peter parker, tanrı'nın varlığı için en büyük kanıttı.

30 8 22
                                    


yazar tavsiyesi köşesi
ᶜⁱʳᶜˡᵉˢ ᵈⁱⁿˡᵉʸᵉʳᵉᵏ ᵒᵏᵘʸᵘⁿ







Peter'ın anlatamayacağı bir sırrı vardı, onu eşsiz yapan bir sır. Ve Peter bu sırrı saklamak için kendisini hep bastırırdı, bütün zorbalıklara ve aşağılanmalara katlanırdı. Dışarıdan bakınca Peter çelimsizdi, güçsüzdü, birkaç formül bilen ancak bundan fazlasını yapamayan liseli bir çocuktan fazlası değildi ve çoğunun gözünde bunlar asla değişmeyecekti. Peter onların gözünde, acıtarak kendilerini tatmin ettikleri bir ruhtu.

Ancak Theodora bunun ötesini görmüştü.

Peter'ın kimsenin görmek istemeyeceği yönlerini görmüş ve aşık olmuştu. Heyecanlanınca parlayan gözlerine, gerilince kekelemesine ve bunu inkar etmesine, sıkılınca farkında olmadan sarkıttığı alt dudağına, aynı anda hem çok zeki hem de aptal oluşuna, bazen kaçarcasına gitmesine, her gün özenle yaptığı saçlarının gün sonunda bir şekilde bozulmasına, sebepsiz yere aldığı minik hediyelere, lego buluşmalarına, saçma şakalarına... Her birine tek tek aşık olmuştu, her bir detaya. Sahip olduklarına ve olmadıklarına.

Ama Theodora, Peter'ı asla sevmemişti.

Ve Peter da Theodora'yı asla sevmemişti.

Onlar gerçek kadar güzel bir aşkı, böylesine genç bir yaşta yaşamıştı. Aslında ikisi de bunun gelip geçici olduğunu ve mutlu bitmeyeceğini biliyordu, yine de arzular üstün gelmiş ve onları tutsak etmişti.

Ve Peter'ın engelleyemeyeceği şeyler vardı, katılamayacağı etkinlikler, saklayamayacağı gerçekler, düzelteceği hatalar ve sürdüremeyeceği ilişkiler.

"Söz vermiştin Peter, hiç değilse bugün yanımda olacağına söz vermiştin!"

Ve Peter'ın tutamayacağı sözler, arzulayacağı şeyler, kıracağı kalpler vardı.

Ama Theodora'nın kalbi, ikisinin hayal edebileceğinden de çok kırılmıştı.

Sorun yok dediler yine de, zaten Theodora da Peter'ın kalbini kırmıştı.

Seasons change and our love went cold
Feed  the flame 'cause we can't let go
Run away, but we're running in circles
Run away, run away
I dare you to do something
I'm  waiting on you again, so I don't take the blame
Run away, but we're running in circles
Run away, run away, run away


Birbirleri son defaymış gibi öperlerdi ve sarıldıklarında ruhları birbirine karışırdı. Theodora için zaman dururdu, Peter için hızlanırdı.

Ve Peter içten içe daha fazlasını isterdi, kızı daha fazla hissederse sevebileceğini düşünürdü.

Ama Theodora işe yaramayacağını bilirdi, bunun milyonda bir olduğunu düşünür ve Peter'da kaybolurdu.

You thought that it was special, special
But it was just the sex though, the sex though
And I still hear the echoes (The echoes)
I got a feeling that it's time to let it go, let it go

Theodora, ayaklarının altında uzanan sarılı kahveli yığından bir yaprak aldı ve tek gözünü kapatıp yaprağı Peter'ın yüzüne doğru tuttu, sarı yaprakla kapanan hatlarını kafasında çizmeye çalıştı. Hafif hafif esen rüzgara eşlik etmek istese de yaprak, Theodora buna izin vermedi. Biliyordu ki yaprak Peter'a, gökyüzüne yakışacağından çok yakışırdı.

Çünkü Peter, gökyüzünden daha güzeldi.

"Tanrı'nın varlığı için ihtiyacım olan tek kanıtsın Peter..."

Yaprağı sevgilisinin kulağının arkasına sıkıştırdıktan sonra ellerini saçında gezdirdi. Dağılmış saçlarını mümkünmüş gibi daha da dağıttı, toparladı. Bir tutamını parmağına doladı ve bunu son yapışı gibi okşadı.

Theodora, Peter'a çok güzel bakardı.

Ve Peter kızın gözlerinin kalbine dokunduğuna yemin edebilirdi.

Ama Theodora aslında Peter'ın gözlerinde kendisini arardı.

"...başka türlü anlatamam seni, nesiller boyu."

Maybe you don't understand what I'm going through

"Kes şunu artık, eğer fırsatım olsaydı zaten yanında olurdum!"

Make up your mind, tell me, what are you gonna do?
It's only me, let it go

"Anlamıyorsun değil mi? Bugün doğum günümdü ve istediğim tek şey sendin!"

Peter'ın getirdiği özür hediyesini açmaya tenezzül etmeden odanın kendisine en uzak köşesine fırlattı. "Defol evimden!"

Ve Peter, ikiletmeden bu isteği yerine getirdi. Theodora uyandığı bir rüya olmuştu onun için.

Ama Theodora'nın kabusundan daha uyanamamıştı.

Kapının kapanma sesi, kızın hıçkırıklarına karıştı ve kapının önünden ayrılamamış Peter'ın kulaklarında yer edindi. Theodora hediye paketini aldı ve yavaşlık öğretecekmiş gibi bir tavırla kurdeleyi çözdü.

Sarı, kahverengi ve turuncu; Theodora'nın ruhunu boyardı eğer kızın bir ruhu olsa. Peter çalmıştı ruhunu.

Yapraklardan birini eline aldı, inceledi. Rengini, biçimini, üstündeki damarları, dokusunu inceledi. Theodora yaprakta Peter'ı hissetti.

Ve Peter, Tanrı'nın varlığına kanıttı.

Ama Theodora, Tanrı'ya inanmazdı.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Aug 16, 2023 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

𝒄𝒊𝒓𝒄𝒍𝒆𝒔 » ᵖᵉᵗᵉʳ ᵖᵃʳᵏᵉʳHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin