B.39.

907 96 71
                                    

Selam...

Arkadaşlar sizce bu muhteşem ötesi kitap oyları hak etmiyor mu? Asya, alınıyor demedi demeyin...

🚖🚖🚖

Kıskançlık iki ucu keskin bir bıçak gibidir. Hangi tarafını tutsan keser bir yerini. Ne var ki insanoğlu ille de kapılır bu amansız duyguya. İntikam ister, kan ister, ölüm ister...

Ne yapsa soğumaz içindeki yangın. Özellikle eşlerin birbirine olan ihanetleri, kıskançlıkları, coşkun akan sel gibidir; yıkar önüne çıkan bentleri.

"Hah!" diye boğuk bir ses çıkardı. "Tanrıça Hera, bana değil Alkmene'ye düşmandı."

Tanrıça Hera' da kıskançlık kokusu alıyorum. Yoksa iki kadın neden birbirine düşmanlık duysun?" diye sordum.

Asya ellerini birbirine vurarak çırparken, "Çok doğru söylüyorsun Evrim, tam da düşündüğün gibi." dedi.

Başparmağımla kendimi göstererek, "Evet, işte ben," diye böbürlendim.

"Aferin sana Evrim," dedi yüzüne muzip bir gülüş peyda olduğunda.

Onun muzip gülüşünün altında nedenler aradım ister istemez. "Asya, benimle dalga mı geçiyorsun, alınıyorum ama..."

Asya, karşıma geçmiş aşk şarabı sunar gibi sıcacık bakarken bana sesinin rengi şarap kızılına boyanmıştı. "Şaka Evrim, şaka, insanın bazen şakalaşıp gülmeye de ihtiyacı var öyle değil mi? Hep dert hep tasa yorar insan ruhunu." dedi.

Madem şaka seviyordu bir şaka da benden olsun diye geçirdim içimden. "Bilge ruh doğruyu söyledi."

Asya, açısı ucun bir adım atarak biraz daha yakınlaştı ve yüzüne ciddi bir anlam yükledi. Birbirine bastırdığı dolgun dudakları kımıltılı hareketlere ev sahipliği yaptığında işaret parmağını gamzeli çeneme bastırdı. İnce uzun parmağı tenime dokunduğunda ürperdi bedenim. "Bakıyorum çabuk havaya girdin Evrim," dedi tek kaşını havaya kaldırıp.

Yüz ifadesi hâlâ ciddiydi. Şaşkın kahverengi gözlerim Asya'nın dokunduğu yere bakıyordu. Asya, ani bir refleksle parmağını geri çekti çenemden.

Ne yapıyorsun uzak doğunun gizemli prensesi, gece gece beni kalp sektesinden götürmeye mi niyetlisin? Ben delikanlı adamım, düşmem peşine her bakışın her dokunuşun. Bozar böyle şeyler gecelere adanmış adamlığımı, diye geçirdim içimden.

Ben gayya kuyusuna düşmüş gibi kendi zihnimden geçenleri örtbas etmeye uğraşırken Asya, kocaman bir kahkaha patlattı geceye armağan. "Bu da şakaydı Evrim, yani senin şakana şakaydı."

Ben senin şaka yaptığını nereden bileyim Asya, tenin tenime dokunduğunda o kadar ciddi görünüyordun ki aldanmış olabilirim, diye veryansın etmek istiyordum ama bir yandan da konuyu dağıtmak istemiyordum.

Hiç etkilenmemiş gibi yaparaktan bir hokkabaz çabukluğunda başa döndürdüm olayı. "Asya, aşk masalını anlatmaya devam eder misin? Cidden sonunu merak ediyorum." dedim.

"Emin misin Evrim, oysa ben sıkıldığını düşünmüştüm? Sen istersen anlatırım tabi!"

Başımı olumsuz anlamında sağa sola salladım. "Sıkılmak mı, unuttuysan hatırlatayım. Ben masalsız büyüdüm. Sen de bu gece masal anlatıcım olmayı kabul etmiştin."

"Tamam o zaman," derken oval yüzüne hafif bir tebessüm oturdu. "Gökyüzünün ve havanın Tanrısı Zeus Evrim, Hera'nın eşi aynı zamanda Hera, Tanrı Zeus'sun kız kardeşi oluyordu."

"Ne?" diye kınayan bir ses kaçıp saklandı gecenin kuytu köşelerine.

"Maalesef öyle Evrim, Tanrılar kendi soyları normal insanların soylarına karışmasın diye kendi kardeşleriyle evlendiriliyordu. Bu her ne kadar insan ahlakına aykırı olsa da böyle yapıyorlardı."

Şaşkınlıktan küçük dilimi yutacaktım neredeyse. Bu nasıl ahlak dışı bir şeydi. Asya'yı dinleyip dinlememekte kararsızdım şu an.

"Asya, kusura bakma lütfen ilk defa böyle şeyler duyuyorum ve şu an cidden sarsıldım." dedim.

"Seni çok iyi anlıyorum Evrim, benim yaşlı ruhum neler gördü neler yaşadı bir bilsen aklın dururdu." dedi.

"Bu gece akli dengem bozulmazsa bir daha hiç bozulmaz doğunun kızı," diye içimden geçeni dilime döküverdim.

Gülümsedi. Gülümsedim. İyice kıyıma sokuldu. İçim titredi. "Biraz önce ne dedin sen, doğunun kızı öyle mi? Sevdim bunu," derken gamzeli çeneme bir dokunuş daha gerçekleştirdi.

Arkasını dönüp benden uzaklaşırken üşüyen ellerini uzunca kabanının ceplerine misafir etti. Omuzlarını yukarı kaldırıp dik konuma getirdikten sonra tekrar yönünü bana doğru döndü. "Evrim, devam etmemi ister misin?"

İster miydim, duyduklarımdan sonra cidden kararsızdım...

SON TAŞIYICI Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin