1

140 15 128
                                    

Sınıfa girişi ile herkes toparlandı ve yerlerine geçti. Katı bir öğretmen olduğu içindi belki? Herkes korkardı ama o hakedenlere karşı sertti. Yaramazlık yapmıyorsanız korkacak bir durumunuz da yoktu. Arkadaşlarımın bana sert bakışlarını hissettim, ne var dercesine baktım yüzlerine. Sanki az önce bana bakan onlar değilmiş gibi geri önlerine döndüler. Diğerleri de zaten gitarlarını çıkartıp kontroller yapmakla meşguldü.

"Hei, gitarını çıkar."

Yaptığım hatanın farkına vardım ve başımı sallayıp gitarımı çıkarmaya başladım. Bana sert bakanların gülümsediğini görebiliyordum. Öğretmenin beni azarlamasını istiyorlardı, bariz belliydi. Konuşmaları ise gayet net bir şekilde duyulabiliyordu.

"Biz yapsak hoca çoktan ağzımıza sıçmıştı."

"Belki de kız diye öyle davranıyor?"

"Salak salak konuşma, kaç kızı yerin dibine soktu. Unuttun herhal?"

"Boş muhabbeti kesin!"

Korksam bile belli etmedim. Sakin kalmaya çalıştım. Yoongi hocanın bana olan zaafının ise farkındaydım. Bana bir şeyler hissettiği bariz belliydi ama bunu kabullenmek istemiyordum. Yani yanlış düşünüyor olabilirdim. Onu zor duruma sokmak istemezdim.

"2 gündür çalıştığımız melodiyi sırasıyla çalın. Evde çalışmanızı söylemiştim. Bakalım kimler çalıştı?"

Çalışmıştım ama takıldığım bir yer vardı. En sonunda pes edip bırakmıştım. Daha önceki derslerin melodileri hep doğru çalmıştım. (Onu hayal kırıklığına uğratmamak için.) Bana güvendiğini hissediyordum, kısa kısa bakışmalar ve göz kaçırmalarımız vardı. Aramızda da bunlara ek saygı çerçevesinde konuşmak dışında bir şey yoktu.

Sırasıyla çalmaya başladılar, ilk öğrenci güzel çalmıştı. Bir falsosu yoktu.
Falso: Yanlış

"İdare eder ama mükemmel değil.
Sıradaki."

Herkes sırayla çalıyordu ama iyice korkmaya başlamıştım. Hata yapma olanağım çok yüksekti çünkü bir yeri yapamıyordum.

"Sen buna çalışmak mı diyorsun?"

"Hocam karıştırdım, özür dilerim. Heyecan yaptım."

"Sınavda da yap heyecan o zaman. Çalışmadım demiyor da."

Kalbim daha hızlı atıyordu artık. Bende yanlış yapacaktım işte. Telaşımı az önce benim azar yememi isteyen arkadaşlarım farketti. (Bir saniye, ne arkadaşı? Sınıftaki birkaç ayı!) Bana bakıp sessizce gülmeye başladılar.

"Sıradaki."

Sıra artık bendeydi, hocama tedirgince bakıp tamam anlamında başımı salladım. Kaşları çatılmıştı, tedirgin olduğumu anlamıştı. Çalmaya başladım, her şey güzeldi aslında ama yavaş yavaş yanlış yaptığım yere yaklaşıyordum. Doğru çalmak için dua ederken o kısma geldiğimi ve yanlış yaptığımı farkettim. Biran durdum. Ayılar gene gülüyordu ufaktan. Hocama baktım, ilk defa azar yiyecektim ama yemekte sonuna kadar haklıydım. Kaşları çatık bana bakıyordu ve ben başımı eğdim oturduğum yerden. Hayal kırıklığı yaşamış mıydı bilmiyorum ama ben kesinlikle yaşamıştım.

"Hei?"

Yüzüne baktım ama bir cevap veremedim.

"Neden yanlış çaldın? Çalışmadın mı?"

Çalışmıştım ama yanlış yaptığım için inanmayacaktı. Zaten kim inanırdı ki bana? Çalışmadığımı düşünüyordu herkes ama oysa ki ben sadece pes etmiştim.

"Ben çalışamadım, özel sebeplerden dolayı."

Yalan söylemek hoş değildi ama çalışmıştım. Bunu bilmeme rağmen susmam zaten kendime yaptığım en büyük haksızlıktı.

"Teneffüste sınıftan çıkma Hei. Seninle özel olarak konuşacağız."

Kafamla onayladım. O sıra kızlardan biri söz aldı.

"Nasıl yani hocam? Bizi yerin dibine sokun ama ona bir şey demeyin. İlk defa yanlış çaldı, sınıf olarak bu fırsatı kaçırmak istemiyoruz. Hadi hocam, bana ettiğiniz en büyük hakaretleri şimdi ona da edin."

"Sınıf olarak mı? Hocam ben arkadaşın tarafında değilim, ben Hei'nin tarafındayım. O hep çalışır ve özel bir sebebi olduğunu söylüyorsa kesinlikle doğrudur."

Beni savunan Baek'e bakıp gülümsedim. Savunması çok hoştu.

"Kesin sesinizi! Kimin ne düşündüğü zerre umrumda değil! Söz ağzımdan çıktı işte! Ne söyleyeceğimi siz mi bana öğreteceksiniz?!"

Sessizlik yaşandı, ardından bana döndü.

"Hei, tenefüste yanımda ol. Konuşacağız."

Teacher - Min Yoongi Où les histoires vivent. Découvrez maintenant