. Sorular ile vaktimi harcamak istemiyordu. Yüzündeki gülümsemeyi silmeden sarılmama karşılık verdi. "Geçmişi hatırlamıyorum ama seninle birlikte bir gelecek yazmak istiyorum Röntgenci. Seni seviyorum " diye fısıldadı kulağıma. İçte şu an Tanrı gelip canımı alsa seve seve verdim.

   Bu gün söylediği şarkı geldi aklıma "Beni sev, beni gör, beni duy ve sarıl" diyordu Beni seviyordu. Kalbimin atışlarını duyuyor onu sevdiğimi görülüyor ve sarılıyordu. Ölmek için en güzel andı.

Aklıma bir not daha yazdım. Mahalleye pizza dağıtıp halay çekecektim.

***

Uffff neler oldu öyle naptın Anka ya? Altemur kalpten gitti...

Dalin🐣 || Yarı Texting Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin