2/10

4.8K 530 2.6K
                                    

Louis yemekhaneye girdiğinde cidden çok sinirliydi. Amigoların her öğle arasında oturduğu yere yürüyüp elindeki kağıdı sertçe masaya koydu ve Harry'ye döndü. "Bu ne?" 

Harry elindeki çatalı ve bıçağı bırakıp aşırı yavaş bir şekilde peçeteyle dudaklarını sildi. "Okumayı da mı bilmiyorsun?"

Amigo liderinin etrafındaki kimse olayı bilmiyordu, yüzlerinden belliydi. Bu yüzden Louis kağıdı onlar okumadan tekrar aldı, elini beline koyup baygın bakışlarını Harry'ye çevirdi. "Tamam, kabul ediyorum."

"Sahi mi?"

"Evet, kabul ediyorum."

İkisi ilk defa yan yana oldukları için, özellikle okulda onları birbirine yakıştıran kişiler ve Louis ya da Harry'den hoşlanan büyük çoğunluk o tarafa bakıyordu. Harry çok zarif bir hareketle ayağa kalktı, zaten düzgün olan şortunu düzeltti. "Gel."

"Nereye?" Louis ondan cevap alamadı. Güzel bacaklı amigo lideri ona arkasını dönüp yemekhanenin çıkışına doğru ilerlerken podyumda yürür gibi yürüyerek içerideki herkesin ağzının suyunun akmasına sebep oldu. Sinirli olmasaydı muhtemelen Louis de onlara katılırdı.

Avucunun içinde buruşmuş olan kağıdı biraz daha sıkıştırarak sert adımlarla Harry'nin arkasından yürüdü. Porselen bebek ona meydan okumaya cesaret ettiği yetmezmiş gibi bir de onu arkasından sürüklüyordu.

Harry önde Louis arkada koridorun sonuna kadar ilerlediler. İnsanların daha az olduğu bir yere ulaşınca Harry durdu, kollarını göğsünün altında birleştirip kibir dolu bakışlarını Louis'ye yönlendirdi. "Beni şaşırttın, kabul edeceğini düşünmemiştim."

"Ettim."

"Şartlarım şunlar; bunun bir meydan okuma olduğunu kimseye söylemeyeceksin, antrenman boyunca saçlarını açmaya yeltenmeyeceksin ve sana ya da saçına laf eden kimseye sesini çıkarmayacaksın. Tamam mı?"

"Sana benimle böyle küstaha konuşabileceğini düşündüren şey ne?" Louis ellerini beline koyup ölümcül bakışlarını ona yönlendirdiğinde Harry kaşlarını çattı. "Egon, Tomlinson, egon boyundan büyük."

Louis ona yaklaşırken öfkesini çok zor kontrol ediyordu. "Sen ve senin gibiler sağda solda kıçını sallarken ben saygınlığımı spor yaparak kazandım." 

"Ee, saçını örüyor muyuz?" dedi Harry umursamaz bir tavırla. Louis gözlerini devirip "Sizi amigo takımına alırken IQ testi yapmıyorlar herhalde..." diye söylendi.

"Sizi futbol takımına alırken de yapmıyorlar." Elini şortunun cebine sokup birkaç küçük lastik toka ve tel toka çıkarttı. "Tekrar soruyorum: Saçını örecek miyim?"

"Evet."

"Burada olmaz, tuvalete gidiyoruz."

"Ne? Neden?"

"Çünkü insanların bizi görmesini istemiyorum. Kimse senin bunu bir meydan okuma için yaptığını bilmeyecek, bilirlerse laf etmezler ve ben senin laf yemeni istiyorum."

Louis yenilgiyi kabul edip onunla birlikte tuvaletlerin olduğu tarafa ilerledi. Arkadaşlarının eşek gibi dalga geçeceğini biliyordu ve şimdiden rezil oluşunu gözünde canlandırabiliyordu. Bunu yapmayı cidden istemiyordu ama vazgeçerse Harry onunla alay ederdi. 

Birkaç kişinin olduğu tuvalete girdiklerinde Harry'nin aklından geçen şey insanların çıkmasını beklemekti fakat Louis diğer öğrencilere dönüp "Dışarı." demeyi tercih etti. Anlamayıp salak salak baktıklarını görünce de "Dışarı çıkın." diye tekrarladı.

CHALLENGEHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin