"Bir süre. Sadece kısa bir süre sonra hiç kimseye olmadığım kadar yakın olacağım sana."

     Sağ yanağımın üzerinde hissettiğim dudaklarla gülümsedim.

     Arkasını dönerek balkona çıktı. Ardından aşağı atlayıp gözden kayboldu.

     Ona karşı ne hissettiğimi gerçekten bilmiyordum. Ama bildiğim ve emin olduğum tek şey Jungkook yanımda olduğu zaman mutlu olduğumdu.

     O yanımdaysa mutluydum.

     O beni öptüğünde çok iyi hissediyordum.

     O bana sarıldığında gülümsememi durduramıyordum.

     Bunlardan kesinlikle emindim ve bunların olma sebebini düşünmeyi reddediyordum.

           ^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^

Jungkook'un ağzından:

     Evime girer girmez telaşla bir oraya bir buraya gitmeye başladım. Bu arada ailemin olmasına rağmen ailemden farklı bir evde kalıyordum çünkü her safkan vampir belli bir yaştan sonra kendi evine çıkardı.

     İçinde bulunduğum durumu anneme anlatmak için onların evine gittim.

     Telaşla kapıdan girmem annemi ve babamı şaşırtmıştı.

  "Tatlım, bir sorun mu var?"

  "Anne garip bir şey oldu."

  "Ne oldu? Jimin iyi mi?"

  "Anne Jimin'e sarıldığımda bedenim ısınıyor."

     Annemin ses çıkarmayarak şaşkınca yüzüme bakması beni daha da telaşlandırmıştı.

  "Anne bir şey söylesene. Niye öyle garip bakıyorsun?"

  "Aman tanrım..."

     Annem yanıma gelip bana sıkıca sarıldı. Benden kısa olduğu için parmak uçlarına kalkıyordu.

  "Sen Jimin'e aşık olmuşsun!"

     Gözlerim yuvalarından çıkacak gibi oldu.

  "Ne?"

      Annem hala bana sılıca sarılıp kıkırdıyordu.

  "Benim bebeğim büyümüş ve aşık oluyor! Aman tanrım. Çok sevindim."

  "Anne ne olduğunu anlatır mısın artık."

     Annem beni kesinlikle duymuyordu.

  "Hayatım, Jungkook aşık olmuş! Hemde Jimin'e."

     Babamda geldiğinde iyice delirmeye başladığımı hissediyordum.

  "Durun artık! Ve bana ne olduğunu anlatın."

  "Lan velet. Havlayalım bide."

     Babamın dediklerinden sonra annem yüzünü buruşturdu.

  "Hayatım, kaba konuşuyorsun."

     Babam özür dileyen bakışlarını anneme çevirdi.

     Annem babamı azarladığında babamın mahçup yüz ifadesine sonsuza kadar bakabilirdim sanırım.

  "Ama bize emir veriyor."

  "Sus ve Jungkook'a durumu anlat."

     Annemin benim tarafımda olmasıyla zafer sırıtışı dudaklarımda yer edinmişti.

     Babam bana dönerek anlatmaya başladı.

  "Biz vampirler, kalbimizde yer edinen kişiye bağlanırız. Ona duygusal olarak bir bağ hissedersek bedenimizin sıcaklığı buna tepki gösterir."

  "Yani?"

     Babam sinirle soludu.

  "Jungkook, ne kadar anlamamazlıktan gelsende durum bu. Yani birini sevdiğimizde, hoşlandığımızda sarılırsak bedenimiz ısınır."

  "Yani Jimin'e aşıksın!"

     Annem heyecanla ellerini çırparak konuştu.

  "NE?!"

     Annem sabır dilenerek yerine geri oturdu ve kollarını önünde bağladı.

     Babam ise çoktan sinirlenmişti.

  "Jungkook neden kabullenmek istemiyorsun?"

     Başımı öne eğerek dudaklarımı ısırdım.

  "Çünkü ona zarar vermekten korkuyorum. O ve ben aynı değiliz."

     Annem yanıma oturup saçlarımı okşadı.

  "Ona zarar vermezsin Jungkook. Sevgini reddetmen sana hiç bir fayda sağlamaz. Ayrıca aynı olmayabilirsiniz ama bu sizi bir yapmaktan alıkoymaz."

     Başımı salladığımda biraz olsun hafiflemiş ve rahatlamış olduğumu farkettim.

     Ailem bana her zaman iyi geliyordu.

     Anneme, babama ve Jiwoo'ya veda ederek kendi evime gitmek üzere evden çıktım.

^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^

^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

(Jeon Jiwoo. Jungkook'un kız kardeşi)

^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^
Merhabaaa. Nabersiniz?

Umarım bölümü beğenirsiniz.

Sizi seviyoruuum... 💜💙💚💛🧡❤️

𝘋𝘌𝘈𝘙 𝘝𝘈𝘔𝘗İ𝘙𝘌🍷    |Jikook   <tamamlandı>Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin