YENİ BAŞLANGIÇ

Start from the beginning
                                    

Ama bir türlü açamamıştım gözyaşlarım inatla akıyordu sinirlerim alt üst olmuştu.

Toprak bıkkınlıkla söylenerek yanıma yaklaştı gözlerime dikti gözlerini ve o an yemin ederimki onunda boğzında bir düğüm oluşmuştu.

Bana üzülüyormuydu ne...

Kaskın çıtçıtını açıp eliyle huzur evini işaret etti ve

"bekliyorum hızlı ol " dedi.

Nazire teyze üzülmesin diye yüzümü sildim ve derin bir nefes aldım .

Huzur evinin merdivenlerini usul usul çıktım ve gördüğüm bir hemşireye yöneldim.

"Merhaba"

"Merhaba buyrun"

"Şey ben nazire özcan 'a bakmıştımda"

"Ha siz dünki gelen teyzeden bahsediyorsunuz"

"Evet onu görebilirmiyim"

"Tabi beni takip edin"

Sevecenliğiyle kıskandıren hemşireyi takip etmeye başladım.

Asansörden indikten sonra hemşire beni yönlendirip ayrıldı benden.

Sağdan ikinci oda demişti odanın kapısını hafifçe tıklattım.

İçeri girince sallanan koltuğunun üzerine oturmuş camdan dışarıyı izleyen nazire teyzeyi gördüm.

İster istemez yüzümde bir tebedssüm oluşmuştu.

"Nazire teyze..."

Nazire teyze yerinden doğruldu ve yüzünde kocaman bir gülümseme belirdi.

"Kızım..."

Koşaradımla boynuna atıldım.

Bi süre öyle kaldıktan sonra konuşmaya başladım.

"Teyze ben kalıcak bir yer buldum eşyalarımı almaya geldim"

"Nasıl buldun kızım kime gittin?"

Nazire teyzeye herşeyi baştan anlattım .

"Benim artık gitmem gerek"

"Dikkat et kızım arada gel gör beni"

"Gelicem tabi sen benim ikinci Annem gibisin.

Son kez boynuna sarılıp bavullarımı aldım ve aşağıya inmeye başladım.

Huzur evinden dışarıya çıltım ve toprağın yanına geldim.

"Eşyaların bunlarmı"

"Evet"

"Bunlar az biraz daha getirseydin"

"Başka yokki"

"Kızım dalgamı geçıyorsun bide baska yokki diyor. Ben bunları motorla nasıl götürücem?"

"Bana niye kızıyorsun motora beni zorla bindiren sensin"

Kızmıştım ve bence haklıydım yüzüm kızınca kıpkırmızı olurdu .

"Hem suçlü hem güçlü"

Biraz daha söylendikten sonra cebinden telefonunu çıkarttı ve numara cevirdi telefonu kulağına götürdü.

Bir yandanda bana kötü kötü bakıyordu.

"Ha caner nerdesin oğlum?"

...

"Tamam yakınmışsın konum atıyorum çabuk gel"

Telefonu kapattı ve birşeylerle oynadıktan sonra cebine attı.

Bende beklerken kaldırıma otumaya karar verdim bu onu şaşırtmıştı.

"Prenses kaldırımadamı otururmuş"

Dudağı alayla yana kıvrıldı.

"Ben prenses değilim"

"İyi tamam küçük"

Bir araba yanaşti yanımıza ve toprağa selam verdi.

Toprak bavulları arka koltuğa yerlestirdi ve motoru cipin arkasına bağladı.

Kendiside öne yerleşti arka koltuğa göz attım.

"Ben nolucam"

Caner diye bildiğim çocuk bana bakıp.

"Toprağın kucağına otur "

Diyi ce hayretle baktım hayatta olmazdı.

Cipin arkasına zorda olsa tırmandım.

Toprak kafasını camdan uzatmış bana hayretle bakarken.

Aynı şekilde caner kahkahayaı basmıştı.

Bağlı olan motorun yanına yerleştim kısa bir süre sonra cip durdu.

Ama toprağın evine gelmemiştik.

İkiside arabadan inince baktım sadece onlara.

"Caner sen bavulları eve bırak benim işlerim var burda"

"Küçük hanımıda bırakayımmı?"

"Yok oda benimle "

Cipin arkasından motoru indurdiler önce ve galiba benimde inme vaktim gelmişti.

Ayaklandım ve inmek isterken ayağım takıldı düşerim zanederken kendimi toprağın kollarında buldum.

Gözleri...o kadar derin bir nefret barındırıyorduki .

Beni hızla bırakınca kendimi toparlamaya çalışırken yine yere düşmüştüm.

Caner yine herzamanki gibi gülmeye başladı.

Yana bakınca toprağında güldüğünü farkettim.

"Komikmi?"

Diyip ayaklandım çok kızgındım.

Gülemyi bırakmışlardı ama caner alttan kıkırdıyordu.

"Bin motora"

"Yinemi hayatta olmaz"

Bana attığı bakış o kadar korkunçtuki hemen yerleştim arkasına.

Bu sefer sarılmıycaktım derken motor hızla hareket edince sımsıkı sarıldım.

Benim için uzin süren bu motor seyhati nihayet bitmişti.

Bir mağzanın önünde durduk ve içeri daldı bende onu takip ettim.

Mağza görevlisiyle bişeyler konuştu ama ben duymuyordum.

Elinde bir kaç parça kıyafetle yanımayaklaştı.

"Dene olur bence sana"

"Bunlar ne"

"Okul kıyafetlerin kaydını burda bir okula aldırdık yarın başlıycaksın"

"Nasıl yani sen nasıl b-"

"Soru sormak yok küçük hadi git ve dene"

Elimdeki kıyafetlerle kabine ilerledim ve kırmızı lacivert çizgileri olan kareli eteği ve beyaz gömleği üzrime geçirdim .

Olmuştu üzerime karar vermiştim.

Kıyafetlerimi giyip geri çıktım

"Oldu"

Toprak elimden aldığı formaları kasaya götürdü ve parasını ödedi.

Sonra eve döndük ben yine kaç gündür hiç birşey yememiş olmama rağmen yemek yemeyi reddedip uymuştum.

Merhaba yeni bölüm geldi seversiniz umarım oylamayı unutmayın.

                                   Devam edicek...

SİYAH KELEBEKWhere stories live. Discover now