Gerçektende Yukhei büyük bir havluya sardığı Renjun'u kolları arasında tutuyordu.

"Sen de bir tane ister misin?" diye sordu Jeno kollarını Jaemin'in beline sararak.
Jaemin histerik bir kahkaha atıp Jeno'nun kollarından kurtuldu.

" Prensi kim ne yapsın?" diye sordu alayla "Ben ejderha istiyorum."
Jeno kocaman gülümseyip ellerini cebine soktu "İstemen yeterli biliyorsun." dedi flörtöz bir şekilde.

Jaemin göz devirip "Senin daha erken gelmeni bekliyordum." dedi "Sonuçta bu Donghyuck'un doğum günü partisi."

Jeno omuz silkip "Işim vardı." dedi. Jaemin tek kaşını kaldırıp şüpheyle süzdü arkadaşını. Jeno'nun üzerinde mavi parlak bir ceket m, içinde siyah klasik bir tişört ve altında siyah yırtık kotu vardı.

Saçlarındaki parlak simli geçişler ve beninin üzerindeki rüzgar gülü şeklindeki dövme dikkat çekiyordu. Jaemin Jeno'nun ceketini kavrayıp hızla kendine çekti ve yaka tarafını omzuna kadar indirdi.

Genç adamın boynundaki belirli yerlerde olan kızarıklıklar ve morluklar partiye gelmeden önceki işinin ne olduğunu anlamaya yetiyor hatta artıyordu.

"Sertmiş." dedi Jaemin hickeylere bakmaya devam ederken.
"Kıskanmana gerek yok Jaemin-ah." dedi Jeno ukala bir tavırla "Seni her türlü tercih ederim."

Jaemin sinirleri bozulmuş bir şekilde gülümsedi sırıtan çocuğa "Ben bir tercih değilim güzelim." dedi "Benim yangınımın yanında diğerlerinin ki mum alevi gibi kalıyor."

"Aksini idda eden kim zaten?" diye sordu Jeno eğlendiği çok belli oluyordu.

"Selam Jaemin~" ikili Jaemin'in adını duyunca onlara elindeki iki kadeh içki ile yaklaşmakta olan Jisoo'ya döndüler. Jaemin Jeno'nun ceketinin yakasını bırakıp ona sırtını döndü ve flörtöz bir şekilde gülümsedi.

"Selam Jisoo-ah~" dedi tatlı bir sesle. Jeno derin bir nefes alıp donuk bakışlar ile ikiliyi izlemeye başlamıştı.

"Düşündüm de partiden sonra bir planın yoksa birlikte takılabiliriz." dedi kız utangaç bir şekilde.
"Tabi sen de istersen."

Jaemin parlak bir gülümseme ile
"Sanırım bu güzel  hanımla vakit geçirebilmek için bütün planlarımı iptal edebilirim." dedi.

Jisoo mutluluk ile gülümseyerek elindeki içiki Jaemin'e uzattı.
Jaemin içkiyi alırken bilerek parmaklarını kızınkilere deydirdi ve göz ucu ile tepkisine baktı.

Kızın yanakları hafif pembeleşmişti bu gece romantik bir Jaemin göstermesi gerekecekti demek ki.

Kız dudaklarını ısırıp içkisini yudumlarken Jaemin de ona eşlik etmeye karar vermişti ki sırtında hissettiği parmaklar ile içkisi boğazına kaçmış sertçe öksürmeye başlamıştı.

Jisoo endişe ile Jaemin'e bakarken genç adam iyi olduğunu belirtircesine gülümsedi.
"Sanırım bu gece yeterince içtim." dedi yapmacık bir gülümsemeyle.

Jeno'nun parmaklarının sırtında gezinmeye devam ettiğini hissedebiliyordu.

Kız anlayışla kafasını sallarken Jaemin acele ile "Partiden erken ayrılmaya ne dersin?" diye sordu.
Kız kararsızlık ile "Donghyuck bu partiyi planlamak için çok uğraştı." dedi "Sanırım erken ayrılmam onu kırabilir."

"Oh!" dedi Jaemin bu sesin inlemeye dönüşmemesi için kendisini zorlamıştı. Jeni lanet parmakları ile tenine dokunduğu her an dizlerindeki bir şeyler çözülüyordu.

"Sen haklısın benim düşüncesizliğim."

Kız olumsuz anlamda salladı kafasını "Düşüncesiz değilsin." dedi ve arkasını dönüp onu çağıran arkadaşlarına baktı. "Sanırım gitsem iyi olur. Parti bitmeden seni bulurum."

Jeno parmaklarını omurgası boyunca bir çizgi çizer gibi hareket ettirince Jaemin'in inlememek için sertçe kapattı ağzını ve onaylar şekilde kafasını salladı.

Kız gülümseyip arkadaşlarının yanına dönünce Jaemin şimşek gibi Jeno'ya döndü.

"Ne yaptığını sanıyorsun sen?" diye sordu setçe.
Jeno kendinden memnun bir şekilde gülümseyip "Hiç." dedi "Ben gözünün önündeyken başkaları ile flörtleşmeni absürt bulduğum için kendimi hatırlatayım dedim."

Jaemin sinirle "Ya inleseydim?" diye sordu.
Jeno omuz silkip "Geceyi onun ile geçireceksin ama bir dokunuşum seni inletmeye yetiyor." dedi "Acaba gece için plan değişikliği mi yapsan?"

Jaemin Jeno'nun ukalaca sözlerine gö devirip "Bu gece benden uzak dur Lee Jeno." dedi.

Jeno pis pis sırıtıp "Yoksa ne?" diye sordu "Beni öper misin?"

Jaemin histerik bir şekilde gülüp "Hayir bebeğim." dedi "Seni öyle bir beceririm ki  bir hafta yürüyemezsin."

Jeno'nun sırıtışı genişlerken "Bana uyar." dedi.
Jaemin onaylamazca başını salladı ve Renjun ile Yukhei'nin yanına gitmeden önce "Sen iflah olmazsın." diye söylendi.

Jeno onun arkasından gülerek bakıp boynunu kaşıdı parmaklarına bulaşan kırmızı-mor boya daha çok gülmesine sebep olmuştu.

Umarım beğenmişsinizdir, sonraki bölümü sabırsızlıkla beklemeyi unutmayın~





||When You Call My Name|| [Nomin /Jaeno]Where stories live. Discover now