16.Bölüm

59.7K 2.4K 489
                                    


Evde bir o yana bir bu yana gidiyordum ama ne yapacağıma karar verememiştim. Korkudan kağıdı hemen kaldırıp çantama geri koymuştum. Melisaya bile söylemedim.

  Tabiki de Arası aramayı düşünmüyorum ama Çağrıya demeli miyim? Ve beni benden nasıl daha iyi tanıyor? Ton ton amca beni nerden tanıyor?

Kafamda elli bin tane soru birikti ve hiçbirinin cevabı yok. Belki de olay benimle değil Çağrıyla alakalıydı. Evliliğimizin sahte olduğunu ortaya çıkarmak istediği için yapmış olabilir.

En iyisi Çağrıya götürülüp zarfı vermek. Ne yapıcaksa o yapsın bana ne. Çantamdan zarfı alıp çalışma odasına gittim. Kapıyı çalmadan direkt içeri girdim.

"Bir şey mi oldu? Canın bir şey mi çekti?"

"Hayır. Aslınd-"

"Elindeki zarf ne?"

"Okuda çantamda buldum ama benim suçum yok. Ben bir şey yapmadım."

Masasına yaklaşıp zarfı masaya bıraktım. Çağrının yüz hataları belirginleşti. Zarfı hemen açıp kağıdı çıkardı içinden.

"Tamam sen çık."

Bir anda eski korkunç haline döndü. Gerizekalıya bak. Getirmede miydim kağıdı? Sinirle çıkıp kapıyı çarptım.

Odaya geri dönecekken son anda fikrimi değiştirdim ve mutfağa indim. Akşam yemeyini yediğimiz için şu an evde görevli kimse yoktu. Mutfağı bir az karıştırınca erikleri bulup bir tabağa koyup yıkadım. Çöp tabağı alıp odaya geri çıktım.

Odaya girerken çalışma odasından gelen sesler dikkatimi çektiği için çalışma odasına doğru ilerledim.

"LAN NASIL BÖYLE BİR ŞEY YOLLAR? KARIMA BÖYLE BİR KAĞIT GELİYOR VE BANA SAKİN OLMAMI SÖYLÜYORSUN!"

"..."

"OĞLUNA HAKİM OL YA DA SONUÇLARINA SESİNİ ÇIKARTMA!"

"..."

"At hadi. Ne belgesi atıcaksın? Bu durumu hiçbir şey kesinlikle kurtarma-"

"..."

"Nasıl yani?"

Çağrı ne gördü bilmiyorum ama ciddi bir şok yaşadığı belliydi.

"Bu belgeleri atmaktaki amacın ne? Bu saate kadar neredeydin?"

"..."

"Bahanen kesinlikle umrumda değil. Bir anda gelip ortalığı karıştırmazsın. Bu güne kadar nerdeysen bu saatten sonra da orda kal ve karımdan sen de oğlun da uzak olun."

Hemen odaya gittim. Kapı dinlediğimi fark etmesini istemiyordum. Zaten konuşulanlardan tek bir şey bile anlamadım.

  Kısa bir süre sonra Çağrı odaya girdi. Ben her şeyden habersiz gibi erik yiyordum.

" Ne olduğunu öğrenebildin mi? "

" Boş ver o konuyu. Sabah miden bulanıyordu hala bulanıyor mu?"  

"Hayır."

"Sen neden kilo almıyorsun? Günlük yediğin yemeğin 2 katı yemek yemen lazım değil mi? 2 kişisin."

Saçmala sen de. Abart aynen.

"Nerden biliyim? Kontrole gidince sorarsın."

"Bir müddet daha okula gitmesen iyi olur."

"Evde otur otur zaman geçmiyor. Okuldayken bir şekilde geçiyor. Zaten kapanmasına çok kalmadı."

  Daha fazla erik yiyemeyeceğimi düşünüp erik tabağını bıraktım.

Aysar +18Where stories live. Discover now