"gitme." diye fısıldadı sessizce. eh, bunu reddedebilecek kadar cesur değildim. arkasına geçip yavaşça yanına kıvrıldım örtüyü güzelce ikimizin üzerine örtüp kollarımı ince beline doladım.
taeyong'un güzel kokusu burnuma dolarken uykuya dalmam pek uzun sürmemişti.
⠀⠀
yanımda hissettiğim kıpırtıyla uyandım. gözlerimi açar açmaz taeyong'un güzel yüzüyle karşılaşmak tarif edemeyeceğim bir duygu hissettiriyordu kalbime. muhtemelen pencereden yüzüne vuran güneş ışıkları yüzünden benden önce uyanmış, yüzüme bakıyordu. ne kadar olduğunu bilmediğim bir süredir beni izliyor olması kalbimi hızlandırsa da görmezden gelip gülümsedim.
"günaydın." o da gülümsedi.
"sana da."
güzel uyumuş olmalıydı, dün geceden daha iyi görünüyordu.
"daha iyi misin?"
"kahvaltı edersek daha iyi olacağım." aldığım cevapla hızla yataktan çıkıp mutfağa girdim ve ne varsa hazırlamaya başladım. gülerek arkamdan geldi.
"sakin ol jaehyun, ölmüyorum."
"pek canlı gibi görünmüyorsun ama." dedim salatalık doğrarken. "kaçışın yok taeyong, verdiğin bütün kiloları geri aldıracağım sana."
"benim için sorun yok, ama bari yardım etmeme izin ver." yanıma geldi ve beraber kahvaltımızı hazırlamaya devam ettik.
"aramaya devam edecek misin?" diye sordum yüzüne bakmadan.
"evet ama bir süre sonra, birkaç gün seninle vakit geçirmek istiyorum."
aniden dediği şeyle kalbim tekleyince bıçak kaydı ve parmağımı kestim. hayır yani; alt tarafı benimle vakit geçirmek istediğini söylemişti, heyecanlanacak ne vardı ki bunda? taeyong yüzünden aptal liseli aşıklara dönüyordum resmen.
acıyla inleyip kesilen parmağımı emdim. taeyong bana bıkmış bir bakış attı ve "gerizekalı." diye mırıldandı.
"çok güzel destek oluyorsun ya."
"yirmi üç yaşında adamsın jaehyun, bir kesikle de kendin baş et bir zahmet."
göz devirip yarabandı bulmaya gittim.
⠀⠀
gece olmuş, taeyong ile balkona çıkıp gökyüzünü izlemeye karar vermiştik. o sürekli konuşuyor, ben de pür dikkat dediklerini dinleyip cevap veriyordum. bizim sohbet etme şeklimiz böyleydi.
"biliyor musun jaehyun? ejderhayken daha fazla yıldız görüyorum hep. sanırım ejderhaların gözleri daha keskin olduğu için. sana çok üzülüyorum ama. hiçbir zaman benim gördüğüm kadar fazla yıldızı bir arada göremeyeceksin."
"sorun değil, bana gözlerindekiler yetiyor."
ani flörtüme şaşırıp kıkırdadı.
"taeyong, kızarıyorsun." dedim sırıtarak yüzüne yaklaşırken. "utandın mı yoksa?"
"kapa çeneni." diye cevap verip kafasını yana çevirdi. cidden utanmış olmalıydı, aptal.
"taeyong?"
aniden kafasını bana çevirince yüzlerimiz çok yakınlaştı. ikimiz de irkilmedik, ikimiz de geri çekilmedik. gereğinden fazla yakındık, ama umursamıyorduk. tabii ben kalp krizi geçirmenin eşiğinde gibi hissediyordum ama konumuz bu değil.
bir süre öylece birbirimize baktık. "ne diyecektin?" diye sordu. "unuttum." dedim gözlerimi gözlerinden ayırmadan. güldü. gülüşüyle zamanı durdurdu. hâlâ çok yakındık.
"çok güzelsin." diye fısıldadım yüzüne. "sen de aptalın tekisin, ama en aşık olduğum tarafın da bu sanırım." dedi o da. içimdeki ses 'ne?' diye çığlık attı. ben bir şey demedim. hâlâ çok yakındık.
"jaehyun?" diye fısıldadı dudaklarıma bakarak. devam etmesini beklemeden onaylarcasına başımı salladım. ne söyleyeceği veya isteyeceği umurumda değildi, ben taeyong'la ölüme bile giderdim.
hiç beklemeden yüzümü ince parmaklarının arasına aldı ve dudaklarımızı birleştirdi. bir çığlık koptu o an kalbimde, susturamadım. bütün dünyam gözlerimin önünde ters dönmüş gibiydi. lee taeyong ay ışığının altında öyle güzel öpüyordu ki beni, dudaklarını değil de kalbini hissediyordum sanki dudaklarımın arasında.
vücudunu kollarımın arasına alarak öpüşüne karşılık verdim. bir bebek gibi kıvrıldı kucağıma. ona bakarken, onu hissederken hayatımda hiç sezmediğim duygularla karşı karşıya kalıyordum, hiç hissetmediğim kadar güzel hissediyordum ben. buna sırılsıklam aşık olmak deniyordu sanırım. belki iyi bir şey değildi, belki kalbim kırılacaktı ama dediğim gibi, ben taeyong'la ölüme bile giderdim.
—
yine bayağı uzun bir bölüm... hayatımda ilk defa öpüşme sahnesi yazıyorum bu arada yazarken biraz fazla heyecanlandım umarım iyi olmuşturKSLDMCPSMPCMD
five
En başından başla
