13. Bölüm ☁ Davet

Začít od začátku
                                    

''Gerçekten bağımlısı oluyorsun ama sorsan onun bunu nasıl başardığını bilmiyorsun,'' dediğinde ona daha çok sokulmuştum. 

''Bilmiyorsun,'' diye tekrarladığımda tekrar gözlerimden yaşlar süzülmeye başlamıştı.

Gözlerimin üstündeki ağırlığa daha fazla karşı koyamazken kendimi bedenimi ele geçirmeye başlamış uykunun kollarına bırakmıştım. Uyku çok güzeldi. Bütün sıkıntılardan seni uzaklaştırıyordu. Düşünmeni engelliyordu ve en güzelide uyandığında durulmuş oluyordun.

Omzumda gezen parmaklarla gözlerimi açtığımda kırpıştırarak elin sahibine bakmaya başlamıştım. İpek ayılmadığımı düşünerek hafif hafif beni dürtmeye başladığında tamamen doğrulmuştum. Gözlerindeki kırmızı fon azalmış ama onun yerine mahmur bir ifade oluşmuştu. Oda uyuya kalmış olmalıydı.

''İyi misin?'' dedi gözlerini ovuştururken. Yavaşça başımı salladım.

''Sanırım,'' dedim artık titremeyen ama yorulduğunu belli eden sesimle.

''Saat sekiz olmak üzere,'' dediğinde aklıma davet gelmişti. ''Artık her şeyi bir kenara bırakmamız ve bu evden öyle çıkmamız gerekiyor. Tekrar geldiğimizde bıraktıklarımızı elimize alır ve yarım bıraktığımız depresyona kaldığımız yerden devam ederiz,'' dediğinde beceriksiz gülümsemesine bende buruk bir şekilde karşılık vermiştim.

''O kadında orada olur mu sence?'' dediğimde gözlerini büyüterek bana baktı.

''Ben onu tamamen unutmuşum,'' dedi ve aynı heyecanla devam etti. ''Belki de bu kadın Kuzey'in nereye gittiğini ve ya nerede saklandığını biliyordur? Bu davet çok iyi bir hal alabilir?'' dediğinde içimde yeşeren umutla yerimden kalkmıştım.

Kendimi odamdaki banyoya atıp sıcak suyu açmış ve küvetin dolmasına izin vererek üstümdekileri çıkarmaya başlamıştım. Küvetin içine girip oturmadan önce bir süre yukarıdan suyun üzerime akmasına izin vermiştim. Küvetin içine uzanırken bu sıacklık bana tek bir şeyi anımsatıyordu. Kuzey'i. Sıcak ama can yakıcı.

Sıcak.

O gün hissettiğim gibi.

Gözlerim hafiften kapanırken aklımda o günden sahneler beliriyordu.

Beni kucağına çekmişti.

Yarasını temizliyordum.

Yaklaştı.

Yaklaştım.

Ilık nefesi dudaklarımdan içeriye süzülerek dilimin üstünden kaymış ve kalbime dokunmuştu.

Eli sırtımdan belime doğru çizdiği yolu takip ederek kalçalarımı bulmuştu.

Hissediyordum.

Kasıklarının üstündeki basıncın onu nasıl uyandırdığını hissedebiliyordum.

Sıcaktı.

Su gibi bedenimi uyuşturuyordu.

Su onun dokunduğu kadar hafif dokunuşlarla okşuyordu yine.

Kafamın yaslandığım yerden kaydığını hissediyordum ama sanki bir şeyler gözlerimi açmama engel oluyordu.

Beni duvarla arasına alışı.

Bedenini bana bastırırken duvarı yumruklaması.

Onu öpüşüm.

Beni öpüşü.

Parçalar gibi öpüşü. Daha fazlasını istediğini çığlık çığlığa anlatan sessiz ama gürültülü öpüşü.

Yüzümün sıcak suya gömülmesiye hızla doğrulurken nasıl bu kadar uyuşabildiğimi düşünüyordum. Kafamı hızla sudan dışarıya çıkarken beni tıkayan su yüzünden öksürüyordum. Elime aldığım suyu yüzüme çarparken nasıl hayalinin bile beni bu kadar kendimden geçirebildiğini düşünüyordum.

Gel de Sil İzleriniKde žijí příběhy. Začni objevovat