Cemre bir şey olduğunu fark ettiğini belli etse de görmezden geldi. Kayra bunun için ona minnettardı. Şu an bu sorguyu kaldıramazdı. Daha yarım saat önce en yakın arkadaşı tarafından boğazlanmıştı.

"Emre ve Pamir aynı bölümdeler. Okul başladığından beri Allah'ın her günü kavga ediyorlar. Sebebini ya da ne zaman başladığını bilmiyorum ama asla durmuyorlar Kayra. Emre,Pamir'in ondan sebepsiz bir şekilde nefret ettiğini söyledi ama o da boş durmuyor. Öyle şeyler yaptılar ki birbirlerine çoğu kez okuldan atılabilecek seviyeye geldiler." Genç kızın sesinden bu mevzudan ne kadar bıkmış olduğu belli oluyordu. Diğer taraftan ise Kayra artık ne kadar şaşırabileceğini bilmiyordu. Daha 2 hafta önce,tabii bu Kayra'ya göre iki haftaydı,en yakın arkadaş olan iki kişi nasıl düşman olabiliyordu? Zamandaki küçük bir değişim bu kadar mı çok etkiliyordu hayatları?

"Sen ciddi misin? Kim peki bu çocuk?"

Kayra şu anki Pamir hakkında ne kadar çok bilgi edinirse o kadar iyiydi. Çünkü bir şeyleri kaybettikçe onların değerini daha iyi anlamıştı. Kaybetmeyecekti.

"Aslında hiç tanımıyordum ama insan ikiziyle her gün kavga eden çocuğu ister istemez tanıyor. Sürekli takıldıkları arkadaş grupları var. Asla ayrılmıyorlar. Ela ve sevgilisi Mert ile aynı sınıftayız. Onların hiç Emre ile uğraştığını görmedim."

Demek Ela ve Mert hiç ayrılmamıştı. Kayra onların adına mutlu olmuştu. Ela'nın neler yaşadığını biliyordu. Bu hayat onların hakkıydı. Kendisi mutsuz olsa da önemli değildi. Babasının onlardan aldığı hayatı bir şekilde de olsa onlara geri vermeyi başarmıştı. Tutunduğu tek dal buydu.

"Işıl var. Bir ara Emre ve Pamir'in kavga etme sebebinin bu olduğunu sanmıştım. Çünkü kız çok güzel ve bizim Emre'nin nasıl çapkın olduğunu biliyorsun."

Kayra,Işıl'ın yüzü gözünün önüne gelince gülümsedi. Özlemişti onu. En yakın olduğu kişi oydu ama şimdi kız onu hatırlamıyordu bile.

"Ama mesele o değilmiş. Ömer var bir de. Garip bir çocuk,"dedi yüzünü buruşturarak. Kayra neden böyle yaptığını anlamamıştı. Cemre insanlara bu tutumla yaklaşmazdı.

"Sürekli 3 numara saçlarıyla dolaşıyor. Olur olmadık yerlerde karşıma çıkıyor. Sanki görünmez oluyor da bir anda karşımda dikiliyor."

Kayra son cümlesinden sonra kızı daha da dikkatli dinlemeye başladı. Acaba kız gerçekten görünmez olabileceğini öğrense ne tepki verirdi. Ya da o insanların denekler olduğunu öğrense. Pamir bu yüzden öfkeli olabilir miydi Emre'ye? İyi de Pamir o zamanda sadece doktorları biliyordu. Çocuklardan haberi yoktu ki. Aralarındaki anlaşmazlığın sebebi başka olmalıydı.

"Deli ediyor beni. Eminim benimle bu kadar uğraşmasının sebebi Emre'yi kızdırmak."

Kayra genç kızın sinirle gerilmiş yüzüne bakarken hafifçe gülümsedi. Ömer'in kötü biri olmadığını biliyordu. Yine de arkadaşlarının ve diğerlerinin bu şekilde iç içe olmalarını asla beklemezdi. Birbirlerini hiç tanımayacaklarını düşünmüştü. Acaba birbirlerini hiç tanımamış olmaları mı iyiydi yoksa nefret etmeleri mi? Sanırım kader değişmiyordu. İnsanlar hala birbirine bağlıydı. Belki arkadaş değillerdi ama yine de beraberdiler.

"Son olarak en gizemlisi var. Sezgin diye bir çocuk. Sanırım konuşamıyor. Asla konuştuğunu duymadım ama ne zaman görsem diğerleriyle birlikte gülüp eğleniyor. İşaret dilini kullandığını da görmedim. Nasıl anlaşıyorlar,bilmiyorum."

Kayra biliyordu. Nasıl anlaştıklarını gayet iyi biliyordu. Hala Pamir'le birlikte olmalıydılar ama bunu Cemre'nin bilmesine ihtimal yoktu. Herkesten gizlediklerine emindi. Sezgin'le karşılaşırlarsa ne yapacaklarını Işık'la uzun uzun konuşmuşlardı. Işık'ın anlattığına göre düşünceleri Sezgin'den saklamanın bir yolu vardı. Sezgin eğer onun zihnine girerse yaşanan her şeyi öğrenmesi içten bile değildi ve Kayra kimsenin öğrenmemesini istiyordu. Çünkü zaman şimdi olduğu gibi kalacaktı.

COINCIDENCE ✓Kde žijí příběhy. Začni objevovat