bölüm 1

7.6K 253 347
                                    

Yüzüme dökülen soğuk suyun etkisiyle yataktan fırladım. Üstüm - hâliyle- sırılsıklamdı ve küçük bir şok yaşamıştım. Annemin elindeki boş bardağa bakarak iç çektim. 

" Gerçekten mi ? Dünün acısını mı çıkartıyorsun benden ? "

Annemden ses gelmeyince konunun tamamen bundan oluştuğuna emin olmuştum. Dün akşam yemeğini yakınca aramızda küçük bir tartışma yaşanmıştı ve bunu sabaha taşıyordu.

" Anne , biliyor musun ? Geceleyin karnıma ağrılar girdi. Sanırım yanık yemeğin yüzünden. "

Yastığımın arka yüzünü çevirip sırtüstü tekrar uzandım. Annemle her zaman uğraştığım için aramızda laf savaşı yapıp duruyorduk.

" Sana iyi işler Pasta Şefi. Benim günüm daha başlamadı. "

  Yere doğru kaymış battaniyeyi ayağımı kullanarak sinirle aşağı ittirdim. Şuan her şey sinir bozucuydu zaten. Uykusuzluğuma bir de yaş kıyafetler eşlik ediyordu.

" Nankör seni ! Bugüne kadar sana yaptığım o kadar güzel yemeği bir anda hiçe mi sayıyorsun? Kalk çabuk kalk ! "

Saati umursamayıp güzel bir uyku için gözümü kapatmışken yüzüme atılan battaniye sabrımı taşırmıştı. Yatakta dizlerimin üzerine gelip parmaklarımı saçıma geçirip çekiştirdim.

" Delirmeme ramak kaldı artık ! Bırak da yatayım !  "

Annem saatine bakıp bana gülümsedi. " Okula biraz daha geç kalmak istiyorsan yatabilirsin tabi. Sana kalmış. " Ayak ucuna doğru eğilip pantolonunun paçasını düzeltti.

Okula biraz daha geç kalmak mı ? Saat kaçtı ki ? Alarmım neden çalmamıştı ? Yoksa çalmıştı da ben mi duymamıştım ?

" Sakın bana ilk günden geç uyandığımı söyleme"

Annemin başını sallaması ile daha fazla oyalanmadan gözlerimi ovalayarak yataktan kalktım. Şimdiden okulda yaşanacakları  gözümde canlandırabilmem, bütün kaslarımın kasılmasını sağlamıştı.

" Bay Kim bu sefer gebertecek beni ! "

Annem neyden bahsettiğimi anlasa da sakinliğini bozmuyordu. Kapının kolunu kavrarken  " Beni kırmış olmana rağmen dün formalarını ütüledim. Değerimi bil. " demişti.

Sessizce başımı sallayıp çıkmasını bekledim. Pembe terliklerinin gürültüsü her zamankinden daha fazla başımı ağrıtıyordu. Ya da amacı uykumu açmaya çalışmaktı. Başarılı olduğunu söyleyemeyecektim. Göz kapaklarım kendi kendilerine kapanıyordu. Ama ayılmam ve hızlı davranmam gerekiyordu. Başka seçeneğim yoktu.

" Acele edeyim derken bir şeyleri dökme Jimin. Bir de onu temizlemek istemezsin.  "

Gülümseyip odadan çıkar çıkmaz  hasta olmamak için ilk olarak ıslak tişörtümü çıkarıp kenara koydum.

En sevdiğim pembe dondurma figürlü tişörtüme baktıkça sinirimin artacağını hiç düşünmemiştim.

" Üşüyorum , açım , karnım ağrıyor, uykusuzum , sinirliyim , gerginim , korkuyorum. STRESTEN GÖZÜM TİTRİYOR ! "

Bu şekilde yakınırken telefonumun saatine bakmam ile   tekrar yıkıldım. Geç kalmak bir yana, normal kalkmam gereken zamanın da öncesinde uyanmıştım. 

" Anne ! "

Zaten kapıda bekliyormuş gibi anında odama girdi.

" Ne bağırıyorsun ? Buradayım işte. "

Ben uyanmaya çalışırken  o çoktan çıkmaya hazır hâle gelmişti bile.

Eşofmanımı da çıkartıp nereye gittiğini umursamadan arkama doğru attım.

Excuse For LoveOù les histoires vivent. Découvrez maintenant