Yirmi Sekizinci Bölüm

3.4K 121 6
                                    

Kulüpten gece yarısı ayrıldığımızda Rümeysa ile arabada kesilmeyi bekleyen kurbanlıklar gibi oturuyorduk. Arabamı korumalardan birisine vermiş beni de kendi arabasına oturtmuştu.

-"Evet sizi dinliyorum." dedi arabayı çalıştırırken.

-"Alisa'ya kızma benim fikrimdi."

-"Hayır birlikte gelmeye karar verdik." dedim Rümeysa'nın kendini kurban etmesine izin vermeyerek.

-"Sonuç olarak suç ortaklarısınız." dedi dikiz aynasından bize bakıp.

Ağzımızı açmadık. Her şey göründüğü gibiydi sonuçta.

-"Anlatmayacaksanız ben sorularımı sorarak başlayayım." dedi ve devam etti.
-"Neden yalana başvuruldu ?"

Rümeysa ile yandan bakışıp omuzlarımızı düşürdük. Savaş'tan aynı derecede ürküyor olmamıza rağmen onun için daha etkili olacağını biliyordum.

-"Kız kıza gitmek istedik. Söylesek izin vermeyecektin." dedim masum çıkarmaya uğraştığım ses tonuyla.

Aldığı nefes sertçe dışarı çıkarken direksiyonu kavrayan parmaklarının beyazlaştığını gördüm.

-"Bağırmak istemiyorum kendimi tutuyorum. Ama ibnelerin karı kız kolladığı yere kız kıza gitmek istemeniz normal mi ?!"

Bağırmak istemiyorum derken bile öyle bağırmıştı ki yerimizde hoplamıştık.

-"Özür dilerim abi haklısın." Rümeysa'nın iyice üzüldüğünü görünce onu dirseğimle dürtükledim.

Bu işe atılırken böyle olacağını bilmeliydik. O kadar iç dans et sonra pişman ol.

-"Savunsana ya." diye fısıldadım.

-"Ne savunacağım ya döver beni bu." Aynı şekilde fısıldarken Savaş'ın duyup duymadığından emin değildim.

-"Bir şey yapmaz korkma."

-"Sana yapmaz canım." diyince gözlerimi çevirdim.

Öyle de yapar ki.

-"Gevşemeyin hemen ! Bir de el kadar şeyleri giymiş o kadar herifin içinde kıvırtıyorsunuz !"

Oynayıp dağıttığımız anlar ikimizin de gözünün önüne gelmiş olmalı ki kendimizi tutamayıp kıkırdadık.

-"Bir de gülüyorlar ya. Kızım siz benim sabrımı mı sınıyorsunuz ?! "

-"Savaş ne güzel eğlendik işte bir şey de olmadı. Kızma artık." derken koltukların arasına girdim ve ona doğru baktım.

-"Yalan söylemeseydiniz kızmazdım."

Öfkeye bürünmüş çehresini seyrederken kızgınlığını bir anlık unutmuş tebessüm etmiştim. Sinirliyken bile yakışıklı görünüyordu.

-"Bir daha söylemeyiz."

Yoldan saniyelik gözlerini ayırıp bana bakınca gülümsediğimi görmüş çatık kaşları düzelmişti.

-"Umarım. " diye mırıldandı ve kıpırdanıp yola odaklandı.

Geri yaslandığımda araba çok geçmeden durmuştu. Durduğumuz yere baktım. Onların evinin önündeydik.

-"Rümeysa annemi ayarlarsın." demişti yalnızca.

Açıkçası pek bir şey anlayamadım.

-"Tamam abi. Görüşürüz Alisa iyi geceler." Rümeysa ile yanaklarımızı değdirip geri çekildik. İnip evin bahçesine girdiğinde neden ilk beni bırakmadığını düşünüyordum.

VURGUNWo Geschichten leben. Entdecke jetzt