Defne Mert'i oradan uzaklaştırırken Anıl da Serpil Hanıma bir bakış atarak onları takip etmişti. Koridorda onları bekleyen Edward ile avukatın yanlarına geldiklerinde Anıl;
"Dava ne zaman başlayacak?"
Avukat " Birazdan bizi alırlar Anıl Bey."
Anıl kafa sallamak ile yetinirken Defne Mert e sarılıyordu. Mert belli etmemeye çalışsa da Defne görmüştü gözlerinin dolduğunu. Anne eksikliğini iyi bilirdi Defne. Ardından bir kapı açıldı ve dışarı çıkan adam;
"Davacı Serpil Sert ve Davalı Anıl Bozok! İçeriye bekleniyorsunuz."
Içeri girdiklerinde Anıl avukat ile beraber köşedeki koltuğa otururken karşılarına Serpil Hanım ve avukatı oturmuştu. Edward, Defne ve Mert ise ortada ki oturaklarda duruyorlardı.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Hakîm davayı başlatmıştı. Ve şuan Serpil Hanımın avukatı konuşuyordu.
"Hakîm bey, biliuorsunuz ki müvekkilimin çocuğunu yanına alma yetkisi var. Anıl bey evli bile değil! Bir çocuğa bakamaz.Bunu göz önünde bulundurun lütfen."
Anıl'ın avukatı hızla ayağa kalkarak;
"Itiraz ediyorum Hakim bey! Müvekkilim kardeşine çok iyi bakıyor. Hatırlatmak isterim ki Serpil Hanım yıllar önce çocuğunu bırakıp gitmişti. Bu zamana kadar müvekkilim baktı."
Hakîm biraz daha avukatları dinledikten sonra Merte ;
"Annenin sizi terk ettiği doğru mu?"
"Doğru, onu hayatımda canlı olarak ilk defa görüyorum."
"Peki, abinin yanında mutlu musun?"
"Evet, abim bana çok iyi bakıyor."
"Asker olmasına rağmen mi?"
"Evet, efendim."
"Fakat abin bekâr ve asker. O göreve gidince ne yapıyorsun?"
"Benimle Defne abla ilgileniyor. O abimin sevgilisi. Yakında evlenecekler."
Hakîm bu sefer de Defne ye;
"Evleneceğiniz doğru mu?"
"Evet,efendim."
"Peki çalışıyor musun?"
"Evet,efendim."
"Ne iş yapıyorsun?"
"B-ben de askerim efendim."
" Mesleğiniz Mert'in hayatını tehlikeye atmıyor mu?"
"Hayır, efendim. Onu olabildiğince konunun uzağında tutuyoruz. Mert için gerekirse işimi bile bırakırım."
