'' Şey. Ben gidiyim artık'' diyerek yanından ayrılıyordum ki kolumdan tuttu

'' Daha ne kadar kaçacaksın merak ediyorum. Sadece seni sevdiğimi söyledim bunda abartılacak birşey yok. Sanırım daha önce sevgilin olmadı. Herşeyi dalgaya aldıgın gibi bunuda alabilirsin'' dedi ve gitti. Sen bana arkanı dönüp gidersen bende götüne bakarım seksi çocuk.

Bak yine dalgaya aldım ya kahretsin. Aslında haklıydı. Ama ciddi olamıyorum ne yapıyım asdsjfdh 

Orda daha fazla dikilmeyip eve geçmeye karar verdim. Demin bana gülenlerin bakışlarını hala üzerimde hissedebiliyorum. Gözlerimin dolmasına karşı çıkamadım.

İşte bu yüzden hep evdeyim. Odamda yargılanmıyor, bakışlara maruz kalmıyorum. Mutfaktan annem birkaç şey söylüyordu ama duymamazlıktan gelerek odama çıktım. 

Girdiğim an içimde rahatlık oluştu resmen. Yatagıma atladıgım gibi telefonumu elime aldım. 

DEMİRDEN MESAJ VARDI...

Hiç açasım yoktu, eminim orda söylemediği kırıcı sözlerini burda mesajla iletmiştir diye düşünerek mesajı okumadan sildim. 

Böyle olayları fazla takmazdım ama üzüleceğimde aklıma gelmezdi. Hele sevgili olayları hiç bana göre değil. Sevgililer gününde falan sürekli yalnız takılan biriyim. 

Yatagıma uzandım ve Demir'in dediklerini düşünmeye başladım...

***********

'' Bencilin tekisin. Seninle neden çıkıyım söylesene?'' Dedi Demir bana bakarken. Sadece ağlıyordum. Kelimeler boğazımda sıkışıyordu söyleyemiyordum. 

'' Birşey söylesene !!!'' diye bağırdı tekrar.

'' Seni seviyorum'' dedim o kadar lafın arasından

'' Ben senden nefret ediyorum anladın mı? Sadece ben değil herkes. Baksana, kaç arkadaşın var söylesene? Biraz ciddiye al beni, herşeyi"

Yere çöktüm ve daha fazla ağlamaya başladım. Duydugum araba sesiyle kafamı kaldırdım. Demir gidiyordu,kimseye güvenmemem gerektigini bir kez daha anlamıştım

*********

'' Derin uyan''

'' Derin iyi misin?''

Gözlerimi açmamla yanması bir oldu. Öksürüklerimin arasında 'iyiyim' diyebildim.

Annem başımda endişeyle bana bakıyordu.

'' Kötü rüya gördün heralde,ağlamışsın'' 

Doğru olduguna bakmak için elimle yüzüme dokundum. Islaktı ve gözlerim yanıyordu. 

'' E-evet kabustu.''

'' Ne gördün? Anlat''

Anneme boş boş baktım.

'' Peki sonra anlatırsın. Ben mutfaktayım sende yüzünü yıka''

'' Peki'' dedim sadece.

Banyoya gidip yüzüme baktım. Şişmişti ve gözlerim kızarmıştı. Hemen yüzümü yıkadım ve odama geçtim. 

Saate baktıgımda 18.38'di. Hava nerdeyse kararmak üzereydi. Soğuk havayı seviyordum ve dışardada rüzgar vardı. Aşağı inip anneme dışarı çıkacağımı söyledim. Geç kalma diyerek beni evden yolladı.

Dışarı çıktım ve sabahki kalabalıktan eser yoktu. İşte yalnız olmayı bu yüzden istiyordum. 

Yavaşça yürüdüm ve Kumun üstüne oturdum. 

Demir'in dedikleri hala aklımdan çıkmıyordu. Ben gerçekten böyle biri miydim? 

Derin derin nefes alıyordum. Havada iyice soğudu. Elimi koluma sürterken sırtımda bir sıcaklık hissettim. Sonrada kulağımda

'' Özür dilerim'' diye fısıldadı tanıdıgım ses.

Arkama döndüm. Demir...

Çok yakındık ve dudaklarımız birbirine değmek üzereydi. Tek birşey söylesem yapışacakmış gibi hissediyordum. 

Kalbim delicesine atıyor bana meydan okuyordu. Sıcak bir eli belimde hissettim ve bende elimi onun ensesine koydum. İşte şimdi tam olmuştu. 

Dudaklarını dudaklarıma bastırdı ve öyle kaldık. İkimizde hareket etmiyorduk. 

Ona biraz daha yaklaştım ve elimi saçlarında gezdirdim. Ellerini belimde birleştirdi ve beni kendine yapıştırarak öpmeye başladı. Karşılık veriyor muydum? EVET. 

Tek istediğim bu rüyadan uyanmamaktı.

*********************************************** 



Yaz UykumDonde viven las historias. Descúbrelo ahora