Bölüm 3

147 7 11
                                    

Merhabalar efenim.Yeni bir bölümle sizlerleyim.Umarım bu bölümü beğenirsiniz :)

-------------------------------------------------------------

Özgür'ün gözlerine güneş ışığının gelmesiyle Özgür uyandı.Gerindi ve esnedi.Kafasını kaşıdı.Sonrasında sıcacık yatağına veda ederek kalktı yatağından.Banyoya gitti.Elini yüzünü yıkadı.Aklına dünkü gördükleri ve işittikleri geldi.Kafasını salladı.Bu durum onun için  oldukça kötüydü.Banyodan dışarı çıktı.Odadaki boy aynasında kendine baktı.Üzerinde bolca bir tshirt altında da bir şort vardı.Bir erkeğe göre böyle bir kız vücudunun onda olması kendinde psikolojik sorunlarıda beraberinde getiriyordu.Bazen kendine sorardı.Ben erkeksem neden bir kız vücuduna sahibim.Kız vücuduna sahipsem o zaman ben neyim diye hep düşünürdü.Bu durumda babasının onu kız değilde erkek diye yetiştirmesindendi.Kapısı çalındı.

"Gel"

Gelen kişi Emre'ydi.

"Özgür baban seni çağırıyor"

Özgür'ün gözlerinin içi parlamaya başladı.Onunla konuşmak kendisi için çok ama çok önemliydi.Belki ondan kendini iyi hissedeceği sözler duyup gururu okşanacaktı.

"Teşekkürler haber verdiğin için"

Emre odadan çıktı.Kendisi ise büyük bir sevinçle üzerini giyip saçlarını düzeltti.Odadan çıktı.Malikanenin büyük kolidorlarında yürüyerek babasının çalışma odasının önüne geldi.Kapısını tıklattı ve kendisi için güzel olan babasının sesini işitti.

"Girin"

Çalışma odasının kapısını açtı ve içeri girdi.Karşısında o beğendiği kendine örnek aldığı adamı gördü.Çalışma masasında oturmuş bazı evrakları inceliyordu.Kafasını kaldırdı ve kıza baktı.

"Özgür gel otur şöyle"

Kız hemen oturdu ve babasının ne diyeceğini beklemeye başladı büyük bir hevesle.Babası konuşmaya başladı.

"Özgür duydum ki toplantıda olan Hikmet Bey'i kızdırmışsın"

Kız Hikmet Bey'in kim olduğunu çıkarmaya çalışıyordu.Ama çıkaramamıştı.

"O kimdi baba"

Babası eliyle masaya hızlıca vurdu.Kaşlarını çatmıştı.

"Daha o adamı bile hatırlıyamıyorsun değil mi? Toplantında bir yaşlı adam olması lazım.O adam bizim en büyük ortaklarımızdan birisi.Onu sakinleştirmek için ne kadar dil döktüm.Bir daha böyle bir kızdırılma olayı istemiyorum anladın mı!"

Özgür kafasını eğdi ve cevap verdi.

"Anladım baba"

"Şimdi gidebilirsin"

Kız ayağa kalktı.Arkasına döndü ve odadan çıkmak için tam kapıya yöneldiği sırada babası tekrardan konuştu.

"Bu arada plazadaki işleri hallettiğin için sağol.Ama bir daha bana not bırakma"

Babasına bakmadan cevap verdi kız.

"Peki baba"

Kapının kolunu tuttu ve kapıyı açıp dışarıya çıktı.Ardından kapıyı kapattı.Ellerini sımsıkı sıktı.Ağlamamak için kendini tutuyordu.Erkek adam bi azarlanmayla ağlar mıydı ki.Kendiyle ağlayıp ağlamama arasında savaş verirken bu esnada az uzağına annesi Leyla Hanım geldi.Kızına seslendi.

"Oğlum bende seni arıyordu..."

Özgür kafasını çevirmiş annesine bakıyordu.Annesinin cümlesini yarıda kesme nedeni gözlerinin kıpkırmızı olmuş ağlamaya yakın bir hal almasıydı.Annesi kızının yanına gitti ve kolundan tutarak kendi çalışma odasına götürdü.Annesinin çalışma odası babsının ki gibi ciddi bir havada değil aksine samimiydi.Annesi kendini tutan kızına baktı ve ardından sarıldı.Sonrasında konuşmaya başladı.

Yalan DünyaWhere stories live. Discover now