lost in this feeling | shuqi

body / paralysis

iki eline eşit şekilde dağıtmış olduğu poşetlerin hepsini tek elinde topladı. boşta kalan elini karamel rengi paltosunun cebine atıp anahtarını çıkardı. anahtarı yavaşça anahtar deliğine sokup kapıyı araladığında, burnuna leş kokusu ulaştı. bu kokuyu en son 7 yaşındayken arabanın tekinin üstünden geçtiği ölü kedisinden almıştı.

aldığı berbat koku gülümsemesini sağladı. ardından içeri seslendi, "lucas, yine mi yemeği yaktın hayatım?" .

anahtarı kapı deliğinden çıkarıp tekrar cebine koydu ve içeri girmek için kapıyı ittirdi. ancak kapı açılmıyordu. arkasında birşey vardı. bir insan bedeni ağırlığındaydı.

poşetleri yere bıraktı ve kapıyı tüm gücüyle itmeye başladı. kapı açıldığında poşetleri alıp içeri taşıdı. karanlık ortamda daha iyi görebilmek için ışığı açtı.

lucas'ın ölü bedenini gördü. gözlerini büyülttü. ardından karşısındaki manzara çok normal bir şeymiş gibi küçülttü.

kandan dolayı kırmızılaşan poşetlere baktı. ardından ayakkabılarına. ne yaptığını kesinlikle bilmiyordu.

eğildi, elbisesinin eteklerinin de kanlanmasına izin verdi. siyah saçlarını okşadı. sol göğüsünden sağ kasığına kadar kesilen vücuduna baktı. elini kesilen parçanın içine soktu ve ölü vücudun içine baktı.

boştu.

işte o zaman yuqi, lucas'ın kan gölünün içinde yere yığıldı.

peki kaç saat boyunca orada öylece kaldılar? kaç saat boyunca yalnızlığa terk edildiler? kaç saat boyunca kız, neden ölmediğini sorguladı?

kaç saat boyunca lucas öldü, kaç saat boyunca yuqi onu izledi? kaç saat boyunca yuqi felç kaldı, kaç saat boyunca lucas onu izledi?

lucas sonsuza dek öldü. yuqi 6.5 yıla boyunca felç kaldı.

umursanmadılar, sorulmadılar.

bir kaç saat sonra kokudan şikayet etmek için gelen komşular tarafından farkedildiler.

polis ve ambulans arandı.

yuqi fizyoterapi merkezine götürüldü.

lucas yakıldı.

ve polisler ailesi olmayan, organları boşaltılmış ölü bir çocuk ve onun felçli sevgilisi için soruşturma başlatmayı reddetiler.