2💎

338 30 38
                                    

"Nerede kalmıştık Jungwoo?"

Kurs öğretmeni Lucas öğrencisi Jungwooya bakarken soru sormuş ve bir cevap almak niyetiyle önündeki kitaba bakmıştı.

"D-doksan altıncı sayfa hocam..."

Öğrencisinin tedirgin yüzü Lucas'ın dikkatini çekerken kitabı masaya bırakıp kapattı.

"Kitabın arkasındaki mektubu ingilizceye çeviriyoruz arkadaşlar. Geldiğimde okuyacağız."

Jungwoo'yu ayağa kaldırdı sonra. Kapıya ilerlerken arkasını dönüp Jaehyun'a baktı.

"Bir sıkıntı çıkmasın tamam mı?"

Jaehyun başını sallarken öğretmen ve Jungwoo sınıftan ayrıldı. Jaehyun çaprazındaki montlukların yanında Doyoung'la oturan biricik sevgilisine baktı. Aslında tam olarak sevgili sayılmazlardı Ten Jaehyundan hoşnut değilmiş gibi dururdu ama aslında içten içe ona olan tavırları hoşuna giderdi.

"Come to my birthday party..."

Jaehyun Ten'e bakıp yazıyı ingilizce okurken Ten gözlüğünü biraz daha gözlerine itip ilgilenmiyormuş gibi yaptı. Jaehyun da tüh çekerek önüne döndü ve sessizce yazıyla ilgilendi...

××××

Sonunda tenefüs zili çaldığında tüm öğrenciler kurs bahçesine akarken Doyoung da yediği krakerin çöpünü atmak üzere ayağa kalktı ve kapının hemen yanındaki çöp kovasına ilerledi. Çöpü atıp arkasını döndüğu sırada kot ceketinin açıkta bıraktığı ve Ten'le birlikte aldıkları arkadaşlık bileklikleriyle süslü olan kolunda güçlü parmaklar hissetti. Arkasını döndü ve gördükleriyle kalbi hızlanmaya başladı.

Üzerindeki her parça kıyafetle muazzam duran Lee Taeyong'u ısırarak yemek istiyordu.

"Hyung??"

"Aa kursta da karşılaştık bak sen şu Tanrı'nın işine..."

Doyoung çekingence başını salladı ve Hyungun parlak dudaklarından şevkatle ışıldayan irislerine kaydırdı bakışlarını.

"Neden geldin??"

"Araştırma defterini yere düşürmüşsün koridorda gördüm. Buyur."

Dedi ve elindeki pembe kapakli defteri Doyoung'a uzattı. Doyoung şaşkınca bakıp defteri ondan geri aldı.

"Bunu düşürdüğümden haberim bile yoktu. Okudun mu hyung?"

Taeyong kahkaha atıp tekrar kendisine bakınca Doyoung korkuyla Hyunga göz attı.

"Oradan defter sapığına mı benziyorum küçüğüm?"

Boynundan tutup kulağına yaklaştı. Doyoung nefesini tutup gözlerini kaparken tek tesellisi bir şeyler yapmamaktı.

"Unutma benim tek sapıklığım sana..."

Deyip sınıftan ayrılırken Doyoung arkasından şaşkınca baktı. Daha sonrayasa hem günlük hem de araştırma için kullandığı defteri koymak için alt kattaki dolabına gitti.

Dolaplardan ismini bulup cebindeki anahtarla açtığında diğer kitapların yanında ters duran bir not kağıdını gördü. Eline aldı ve pembe fosforlu kalemle yazılmış olan yazıyı seslice okudu.

"Benimle çıkra mısın,lee taeyong hyungun..."

÷÷÷÷÷

HAHAHHAGGAHAGA

heart×dotae Where stories live. Discover now