Kızıl Ötesi 1: Açlık ASKIDA

karanlık ta

Şarkı yı dinliyerek okuyun <3

Keyifli okumalar 🌙

Gözlerimi gelen kişiye diktim. Kalbim ağzımda atıyor gibiydi. Karşımdiki adamla göz göze geldiğimde korku bütün vücudumu esir almıştı.

İki metre boyuyla ve kalın gövdesi ile göz korkutucu görünüyordu. Delfinin bakışları beni buldu dudaklarını Kıpırdatarak 'ne yapacağız'dedi boğazım yırtılana kadar çığlık atmak istiyordum dudaklarım mühürlenmiş ti sanki.bilmiyordum ne yapacağımı bilmiyordum hiçbir fikrim yoktu.

Elim,Bağlı olduğu sürece hiçbir şey yapamazdım."bizi öldürecek misiniz?"dedi Delfin. Sesindeki çaresizlik içimi parçaladı."siz kimsiniz"diye homurdandım.

."kesin sesinizi! Sizin akıbetinize efendimiz karar verecek "neyden bahsediyordu? Efendileri kimdi? gözlerimi kırpıştararak öfkeyle karşımdaki yabancıya baktım. bir başka yabancıda delfini sürükleyerek
Götürüyordu.

"Bırak!alina yardım et! çek pis ellerini üzerimden!"çığlıkları boş mahzende yankı yapıyordu.yabancı,adam ayaklarımı çözmeden önce delfine son kez baktım bayılmıştı "rahat bırakın onu !"dedim son kez .

Bizi nereye götürüyorlardı? Adam ellerindeki kelepçeleri sallayarak dikkatimi dağıttı. Ve bir mahkum edasıyla başım eğik belim kambur bir şekilde kolumu sıkıca tutarak mahzenden çıktık.ayağımdaki kelepçelerle koşmam imkansızdı.

"Yürü!"dedi sertçe yabancı adam.
"Tuvalete gitmem gerek "uzunca bir süre düşündükten sonra.huzursuzca
Kıpırdanarak "çabuk ol" dedi sonra bilmediğim siyah bir kapının önünde durduk. Tereddütle,içine girdim
saçımdan 6 tel kopararak yüksek yerlere ve köşelere yerleştirdim.

Parmağımı klozetin rezervuar basma düğmesi ne sürdüm. Köşelere de tükürdükten sonra çıktım. En azından DNA mı bulup katilimi yakalayıp huzur içinde yatardım.

Adam boynumdan tutarak yabancı bir odaya savurur gibi attı beni dudağımı ısırdım öfkeden gözlerim kıpkırmızı olmuştu."alina?"bu Delfinin,sesiydi. En azından hayattaydı. Kalbi hala atıyordu. Kapı gür bir sesle kapandıktan sonra delfine döndüm.

Temizlenmiş di. üstündeki kanlı kıyafet yerine temiz bir saten elbise giydirilmişti. Saçları duştan yeni çıkmış gibi ıslaktı."iyi misin "diye fısıldadım başını evet der gibi salladı.
"Duş için izin aldım"dedi sessizce.

Bir kaşımı kaldırdım "temiz ölmek mi istiyorsun?"dedim öfkelenerek bir şey söylemek üzere dudaklarını araladı ancak hiçbir şey söylemek yerine etrafı inceledi.

Ben de öyle yaptım odanın her bir yerinde tablolar vardı. kraliyet odasında gibi hissettim kendimi.delfinin çaprazına geçerek ne yapacağım ile ilgili fikir yürüttüm.
Kapının açılmasıyla çenemi kaldırdım.gelen kişi bir adamdı.

Ak saçları alnında birleştirmişti. Elli'lerine varmış Bir işadamına benziyordu.dudaklarımı sımsıkı kapattım"siz kimsiniz?"delfi'nin titreyen sesi Odayı doldurdu gözlerimin yandığını fark ettim.
Öfkeliydim tek istediğim annem ve babamın yanında gitmekti.

Yabancı adam yavaşça karşımdaki koltuğa oturdu-yaylan dı demeliydim-
Gözlerime dikti gözlerini. soğuk ve bir o kadar yoğun irislerinde hiçbir ifade yoktu."merhaba bayanlar"dedi kuru kuru gülerken."ne istiyorsunuz"dedim öfkeyle çatallaşmış bir sesle.