5. Bölüm

24 11 3
                                    

/\/\/\/\

Sabahın ilk ışıkları ile Sofia gözlerini açtı ve çevresine bakındı aklından geçen ilk şey Ethan'dı başını yana çevirdiğinde karavanda olduğunu hatırladı ve yattığı yerden hırçınla kalktı.
"Ethan! Onları bulmam gerekiyor, peki nereye gideceğim"
Karavanın kapısını açıp dışarıya çıktığında ise adamlar çevresini sarmıştı.
"Günaydın Sofia"
"Siktir!"
"Oh.. çok kabasın Sofia.. Yakalayın şunu!"
Askerler çevrelediği daireyi küçültüp Sofia'yı daha da sıkıştırdılar, adamlardan biri elindeki kelepçeyi sallayarak geldiğinde bir yandan da hoş olmayan sözler söylüyordu kelepçeyi takıp Sofianın yüzüne iyice yaklaştı
"Umarım mapushanede benim gözetimim altında olursun güzellik"
Sofia'nın en son dayanacağı şeylerden biriydi bu tip davranışlar ama adamın aşağı eğilmesi onun için bir avantaj olmuştu yumruğunu iyice sıkıp adamın gözünde patlattıktan sonra düşmesini de zevk bilip tekme attı ve koşmaya başladı.
Fakat ne yazık ki kelepçeli eller ile dengeyi sağlamak kolay değildi ayağına takılan taş ile yere düştü ve başını yandaki kaya parçasına çarptı, başından gözüne akan kanları silmeye bile hâli yoktu lanet olsun diyip gözlerini yumdu.
...

-Ethan
Yüzümüzdeki ter damlaları aşağı süzülemeyecek kadar hızlı koşuyorduk, aklımdaki tek şey Sofia'ya bir şey olup olmadığıydı, konakladığımız yere vardığımızda hepimiz nefes nefeseydik Theo koşamadığı için Kai ve Darcy onu taşıyordu.
Kai kendini yere attı ve derin nefesler almaya çalıştı.
"O.. o.. ışıkları kapatmış!"
Korkuyordum korku sinirlerimi de bozuyordu.
"Görüyorum! Görüyorum!"
Koşarak kapıyı kilitlediği eve gittim.
"Kilit açık ama zorlamışlar"
Theo çevreye ışık tuttu ve yerdeki tekerlek izlerini gördü.
"Ethan.. buna bakman gerek"
Daisy  Theo'nun yanına yaklaştı.
"Ne var orada Theo?"
Koşarak onların yanına gittim.
"Lanet olsun buradalarmış! Sofia'yı bulmuşlar!"
Daisy endişe ile teker izlerine baktı.
"Hayır olamaz, o nereye gitmiş olabilir umarım zarar vermemişlerdir."
Kai yaklaştı ve Theo'nun elinden feneri aldı.
"Sofia güçlü bir kız her neredeyse iyidir şu izleri takip edelim eminim oturduğu yerden yıldızları sayıyordur"
Daisy Kai'ye döndü.
"Evet Kai haklı, ona zarar gelmedi inanıyorum ben."
Yere daha dikkatli bakıp izin nereye gittiğine baktım.
"Neyi bekliyoruz!"
Daisy de bana katıldı ve ilerledi.
"Evet, gidelim zaman kaybetmemeliyiz."

/\/\/\/\
Sofia gözlerini açtığında karanlık bir odada tek başına kolları ve bacakları duvara kelepçeli haldeydi.
Etrafa baktığında görebildiği şey yanan bir adet meşaleydi.
Neredeyim ben diye bağırdı, sesi sanki sonsuzluktaymış gibi yankılanıyordu. Fakat sessizlik uzun sürmedi, bağırmasının ardından çevresinden nefes sesleri  geldi. Korkuyordu fakat bağırmaya devam etti kapı açılana kadar, içeriye giren bölük komutanı idi.
"Uyanmana sevindim, fakat sessiz olmayı tercih edebilirsin"
Elindeki meşaleyi yakıp çevreyi ışılttığında etrafında yüzlerce kuduz olduğunu gördü, ışıkla birlikte onlar da harakete geçirmişti delirmiş gibi haraket edip zincirlerden kurtulmaya ve Sofia'ya yaklaşmaya çalışıyorlardı.
Korku ile bağırdı.
"Beni buradan çıkaracak mısın!"
"Sorunun cevabı sana bağlı Sofia"
"Burda kuduzlarla birlikteyim ya birşey olursa?"
Adam güldü ve çıkmak için kapıyı açtı.
"O zaman işimize yaramazsın değil mi?"
"Belki de ama beni yakaladığınıza göre önemli birşey var belli ki"
Adam gülümsedi ve çıkıp kapıyı örttü

-Ethan
Karanlık çöktükçe çevre daha da soğuyordu. Theo ileriyi işaret etti.
"Çocuklar! Şuradakini görebiliyor musunuz?"
Kai eli ile yüzünü kapatıp saçlarını geriye attı.
"Bu rüzgardan dolayı hiç bir şey göremiyorum!"
Theo'nun gösterdiği yere doğru yürüdüm.
"Bu karavan!"
"Koşun!"
Karavana ulaşana dek nefes almadan koşuyordum kapıyı hızla açıp içeriye girdiğimde gözlerim dolmuştu içimde dolup çıkmak isteyen çığlığı serbest bıraktım, yere düşmüştüm tüm umutlarım ve onunla geçirdiğim anılar uçuyor gibiydi onu asla bulamayacağımdan korkuyordum. Ardımdan diğerleri de içeriye girdi korkmuş bir biçimde bana bakan Theo yanıma eğildi.
"Onu bulacağız"
Ama göz yaşlarım durmuyordu kapıdan çıkıp dışarıya göz gezdirdi ben ise olduğum yerde umutsuzluğa kapılmıştım.
Daisy bana yaklaştı ve ses tonunu ciddileştirdi.
"Hey, Ethan sakin ol ve beni dinle, ağlamayı kes! Onu bulacağız anlıyor musun aklındaki kötü düşünceleri hemen sil ve ayağa kalk hadi."
"Nasıl! Daisy onu kurtarmak için birini öldürmüştüm! Bundan dolayı onu cezalandırıyorlarsa o... o... çoktan.."
"Ne! Nasıl yaptın bunu Ethan sana inanamıyorum."
Gözlerimi açtım ve çatılı kaşlarla Daisy'e baktım.
"Ne yani şuan konu birini öldürmem mi!"
Titreyerek ayağa kalktım ve Daisy'e daha da yaklaştım.
"Sofia tehlikede!"
"Tamam, sonra bu konuyu konuşuruz, şimdi sakin ol ve toparlan burada ağlayarak zaman kaybediyorsun Sofiaya hiç bir faydan yok şuan!"
Kızgınca Daisy'e bakarken Theo bize bağırdı.
"Çocuklar buraya gelin!"
Hızla dışarı çıktım Darcy feneri yerdeki kaya parçasına tuttu.
"Bu... bu kan mı.."
Kai Darcy'nin koluna vurdu.
"Evet bu demek ki Sofia onları iyi becerdi"
Bu durum beni daha da beter ediyordu bedenimdeki tüm kanlar çekilmiş gibi hissediyordum başım dönüyordu olduğum yere yıkılmıştım.
Daisy'nin bağırmasını duyuyordum.
"Hepiniz dursun! Ethan iyi gözükmüyorsun ya kendini toparla ya da Sofiayı aramaya gelme?"
Başımı kaldırdım ve elimi uzattım.
"So... fia.."
Gerisi karanlıktan ibaretti heryer sessiz ve karanlık.. sanırım bayılmıştım gözlerimi açtığımda arabanın içindeydik ayağa kalkıp direksiyona doğru yürüdüm.
"Kai! Benzini nerede buldun!"
Arkasına döndüğünde saçlarının sarı olduğunu fark ettim bu Edward idi.
"Sofia'yı geri aldım şimdi de seni ait olduğun yere götüyorum... cehennemin dibine Ethan!"
"Ne! Edward kafayı mı yedin!"
Gözleri kırmızıya dönüyordu ağzındaki her bir diş sivrileşiyordu arabanın arkasına döndüğümde herkesin birer kuduz olduğunu gördüm hepsi bana yaklaşıyordu.
"Çocuklar! Napıyorsunuz! Çocuklar!"
"Ethan uyan"
"Ethan Ethan Ethan Ethan Ethan"
Hızla gözlerimi açtım ve ayağa kalktım.
"Edward!"
Kai gözlerime şaşkınca baktı.
"Edward mı? Hayır ona henüz varamadık dakikalardır uyuyordun"
"Ne... hepsi rüya mıydı?"
"Evet?"
Darcy yanımıza geldi.
"Karavanın benzini yoktu arayarak biraz zaman kaybettik ama merak etme hızlı gidiyoruz"
Theo acı acı gülümsedi.
"Çok uzun sürmez endişelenme Sofia'nın kaderi seninle birlikte olmak"
Gülümseyerek ona baktım...

ENFEKSİYON 2 DOĞUŞHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin