Street Bandits | taekook

°1|İntihar Gecesi°

Fransa, Riquewir kasabası...

İki santim topuğa sahip deri bir çizmenin çamurlu suyu sıçrattığı dar bir sokakta ardını takip ettiği eski püskü bir çarığın aralarında yaklaşık iki veya üç santim vardı bu gece. Gecenin bir yarısı bu pahalı çizmenin sahibi tombul, soylu bir adamdı. Kafasının ortasında keli oluşmuş, bebek yüzlü ve çenesinin altında katları biriken kırklı yaşlarda bir adamdı bu.

Bu zifiri karanlıkta kiraladığı fahişe ile oynaşan tombul adam intihar ettiğinin farkında bile değildi. Kasabanın sakinlerince gece vakti dışarı çıkmak intihar etmek gibi bir şey idi çünkü gece kadar sessiz olan haydutlar ziynet sayılabilecek ne varsa ruhunuz bile duymadan çalabiliyorlardı. Bir gölge gibi dibinize kadar yaklaşıyorlar ve hissettirmeden sizi soyup soğana çeviriyorlardı.

Adamın o anki sarhoşluğu da bunun için en uygun vakitlerden biriydi tabi. Sarhoşlar daima kolay av olurlardı.

Bu haydutların arasında nam salan Kim Taehyung, adamın ve kadının bu akşam olacak gölgesiydi.

Önce diplerine kadar sokuldu sonra ise atik ve dikkatli el hareketleriyle kadının bembeyaz gerdanında sarkan yemyeşil zümrüt taşlarla süslü altın kolyeyi avuçlarına alıp olabildiğince ağır ve sessiz adımlarla uzaklaşmaya başladı. Her şey olması gerektiği gibi gidiyordu. Soyguncu sevinç içinde uzaklaşıyor, mağdur olan ise hiçbir şey olmamış gibi yoluna devam ediyordu.

Ta ki kadın boynunda bir hafiflik hissedene kadar...

Kadın mağdur olmanın verdiği öfke ve üzüntü ile bağırıyordu: "Çalındı! Büyük servet eden kolyem çalındı!"

Adam sarhoşluğunun etkisinde olduğundan ne olduğunun farkına varamamıştı lakin kadının pürüzlü çığlığı kulaklarının içinde dönüp dolaşıyordu hâlâ. Adamın hiçbir şey yapmadığını gören kadın küplere binmiş, adeta yüzü mosmor olup çirkinleşmişti.

" Seni lanet olası! Kolyemin çalındığını görmüyor musun? Git ve kolyemi geri getir hemen!" dedi kadın adamı yakasından tutup sarsarak.

Biraz da olsa neyin ne olduğunu kavrayan zavallı adam birkaç metre arkasında kaçmaya başlayan Taehyung'un peşinden az da olsa yalpalayarak koşmaya başladı.

Dar sokakların arasından çevik hareketlerle ilerleyen Taehyung peşinden gelen suratsız adamı görünce muzipçe güldü ve "Çok yavaşsınız bayım." diye keyifle seslendi adama. Biraz daha hızlandı ve ıssız bir sokağa dalıp eski bir yetimhanenin soğuk tuğladan duvarına sırtını yapıştırdı ve karanlığa sığınıp saklandı. Görünenin aksine pek bir yorulmuştu kendisi.

Adam da koşturmaktan bitap düşmüştü. Öyle ki yüzünde süzülen ter damlaları ardı ardına çenesinden yere damlıyordu. Öyle yorulmuşa benziyordu ki köksüz bir ağaç gibi dizlerinden destek almadan duramıyordu Bu kimi insan için mide bulandırıcı bir durumdu. Soylu insanlar kesinlikle bir fahişe için kendisi işe karışmamalı, ya hizmetçisini ya da o anda kendisinin daima yanında bulunan kâhyasını görevlendirmeliydi. Bu sayede nadir banyo yapan soyluların yıllanmış çorap gibi kokması engellenmiş olurdu. Ama ne yazık ki şu an bu kurallardan birini çiğneyen kel adam kâhyasını beraberinde götürmediğine pişman olmuştu. Fazla iğrenç kokuyordu.

" Lanet olası herif! Seni bulacağım Kim Taehyung. Ve bulduğum zaman bağırsakların ağzından gelene kadar seni tekmeleyeceğim!" diye pürüzlü bir şekilde bağırdı adam tam da Taehyung'un saklandığı sokağın girişinde. Taehyung içinden 'Eminim tekmelersin bok kafalı herif.' diye geçirdi. Çünkü yapmayacağını veya tabiri caiz ise yapamayacağını adı gibi biliyordu. Kendinden o adamdan daha çok emindi.

Zavallı adam geldiği yoldan geri döndüğünde ortalıkta ne aradığı kolyeyi, ne de kiraladığı fahişeyi bulabilmişti. Sadece ayın aydınlattığı bomboş sokaklar vardı elinde. Bugün boşa para dökmüştü o kendini güzel zanneden aptal kadına.

Sokaklar adamın lanetlerini dinlemişti, Kim Taehyung'un ise ritimli ve bir o kadar keyifli ıslığını...

Bir taraf hayata küfrederken bir taraf ise parasına bakıyordu. Adaletin çürümüş hali Riquewir kasabasında yine normal bir gece daha sona ermişti.

Evet. En umutlu ve yazarken çok keyif aldığım bir fic ( 19. yy benim en sevdiğim dönem olduğu için.). Bunu daha önce boş bir deftere yazmıştım 5 - 6 bölüm kadar ama umarım buraya daha güzel yazabilirim. Neyse uzun konuştum. Kendinize çok çok iyi bakın. 💜🍃