bölüm 2

3.3K 103 281
                                    

İyi okumalar 🦋🍯

Göz göze geldiğimiz anda bütün gece film şeridi gibi gözümün önünden geçti. Şarkı bittiği için bir alkış tufanı kopmuştu ama ben gözlerimi ondan alamıyordum. Zar zor göz temasını kestim ve sıradaki şarkıları söyleyerek sahneden indim. Bana söylediği cümleler aklımdan çıkmıyordu. "senin bile tam gerçekliğinden emin olamayacağın şeyleri bilecek kadar iyi tanıyorum."  Demişti değil mi? Şimdi burada ne arıyordu? Ellerini belime koyduğunda ittirmemiştim, dudaklarından alıp sigarasını içmiştim, ya daha fazlasını isterse? O zaman ne diyecektim?

Saçmalama Ece eğer isteseydi sarhoş halimizden faydalanırdı. O öyle biri değil.

Nereden biliyordum ki öyle biri olmadığını? Adını bile bilmiyordum. İçimdeki endişeyi ve telaşı belli etmeden arkadaşlarımın yanına geçtim. Beni övüp şarkıları çok güzel söylediğimi falan söylüyorlardı fakat ben odaklanamıyordum.

- benim işe devam etmem gerekiyor çok yoğun burası siz isterseniz gidin yarın zaten görüşeceğiz.

- iyi misin sen Ece? Sahneden indiğinden beri bir garip gibisin. Biri bir şey mi dedi? Hem hani bugün çalışmayacaktın?

- iyiyim Ali bir şeyim yok. Çalışmayacaktım ama baksana zor yetişiyorlar. Hem bugün bir müşteriyle tartıştım kadın tabak falan kırdı onun ücretini kesin benden isterler.

- senin bir yerine bir şey oldu mu ne tartışması? Hem Fatih öyle bir şeyi kabul etmez.

- evet elif'cim o etmez ama Mehmet bey eder. Çok büyük bir olay değildi boşverin siz onu şimdi sonra konuşuruz. Hadi siz gidin geldiğiniz için çok teşekkür ederim hepinize. Sizi çok seviyorum.

Hiç ikna olmamış gibi bakıyorlardı bana fakat ses çıkarmadılar ve hesabı ödeyerek kalktılar. Onlar gittikten sonra bende daha fazla dayanamayarak o adamın yanına gittim.

- kimsiniz siz?

- seni görmekte tarif edilemeyecek kadar güzel Ece. İyi akşamlar.

- kısa keselim lütfen. Burada ne arıyorsunuz ve neden beni takip ediyorsunuz?

Adamın yüzünde bir tebessüm oluştu. Bu şekilde sert çıkmam hoşuna gitmiş gibiydi.

- oturmaz mısın? Yoksa bir sorun olduğunu düşünecekler.

- sizce bir sorun yok mu?

- lütfen otur ve konuşalım.

Diyerek karşısındaki sandalyeyi gösterdi. Tam itiraz edecekken Fatih yanımıza geldi. Adamın yüzündeki tebessüm anında yok oldu ve gözlerinde bariz bir nefret baş gösterdi.

- Ece bir sorun mu var?

Aslında var diyip bu adamı attırabilirdim fakat hem bugün yeterince olay çıkmıştı hemde neler olduğunu öğrenmek istiyordum.

- yok bir sorun. Ne olabilir ki? Beyefendiyi eskilerden beri tanıyorum görünce selam vermek istedim.

- kim peki beyefendi?

Adını bile bilmediğim birini nasıl tanıtacaktım? Tam kaçamak bir cevap verecektim ki adam soğuk bir sesle konuştu.

- Arhan ben. Ece'nin 9. Sınıftayken okuduğu liseden bir arkadaşıyım.

Dedi. Fatih dik dik adama bakıp giderken ben şok olmuş bir şekilde bakıyordum. Bu adam benim 9. Sınıfta başka okulda olduğumu, daha sonra taşınınca okul değiştirdiğimi nereden biliyordu? Fatih gidince tekrar tebessüm etti ve yine sandalyeyi gösterdi.

- artık oturur musun? Tanımıyorum demediğine göre sende konuşmak istiyorsun.

Sessizce sandalyeyi çektim ve tam karşısına oturdum.

⏳ANLAŞMALI ŞİDDET⏳Where stories live. Discover now