"ON BEŞİNCİ MEKTUP"

Start from the beginning
                                    

O an bir şey oldu. Babam ağladı. Bir dağın bir tek yaşla yıkıldığını gördüm o an. Bir yaşın, babamı nasıl devirdiğini ve nasıl ayağa kalkamadığını gördüm. O kadar çok korktum ki Yusuf, kalbi bu defa bir yara gibi konacak diye omuzlarıma çok korktum. Ben bir meleğin kanatlarını taşıyamayacak kadar yük bindirdim omuzlarıma. Yusuf, Omuzumda ki yük ağır gelmeye başladığı an da bir tek kanatlarımı indirdim ben omuzlarımdan.

Ben babamın dizlerinin önünde çökmüş, ağlayarak bakıyordum, o an ne olduğunu asla kavrayamıyordum. Ta ki o kadının, babamın dizlerinin önünde ağlayarak çöktüğü ana kadar hiç bir şey anlamadım ben.

O kadın babamın ellerini aldı avuçlarına, çantasından bir kitap çıkardı ve avuçlarına verdi. Babamın gözleri artık boşlukta değildi, o kadının üzerindeydi. O kadar çok ağladı ki ve o kadar çok ağlattı ki beni ve o kadar çok ağladı ki o kadın, Denizin ortasında değildik ama deniz vardı aramızda.

Ne kadar süre geçti bilmiyorum ve o süreden sonra o kadın şunu söyledi. 'Yırttığım o kitabın sayfalarını birleştirip ben geldim. Sonu yok, lakin sonunu yaşamaya geldim' nefes aldı ve tekrar konuştu. 'Sevgili kızım, Babanı sustuklarından, bizim için konuşmaya geldim.'

Ve babamın ağzından bir tek kelime çıktı. Kısık, sessiz ve yok gibi ama duydum. 'Deniz' Ve ben o an anladım Annemin dizlerinin üzerinde tam da olduğu yerde bizi devirdiğini, kalktığımız o kaldırım kenarın da tekrar diz çöktüreceğini.

Şimdi ben bir Deniz kızıyım. Sularım kuru, gözyaşlarım akar. Ben o susuz deniz de yüzerdim lakin kulaçlarım yamalı bir hırka gibi, çekemez beni yukarıya.

Şimdi ben bir deniz kızıyım, yaram derin. Saçlarımın örgüleri bozulmuş. bilirim kesilmiş, saçlarımı ördüğün o ellerin.

Şimdi ben deniz kızıyım. Annem beni hiç kurtarmadı sularından. Annem sadece bana şunu söyledi. 'Sular sizin, ağlarız o kayalıklar geceleri derin'

Ağladım Yusuf, ben o güne kadar Annesizliğime hiç ağlamamıştım. Çünkü Annem hep vardı rüyalarımda, severdi beni. O an Annem yanımdaydı lakin ben Annesizliğime ağladım.

Yusuf. Ben bir Deniz kızıyım. Her oyuğum da, biraz daha doluyor kan ile.

Gözyaşlarım temizlerdi kanlarımı. Lakin ben Deniz'in kızıyım.

Ben Annemin kızıyım. Durmaz bu kan, bu yara kuyusu.

Şimdi ben bu yaranın üzerinde dans ediyor da olsam, biliyorum ki bastığım zemin yaralı evimdir benim. Unutma, benim yaralarım da herkesten biraz var. Sen yaramın evisin. Bundan dolayıdır ki hepsini senin çatın altında topluyorum.

Sende bir yaramı daha oydum Yusuf. Kızma bana ne olursun. Şimdi satırlarımı bırakıyorum burada. Sana çiçeklerinin içinden bir kelime bahşetmek isterim.

Beni unutma ama kalbinde Umut olur mu?

Bizim için.

On beşinci mektup, on beşinci oyuk. Olmayanın hatırasına. On altıncı mektup, boş odada yanıp sönen o lambadadır.

İyi bakın kendinize efendim.

RÂYİHAWhere stories live. Discover now