♚4.bölüm♚

En başından başla
                                    

İç çekerek yutkundu. Çavuşun haklı olduğunu biliyordu.Bu tecrübeyle sabit bir şeydi.

"Adam ona ihanet etmiş, sonrasında da yoluna çıktı.Sizin de söylediğiniz gibi intikam hırsı gözünü bürümüş olabilir. Neticede kadını zor durumda bırakmak isteyebilir. Bence Bahar şey, yani Bayan Johansen masum olabilir."

Sıkıntıyla iç çekti.

"Bu düşünceni kadına söylemediğini varsayıyorum Wilder."

"Elbette, söylemedim ancak-"

Elini şakakları kırlaşmış saçlarının arasında gezdirdi.

"Bak evlat, değişmeyen bazı davalar vardır.Fareler ve kediler, kediler ve köpekler, masumiyet ve ihanet.Anlıyorsun değil mi?"

"Elbette komiserim; masumiyet ve ihanetin siyah beyaz çizgilerini birbirinden ayırmak adına eğer izniniz olursa Los Angeles'a tekrar gitmeyi talep ediyorum."

Darly Wiseman'ın yüzü hızla değişti. Yoğun bir ifade belirdi ve dikkatle karşısındaki adama baktı. Yirmi yılı aşkın bir süredir bu mesleğin içinde olduğu düşünülürse suçlu olsun ya da olmasın çok insan tanıdığını iddia edebilirdi; ancak Brendan Wilder kadar gözü karasını hiç görmemişti.

Genç adamın bu kadına karşı boş olmadığını görmemek için kör olmak gerekirdi zira Redwood City'e beraber gidip orada bir gece geçirdiklerini itiraf eden bizzat kendisi değil miydi?

Yirmi sekiz yaşındayken o da gözlerinde yeşil hareler saklayan ceylan gözlü bir kadına aşık olmuştu.Kendisini hostes diye tanıtan kadının bir hırsız olduğu ortaya çıktığında ise bizzat kendisi geçirmişti o narin bileklere kelepçeleri.Aklına gelen görüntüler çamurlu su birikintisi gibi dalgalanıyordu. Bu meslekte yer almaması gereken şeyler vardı: Hatalar ve duygular.

İşte şimdi karşısında duran bu genç adamda kendi dik başlılığını görüyor; onu durdurmamak için büyük çaba sarf ediyordu. Aslında suyu akışına bırakmak çok daha mantıklı görünüyordu. Los Angeles'a tekrar gitme isteği bu yüzden onu şaşırtmamıştı; fakat hayal kırıklığına uğradığı da bir gerçekti.

Kendinden emin bakışlı genç dedektifin omzuna elini koydu.

"Onun suçsuzluğunu ispatlamak istiyorsun değil mi Wilder? Ben ya da bir başkası ne derse desin asıl istediğin şey bu. Ne pahasına olursa olsun vazgeçmeyeceksin."

Derin düşünceler,  çenesindeki minik gamzeye gömülmeye hazır lanetli birer tohum gibiydi.Usulca başını sallarken oturduğu yerden dışarı baktı. Stor perdeleri yarı açık camdan ağaçların ardındaki boş arsayı görebiliyordu. Uzaktan gelen bir siren sesi duydu, tiz ses ambulansı andırıyordu. Sis nedeniyle etraf oldukça loş görünüyordu, karın yansıyan ışığı güçlüydü ve etraftaki tüm sesleri adeta emiyordu. Güçlü ışıklarla aydınlanan Los Angeles şehir merkezini düşündü, katil de orada bir yerlerde midir diye geçirdi aklından.

Çavuş masanın ardındaki yerine tekrar oturduğunda bu sohbetin sona erdiğini de böylelikle anlamış oldu.

"Bayan Johansen'ın iyi olduğundan emin olmak istedim. Ve sorgulamasını bizzat kendim gerçekleştirdim. Sizden ben Los Angeles'tan dönene dek onu nezarethaneye götürmemenizi rica ediyorum." derken oturduğu yerden kalktı.

Tecrübeli amirin bu istek karşısında bakışları bulutlandı, kadının son bir şansa değip değmeyeceğini düşünüyordu. Sonsuzluk gibi gelen birkaç dakikanın ardından nihayet dudakları aralandı.

PORTOLA VALLEY 2∣ Tamamlandı ♚Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin