💥༻58. Bölüm༺💥

Začít od začátku
                                    

Necla hanım, Sinan ve Yusuf beyin sözlerine içi kan ağlayarak baktı.
Kerem bildiği gerçekleri tekrar duyunca gözleri yaşarmıştı.

Geriye kalan ekipte; Fatih, Yiğit, Mert, Zerda, Yıldız, Rüya ve Emine hanım duyduklarına inanmak istemediler..

Zerda suçluluk duygusuyla başını yere eğdi, ellerini sıktı. Keşke Keremin yardımını geri çevirseydi..
O zaman bu kadar insanın canı yanmazdı..
Bencillik yapıp tek kendini düşünmüştü...

Melek kendini basamaklara bıraktı.
Derin derin nefes aldı onları dinlemeye başladı.

Yusuf bey başladı anlatmaya..
Melek duyduklarına inanmadı. Bunlar doğru muydu?..
Merdivenlerden zar zor kalkıp geri geldiği odaya yürüdü sallana sallana..
Kapıyı açıp içeri girdi.
Mışıl mışıl uyuyan bebeklerine baktı. Eli kafasına gitti.

"Sende geldin beni buldun..."

Elini kafasından çekti.

"Vardır bundada bir hayır, Rabbimden gelen her şey kabulumdür.. Gökten ne yağarsa yer onu kabul etmek zorunda."

Hilal banyo kapısını açıp odaya girdi.

"Yolumu bulamadınız efendim?"

"Yok biraz başım ağrıdı, dinlemsen daha iyi. Senin işin varsa onunla ilgilen ben burdayım."

"Tamam efendim. Bir ihtiyacınız olursa bana mutlaka seslerin ben hemen gelirim. "

"Sağol teşekkür ederim Hilal. "

Hilal tebessüm ederek odadan çıktı.

Melek bakışlarını miniklerine çevirdi.

************
Kapı açılınca Melek kucağındaki Yağız Alparslandan bakışlarını çekip kapıya baktı. Ağladığı kızarmış ve şişmiş gözlerinden belli olan Annesine baktı.

"Kızım sen uyandın mı ?"

"Evet anne yeni uyandım."

"Sen yorma kendini ver bakayım paşayı bana"

"Yorulacak bir şey yapmıyorum ki anne."

Necla hanım tebessüm ederek kızının yanına oturdu. Uyuyan iki torununa baktı.

"Paşamız niye kardeşleri gibi uyumuyor?"

"Bilmem.. Belki annesini özlemiştir."

"Desene babasına çekmiş. "

"Babası?.."

"Sinan diyorum aşağıda. Seni görmek için gelmiş."

Melek konuşacağı zaman odada Amine Aseli ağlama sesi duyuldu .

"Bak buda annesi yapılı. Gel prensesim anneannene gel."

Neclaa hanım Amine Aseli kucağına aldı. ama Amine Asel susmayınca kızına uzattı.

"Kızım Yağız Alparslanı bana ver sen Amine Asele bak."

"Ama o benim kızım değil ki.."

"Melek yavrum yapma böyle bak, kendine acımıyorsan şu yavruna acı, ne günahı var bu el kadarcık sabinin?"

Neclaa hanım ,Melegin kucağından Yagız Alparslanı alarak, Meleğin kucağına Amine verdi.

"Bak yavrun seni nasıl tanıyor, gördün mü, nasıl sustu. "

ᴀᴍɪʏᴀɴᴇ ᴍᴀꜱᴜᴍ🕊 (Kırık Kalpler Serisi 1, 2, 3)  Kde žijí příběhy. Začni objevovat