Kendi sırasına ayaklarını uzatmış olan Jisung beni gördüğünde ayağa kalkıp hemen yanıma geldi.
Onu sağlıklı görmek beni mutlu ediyordu. İstemeden kocaman gülümsedim.

Bana sıkı sıkı sarıldığında kalbimin ufaktan sızladığını hissettim. Hiç kimse bana bu kadar içten ve sevgi dolu sarılmamıştı. Ona bir abi olduğum için şanslı hissediyordum.

"Jaemin afet gibi olmuşsun."

Haechan da yanıma geldiğimde ona şaşırarak baktım. Sonra ellerim direk saçımı buldu.

Nasıl afet ama... Pörsümüş pırasa afeti Na Jaemin.

"Dalga geçme Hyuck ya! Şuna bak. Sabah uyanınca aynaya bakasım gelmedi. Sen afet diyorsun."

Suratımı astığımda Haechan gayet ciddi duruyordu.

"Yok yahu, saçın gayet iyi. Tarzını değiştirmişsin. Genelde vintage takılıyordun. Bu saçla tam bi grunge instagram sayfasısın, şuna bak!"

Parmaklarımdaki yüzükleri çekiştirdiğine ona gülümsedim.

Eğer size pozitif enerji saçan insanlara sahipseniz, gerçekten çok şanslısınız. Tanrının bana verdiği en güzel şey. Ve şu ana kadar din hakkında bir şey bilmeyen ben, onları bulduğumda tanrıya inanmaya başlamıştım. Ve bir de Jeno'yu görünce...

"Ee, bir hafta geçti. Hâlâ polislerden bir haber gelmedi mi?"

Jisung omuzlarını düşürdü. Yanındaki masaya oturdu. Umutsuz gözüküyordu. Nedenini tahmin etmek çok zor değildi.

"O iş yattı ya. Kırmızı kafalı piç, ondan önceki gece Taeyong'a kafa attığımı polislere söyledi. Suçlu ben gözüküyorum şu anda."

Derin bir iç çektim. Suçlu gözükmesi kaçınılmazdı. Ancak sarhoş birisinin kafa atmasıyla, birisini öldüresiye dövmesi aynı şey değildi.

"Aman Jaemin... Yuta'yla Taeyong bunlar sonuçta. Dokuz canlı kedi gibiler. Ne olursa olsun zarar görmez onlar."

Keyfi iyice kaçan Haechan mırıldandığında ona hak verdim. Olacağını bildiğimiz şeylere üzülmeyi kesmeliydik. O yüzden konuyu değiştirmeye çalıştım. İkisini de ellerinden tutup koridora çıkardım. İyi geleceğini düşündüm. Derse geç kalma düşüncesi birden önemsiz gelmişti.

"Chenle nerede? O pis çirkin Çinli..."

Jisung bana korkunç bakışlar atarken ona gülümsedim.

"Dalga geçiyorum canım!"

Dalga geçmiyordum.

"Chenle depresyonda. Zaten partiden sonra saygınlığının düştüğünden söz edip duruyordu. Jisung kavgaya karışınca iyice delirdi. Eve kapattı kendini."

Haechan konuyu özet geçince o Çinli'nin kafayı yemek üzere olan görüntüleri zihnimde canlandı.

Jisung ise mutsuz gözüküyordu. Ne olduğunu soramadan çok düz bir şekilde konuştu.

"Ayrıldık biz."

O an ne diyeceğimi bilemedim. Jisung için çok üzülüyordum. Suçsuz olmasana rağmen her şeyin sonucunu o çekiyordu.

"Özür dilerim, Jisung."

Jisung şaşırdığını belli ederek bana baktı. Düşünüyordu. Belli ki, ondan neden özür dilediğimi anlayamamıştı.

"Neyden bahsediyorsun, Jaemin?"

Bende aynı şaşkınlıkla ona baktım. Nasıl yani, Yuta olayını bilmiyor muydu?

there you are | nomin✔️Where stories live. Discover now