Başlangıçtan Önceki Ölüm

1.1K 6 2
                                    

      Sabah alarmımla uyandım ama kolumda bir ağırlık hissediyordum daha ayılamamıştım bile tek elimle gözümü ovuşturdum ve koluma doğru baktım, birkaç dakika şok içinde koluma bakmaya devam ederken kolumda uyuyan M uyandı ve "Günaydın, iyi uyudun mu?" diye bir soru yöneltti. Yutkunarak "Evet, peki ya sen?" diyerek hemen yataktan sıçradım. Klasik sabah rutinimi takip ederek M le birlikte otobüse binmek için evden çıktık. Otobüse bindiğimizde aklımdan şu düşüncüler geçiyordu "Umarım bugün her şey başarılı bir şekilde ilerlerde birkaç zorluktan kurtulabilirim.". İlk zorluğum bugün karşımdaydı ve atlatırsam eğer en büyük zorluklardan biriyle karşı karşıya kalacaktım derken okul durağına geldim ve indim okula doğru M ile yürümeye başladık ve sınıfımdaki birkaç beyinsiz mahlukat yolda bizi görerek tuhaf hareketlerde bulundular. Pek ilgilenmedim, seçim ilk ders olacaktı ve sonuçlarda öğle arasında açıklanacaktı. Eğer seçim sonuçları istediğim gibi olursa okul bitişini beklemeden hemen okuldan ayrılacaktım ve planlarımı başlatacaktım. Ders başladı ve oy pusulalarıyla birlikte sandıklar sınıfa geldi. Tüm sınıf oylarımızı kullandık ve yerimize oturduk. Zamanın hızlı geçmesi için biraz uyumalıydım sanırım. Bu yüzden M'e öğle arasında beni kaldırmasını söyleyerek uyudum. Yanaklarımda bir şey hissediyordum ama ne olduğunu tam anlayamamıştım, gözlerimi açıp etrafa baktığımda M'in yanaklarımı dürttüğünü fark ettim ve "Çoktan öğle arası oldu mu?" diye söylendim. M'den evet cevabını alınca hemen kalktım ve öğretmenler odasının yolunu tuttum. Kapıdan içeri girdim ve öğretmene dönerek "Sonuçlar netleşti mi?" diye sorumu yönelttim. "Evet, tüm 450 oya 42 oy 9. Sınıflardan biri kazandı" denilince hemen M'in yanına giderek "Hadi gidiyoruz!" dedim ve alelacele okuldan kaçtık. M'e her şeyin yolunda olduğunu ve planlarıma artık başlayacağımı söyleyerek onu biraz yatıştırdım ve hızlıca eve gitmek için bir taksiye bindik. Eve vardığımızda M'e "Şimdi senden bir şey isteyeceğim ama soru sormadan sadece yapman gerek, beni öldürebilir misin?" diye bir soru yönelttim. M şaşkınlıkla ne olduğunu anlamaya çalışırken bana bakıyordu. "Eğer sen yapmazsan ben yapacağım" diye ekledim. "Emin misin?" diye titreyerek bir cevap verdi ve bende "Evet, eminim" diye hızlıca yanıtladım. "Tamam ama nasıl yapacağım?" deyince ona doğru dönerek "Önce evdeki her yeri iyice temizlemelisin senin parmak izlerin kalmamalı, şüpheye herhangi bir şekilde izin vermemeliyiz daha sonra ben evde sürekli kullandığım yerlere parmak izlerimi bırakacağım ardından telefonla polisleri arayıp evimde birinin olduğunu ve acil yardım etmeleri gerektiğini haber vereceğim sen ise o sırada mutfaktan bir bıçak alıp bıçağı kalbime sokup ardından buradan kaçacaksın." diyerek planı anlattım. Korkmuş bir şekilde "Tamam" diyerek evi temizlemeye başladı. Evi temizlemesi 3-4 saat almıştı ve saat 21.00 olmuştu. Saatin 00.00 olmasını bekledik ve ardından M'e dönerek "2 gün sonra evin yanındaki mezarlığa birkaç kıyafetle gelip adımın yazdığı mezar taşını bulup mezarı kaz" diyerek planı başlattım. Polisleri aradım evimde birinin olduğunu ve acilen yardıma ihtiyacım olduğunu söyleyip adresi vererek telefonu kapadım. M mutfaktan bıçağı alıp yanıma geldi elleri titriyordu, ellerini tutup korkmana gerek yok her şey mükemmel olacak diyerek yanağına bir öpücük kondurdum. Aslında bende korkuyordum ama sonucu bildiğim için rahattım da o yüzden M'e hadi artık yap şunu gibisinden bir bakış attığım ve M bıçağı kalbime sapladı. Daha sonrasında olanları hatırlamıyordum ama gözlerimi açtığımda tabutun içindeydim M'in beni bulmasını beklemem gerekiyordu derken tabutun üstündeki aralıktan bir fener ışığı giriyordu içeri bu M olmalıydı diye düşünürken tabutu açtı ve yaşadığımı görünce ağlayarak bana sarıldı. Zaman kaybetmemek için "Daha sonra sarılırsın" diyerek M'i üzerimden ittim ve tabuttan çıkarak mezarı kapadım. Neredeyse çıplaktım üzerimde sadece beyaz bir çarşaf vardı etrafta bu yüzden dikkat çekmeden gezinemezdim. "Senden istediğim kıyafetleri getirdin mi?" diye sordum M'e, hala ağlıyordu sürekli "Nasıl yaşayabilirsin?" diye söyleniyordu. "Şu kıyafetleri ver ayarladığım eve gittiğimizde her şeyi anlatacağım." Diyerek elindeki poşetten kıyafetleri çıkardım ve eve doğru yola koyulduk. Eve girdik ve M birdenbire tişörtümü çıkartmamı istedi, şaşırdım biraz ama sonrasında bıçak yarasına bakacağını düşünerek çıkardım. Dikkatlice göğsüme bakıyordu, "Nasıl olur? Buraya bıçağı ellerimle sapladım ama bir iz bile kalmamış" diyerek yüzüme baktı. Gözleri şişmişti ağlamaktan bende dayanamayıp neler olduğunu anlatmaya başladım. "Hani sana bu gücün her şeyi mümkün kılabileceğini ve kendi üzerimde kullanıp kullanamayacağımı sormuştum ya hatırladın mı? İşte o gün kendi vücudum üzerinde ölümsüzlük için mutasyona uğramasını sağladım ve sen gidince bir deneme yaptım ve kendimi öldürdüm. 2 gün sonra tekrardan uyandım ve gerçekten işe yaradığını anladım. Bunu deneme sebebim ise tüm dünyayı karşımıza alacağız ve bu savaş içerisinde ölmek istemem bu yüzden gerekliydi. Senden beni öldürmeni istememin sebebi ise tüm eylemlerimi rahatça gerçekleştirebilmek için Xilva'yı dünyadan tamamen silmeliydim." Diyerek her şeyi anlattım. Planımın başlangıç kısımlarındaydım henüz her şey ani gelişti ama olması gerektiği gibiydi, içimdeki heyecana engel olamıyordum. Dünya'nın sonunda emin ellere geçeceği ve düzgün yönetileceği gerçeği beni iyice gaza getiriyordu. Yorulmuştum biraz bu yüzden dinlenmeye ihtiyacım vardı, planımın sonraki aşamasında kuracağım örgüt vardı. İnsanları bu yolculukta kullanabilirdim sanırım, beklide güce ihtiyacım bile olmayacaktı ama olması tabi ki de içime su serpiyordu. Uyumak için yatağıma doğru yürüdüm ve kafamı yastığa koyduğum anda uyudum.

Yeni Bir Tanrının DoğuşuOnde histórias criam vida. Descubra agora