Cümlesini bitirir bitirmez, kocaman bir yudum almıştı, elindeki çilekli milkshakeimden.

"Ya bitirdin ama! Dur artık içme!"

Mızmızlanarak hâlâ dudaklarında olan pipeti çektim ve bardağı elime aldım. Kendi limonlu milkshakeini de ona geri uzattım.
Şeffaf olduğu için içinde ne kadar kaldığı görünüyordu.

Yarısını içmiş hayvan ya.

"Bitirmişsin işte"

"Bir yudum aldım alt tarafı."

Dudaklarımı büzerek kollarımı kavuşturdum.

"Bu ne o zaman, ağzına kadar doluydu bu. O nasıl içine çekmek? Tüple dalış falan mı yapıyorsun anlamadım."

Omuz silkerek güldüğünde, bende hüzünle bardağıma bakıp gülümsemiştim.

"Yine alırım ben sana Jiminie."

"İstemiyorum, bu yet-"

Otobüsün yüksek bir kasisten çıkmasıyla yerimde sıçramış ve elimdeki milksahkei üstüme dökmüştüm.

"ISLANDIM!"

Ellerim açık bir şekilde üstüme bakarken, kahkaha sesiyle yanımdaki Taehyung'a dönmüştüm.

"Ne gülüyorsun? Çok mu komik? O halde biraz da ben güleyim!"

Elindeki bardağı almış ve hızla üstüne serpmiştim.
Şaşkınlıkla bir bana bir üstüne bakarken, ben kahkaha atıyordum.

"Jimin sen ne yaptın?!"

"Siyah tişörtünü sarıya çevirdim, civciv oldun!"

Dediğim şeyle tekrar bir kahkaha patlatırken, o sinirli bir şekilde nerden aldığını anlayamadığım ıslak mendille üstünü siliyordu.

Tanrı'm.. biz bu kıyafetlerle nasıl fotoğraf çekilecektik?

"Şuraya bak, çıkmıyor da."

Elindeki ıslak mendillerle, iyice kötüleşmiş üstüne bakıyordu.

"Asla düzelmez, yeni bir kıyafete ihtiyacımız var."

~

"BAK BU SEN!"

Alien tişörtü Taehyung'un gözüne soktuğumda, yalancı bir gülüş atarak banyo ördeğini göstermişti.

"Bak bu da sen!"

Civcivi öttürerek bana bakarken, ben de yalancı bir gülüş atmıştım.

Hocalar bizi dışarıda bekliyordu ama biz hâlâ burada laklak yapıyorduk.

Etrafa bakınarak tişört beğenmeye çalışırken, gözüme güzel gelen birini görmüştüm.
Hızla o reyona doğru ilerlerken, hâlâ etrafına bakınan Taehyung'u fark etmiştim.

O henüz beğenememişti.

Tişörtün yanına geldiğimde gerçekten de çok tatlı olduğunu fark ettim.
Dil çıkaran, sarı kostüm giymiş bir.. bir? Köpek?

Hızla kendi bedenimi alarak kabine gideceğim sırada, yanında olan tişörte gözüm takıldı.

Tanrım bu da çok şirin!

Dudakları ve gözü olan bir kalp vardı ve benim tişörtümün bir değişiydi.

Aklıma gelen fikirle Taehyung'a döndüm.

"Taehyung! Hey! Buraya gelebilir misin?"

Kaşlarını çatarak bana yürümeye başladığında, sırıtarak elimdeki tişörtü gösterdim.

Friends | vminDove le storie prendono vita. Scoprilo ora