GÜNEŞ DOĞUDAN YÜKSELİR

GİRİŞ

Terasta yalnız başına ne kadar kaldığını fark etmemişti fakat etrafın iyice sessizleşmesinden zamanın baya ilerlediğini anlamıştı. Bu zaman boyunca ne yapacağını ona nasıl davranacağını düşünüp durmuştu. Amcası öldükten sonra işleri toparlamak için bir süre daha Urfa'da kalması gerekiyordu. Sonrasında İstanbul'a gideceklerdi. Belki Deniz de oraya gidince, içinde bulunduğu ortamdan biraz olsun uzaklaşır, ona karşı daha anlayışlı olurdu. İçeriden ses gelmediğine göre uyumuş olmalı' diye düşünerek içeriye girdi. Gördüğü manzara karşısında birden telaşlanarak onun yanına koştu. Karşısındaki kadın masanın yanındaki koltuğa oturmuş ayaklarını altına toplamış, elinde kadeh tüm gayretiyle içiyordu. Şişenin boş olduğunu gördüğünde kadehi hızla çekerek elinden aldı.

''Ne yapıyorsun Deniz delirdin mi? Mideni mi delmek istiyorsun? Tüm şişeyi nasıl bitebildin?''

''Bırak beni! Sen dememiş miydin 'Bu aylar uyuyarak geçmez başka şeyler yap' diye? Ben de zaman geçiriyorum işte. Bak, bir gün neredeyse bitti. Kaldı...''

Eliyle parmaklarını açıp kapatarak kafasından düşünmeye başladı.

''Bir ayda kaç gün vardı ya?''

''Of Deniz tamam yeterine içmişsin zaten, hadi gel seni yatırayım.'' Dedikten sonra onu kollarının altından tutarak yatağa yatırdı. Genç kızın nerdeyse sızmak üzere olduğunu fark ederek kendi kendine 'Terasta neden o kadar zaman geçirdim sanki?' diyerek kızdı.

Onu yatağa yatırdıktan sonra pikeyi hafifçe çekerek üzerini örttü. Tam yanından uzaklaşırken onun mırıldandığını duydu.

''Cihan?''

Adını duyunca bir şey istediğini düşünerek yanına yaklaştı.

'Efendim canım.''

''Beni seviyor musun?''

Ne diyecekti? Bir an genç kızın uyku semesi saçmaladığını düşünerek cevap vermemeyi düşündü. Fakat ne de olsa sabaha bir şey hatırlamayacaktı. Bu yüzden ağzından o sözcüklerin dökülmesine engel olmadı.

''Çok seviyorum.''

''O zaman neden bana bunu yapmalarına izin verdin?''

Nasıl cevaplayabilirdi ki bu soruyu? Kız o kadar haklıydı ki...

İnsan sevdiğine bunu yapmalarına nasıl göz yumardı? Neden amcasına ve babasına karşı çıkmamıştı? Neden o aşiret denen bunakları dinlemek yerine sevdiğini düşünmemişti? Onun mutsuzluğu üzerine nasıl mutlu olmayı düşünebilmişti? Bencil pisliğin tekiydi işte! O an kendinden iğrendi ama bu kez hiç bir şey diyemedi. Zaten Deniz'de çoktan yeniden uykuya dalıp gitmişti.