ilkokul

15 3 5
                                    

YinYang birinci sınıf öğrencisiydi. Çok minik ve çok tatlı bir kızdı. Çokta neşeliydi ama arkadaş edinmek konusunda pek iyi değildi.

Tenefüste tek başına sek sek oynuyordu. Oyuna kendini o kadar kaptırmıştı ki ve o kadar hırslı oynuyordu ki çok yorulmuştu. Yandaki kaldırım gibi bir yere oturdu.

Etrafa bakıyordu ki yanında ona bakan hafif kilolu ama bir o kadar da tatlı bir çocuk gördü. Onunda yanında hiç arkadaşı yoktu. Yanına gitmeye kara verdi.

YinYang: Hey nasılsın?

Çocuk: İyi görünüyor muyum? Arkadaşın yok mu senin?

YinYang: Hayır. Peki senin?

Çocuk: Hayır. Kilomdan dolayı benimle dalga geçiyorlar.

YinYang: Ama çok tatlı görünüyorsun. Hele ki o yanaklarııııun. Ayyyy sıkasım geldi.

Çocuk: hahaha... birinci sınıf mısın? Seni ilk defa görüyorum okulda.

YinYang: Evet ama sen kaçtasın?

Çocuk: Üçüncü sıftayım.

YinYang: Adın ne peki?

Çocuk: Jeongin. Senin?

YinYang: YinYang. Arkadaş olalım mı?

Çocuk: Oluuur.

İşte o zamandan sonra harika arkadaşlar oldular.

Jeongin ve ailesi YinYangların olduğu mahalleye daha yeni taşınmışlardı.

Okul çıkışında anneleriyle birlikte gelip gittikleri için annleride bir nevi arkadaş oldular.

Artık cidden kardeş gibilerdi.

YinYang'ın ondan 8 yaş büyük bir ablası vardı ama o yurt dışına gitmişti o sene. Yani YinYang çok üzülmüştüm ablası gittiği için ama Jeongin onun tüm üzgünlüğünü almıştı.

Okuldan çıkışta sürekli birlikte oyun oynuyorlardı.

Arada sırada YinYang Jeongin'in yanaklarını sıkıyordu. Jeongin ise bundan hoşlanmadığı için onu kovalıyordu.

YinYang ufak tefek bir kızdı. Üflesen uçacak biriydi. Çok zayıftı ve Jeongin'den kısaydı.

Jeongin ona sürekli bücür diyordu ve YinYang bundan nefret ediyordu. Sürekli bir çatışma içersindelerdi.

İkisinin de birbirinden bir farkı yoktu. İkiside birileriyle uğraşmayı seviyorlardı. Özellikle de anne ve babalarına harika şakalar yaparak onların yireklerini ağızlarına getiriyorlardı.

Okuldayken her teneffüs kendi yerleri belirledikleri ağacın altına gidiyor orada, oturuyorlardı. Tabi oturmak denebilirse.

Birgün Jeongin YinYang'a isimlerini ağaca kazımayı teklif etti ve YinYang'da hemen kabul etti.

Tek sorun yanlarında kesici bir alet bulunduramayacaklarıydı.

O anda YinYang'ın aklına pergelin ucundaki iğne geldi. Onunla rahatlıkla kazıyabilirlerdi. Diğer teneffüs ikisi de birer pergelin getirdiler ve adlarının baş harflerini ağaca kazıdılar. Harflerinin ortasına da dört yapraklı yonca çizdiler.

Bu onların uğuruydu.

Bir gün annem ve babalarıyla pikniğe gittiklerinde tam 4 tane dört yapraklı yonca bulmuşlardı. Ondan sonra da her dışarı çıktıklarında dört yapraklı yomca aramayı unutmuyorlardı.

YinYang müzik dinlemeyi çok severdi. Tek sorunsa kendi sesiydi. Sesi acayip kötüydü bu yüzden hiç şarkı söylemez, yalnızca dinlerdi.

Ama YinYang'ın aksine Jeongin harika şarkı söylüyordu.

YinYang dinleyici Jeongin ise söyleyen oluyordu hep.

YinYang o zaman bile bir klipte oynamayı çok istiyordu. Babasının karşısına geçip " Baba ben büyüyünce bir klipte oynicam hemde baş karakter olarak."

Hazır YinYang'ın babasından bahsetmişken, acayip kıskanç bir babadır kendisi.

. . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .

Bu bölümünde sonundasınız...

Stray Kids (Development)Tempat cerita menjadi hidup. Temukan sekarang